Türkiye'de ilk cep telefonu görüşmesinin üzerinden 26 yıl geçerken, geçen süre zarfında telefon seçimlerinde "alo desin yeter" anlayışı sona erdi. Daha önceki yıllarda "Sadece alo diyeyim yeter" diyen yaş grubu bile artık sosyal medya kullanıyor, ona göre cep telefonu seçimi yapıyor. Tüketiciler artık, telefonun iletişimsel işlevinin yanı sıra, kamera, ses, hafıza gibi özellikleri ile fiyat-performans dengesini gözeterek seçim yapıyor.
Türkiye'de ilk cep telefonu görüşmesinin ardından geçen 26 yılda, Türk tüketicisinin cep telefonu seçimleri de teknoloji ile birlikte yön değiştirdi. D
aha önceki yıllarda "Sadece alo diyeyim yeter" diyen yaş grubu bile artık sosyal medya kullanıyor, ona göre cep telefonu seçimi yapıyor. Pazarda en fazla rekabet ise 1000 TL ile 2 bin TL arasındaki telefonlarda yaşanıyor.
Türkiye'de, 23 Şubat 1994'te dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i aramasıyla gerçekleşen ilk cep telefonu görüşmesinin üzerinden 26 yıl geçti
Geçen 26 yıl boyunca, her sene gelişen teknolojiye paralel tüketicilerin hem kullanım alışkanlıkları hem de telefon tercihleri değişti. İlk yıllarda "alo desin yeter" anlayışına hakim olan tüketiciler, bu anlayışı geride bıraktı.
Artık gelişen teknolojiyle birlikte kişilerin telefon seçiminde, şarj süresi, kamera özellikleri, ses, depolama gibi özellikler öne çıkıyor.
"Tüketiciler artık eski alışkanlıklarını bir kenara bıraktı, telefondan beklentileri çok farklı"
MediaMarktSaturn Perakende Grubu İcra Kurulu Üyesi ve MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, son yıllarda akıllı telefon satışlarında yaşanan artışa işaret ederek, "2019 verilerini incelediğimiz tüketicilerin en çok 1000-2 bin, ardındansa 2 bin-2 bin 500 fiyat aralığındaki akıllı telefonları tercih ettiğini görüyoruz." dedi.
Tüketicilerin artık eski alışkanlıklarını bir kenara bıraktığını, telefondan beklentilerin çok farklı olduğunu aktaran Gökyıldırım, telefonların, eski kullanım özelliklerinin yanı sıra bir kişisel asistan olarak görüldüğünü, fotoğraf çekmek, müzik dinlemek, video izlemek, oyun oynamak ve sosyal platformlarda var olmak için kullanıldığını söyledi.
Gökyıldırım, bugün akıllı telefonlar için birçok elektronik cihazın hub'ı denilebileceğine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Teknolojiseverlerin ürün tercihlerinde ürünün fiyatının çok önemli bir etken olduğunu biliyoruz, ayrıca taksit sınırındaki düzenlemeler de tüketicilerin ürün tercihlerinde oldukça etkili oluyor.
Bunun yanı sıra genel olarak tüketicilerin ilgisini en çok çeken ürünler çoğunlukla performansı güçlü olan ve iyi fotoğraf çeken cihazlar olarak görülüyor. Bugün çıkan telefonlara baktığımızda özellikle kamera özelliklerine ağırlık verildiğini, çift kameralı telefonlardan 5-6 kameralı telefonlara kadar olan ürün çeşitliliğinin, bu talebin yansıması olduğunu görüyoruz."
"Artık sadece ürünlerin fiyatlarının uygun olması belirleyici kriter olmuyor"
OPPO Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou, akıllı telefon sektörünün 2019 yılını 10,5 milyon ürün hacmi ile tamamladığını anımsatarak, özellikle yılın son dönemlerinde sektörde önemli bir hareketlenme gerçekleştiğini, kendilerinin de 2019 yılını Türkiye'de büyük başarıyla tamamlayarak, ilk yılda yüzde 10 gibi bir pay elde etmeyi başardıklarını aktardı.
Weijian Zhou, kullanıcıların tercih ettiği markalarda artık sadece ürünlerin fiyatlarının uygun olmasının belirleyici kriter olmadığını, dünyada yükselen bu trendi Türkiye'de de gördüklerini kaydetti.
Türkiye'de bilinçli bir akıllı telefon kullanıcısı profili olduğuna işaret eden Weijian Zhou, kullanıcılar, iyi özellikleri olan iyi markaları tercih ettiğini, kalite, marka ve iyi servis konularının birbirini tamamladığını söyledi.
Weijian Zhou, tüketicilerin telefon alırken ilk olarak tasarıma ve kamera özelliklerine baktığını bildirerek, şöyle devam etti:
"Biz de OPPO olarak telefonlarımızın hem tasarımlarını hem de kamera özelliklerini tüketicilerin bu önceliği doğrultusunda oluşturuyoruz. İletişim teknolojileri ve dijitalleşme çağındayız. Tüketiciler öncelikle temel iletişim ihtiyacını çözmek, sevdikleriyle konuşmak, uzakta olan sevdiklerini görmek ve onlarla görüntülü konuşabilmek için telefon alıyor. Bunun yanında akıllı telefonlar birçok eğlence unsurunu bir arada bizlere sunuyor. Film izliyor, dizi izliyor, oyun oynuyor veya müzik dinleyebiliyoruz. Türk insanı da bu motivasyonlarla hareket ederek akıllı telefon alıyor. Uzun ömürlü batarya Türk insanı için önde gelen konulardan biri.
Selfie çekmeyi de Türk kullanıcılar çok seviyor. Aldıkları cihazın kamera teknolojilerini araştırıyor, bütçelerine ve ihtiyaçlarına en uygun modeli tercih ediyorlar. Daha önce sadece konuşmak ve mesajlaşmak amacıyla kullandığımız cep telefonlarımızda artık hayatımızı kolaylaştıran pek çok yeni teknoloji yer alıyor. Akıllı telefonlarda yaratıcı tasarımlar, üstün kamera teknolojileri, dijital oyunlar gibi özelliklerle yeni deneyimler keşfediyoruz."
Weijian Zhou, OPPO olarak 2020'de Türkiye'de yerel yatırımlarını sürdüreceklerini, kampanya ve iş birliklerinin çoğalarak ve güçlenerek devam edeceğini dile getirdi.
Bunlarla beraber globalde OPPO'nun teknoloji sektöründeki algısını değiştirmeye hazırlandıklarını belirten Weijian Zhou, "OPPO artık sadece bir telefon firması olmayacak. 2020 vizyonumuzda yer alan akıllı saatler, akıllı kulaklıklar, AR gözlükleri gibi çeşitli akıllı cihazlar dünya lansmanıyla birlikte Türkiye’ye de gelecek" dedi.
"Marka algısı halen tüketici nezdinde önemli bir kriter"
Türk Telekom Bireysel Satış Genel Müdür Yardımcısı Burak Ersoy, akıllı telefon pazarında Türkiye'nin en hareketli pazarlardan biri olduğuna işaret ederek, Türk Telekom olarak bu konuda tüketicilere hizmeti en iyi şartlarda sunabilmek için yoğun şekilde çalıştıklarını aktardı.
Tüm bayilik hizmetlerinin yanı sıra adeta bir tekno-market gibi faaliyet gösterdiklerini belirten Ersoy, şu bilgileri verdi:
"Akıllı telefon seçeneklerimizi müşterilerimize bayi ve ofislerimizde alternatifli ödeme yöntemleri ile sunuyoruz. Müşterilerimiz, peşin ve faturalıya taksit seçeneklerinden tercihte bulunarak akıllı telefon sahibi olabiliyor. Operatör münhasır ve yarı münhasır bayilerindeki akıllı telefon satışlarının çok büyük bir kısmı faturalı abonelere ve faturaya taksit modeli ile gerçekleşiyor. Tüketici eğilimlerine baktığımızda peşin alım eğiliminin artığını görüyoruz. Bununla birlikte, tüketicinin satın alma kararlarında fiyat-performans dengesi ön plana çıkıyor.
Tüketici alışkanları ise çeşitli kriterlere göre değişiyor. 2019 GFK verilerine göre, tüm pazarda satışların yüzde 59'u 2 bin TL altındaki fiyat seviyelerinden geliyor. En güçlü rekabetin ise 1500-3 bin TL fiyat aralığında gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Cihaz alım kararında da fiyat dışında, kamera, hafıza, tasarım ile birlikte şarj özelikleri tüketici tercihlerini etkiliyor. Üreticiler de ürün ve iletişimlerinde bu özellikleri ön plana çıkarıyor. Yerli markalarımızın ürün segmenti de ağırlıklı olarak giriş ve orta fiyat seviyelerinde yoğunlaşıyor."
Ersoy, tüketicilerin satın alımlarında farklı kriterler rol oynasa da marka algısının halen tüketici nezdinde önemli bir kriter olmaya devam ettiğine dikkati çekti.
Kullanım alışkanlıklarının da tercihlerde etkili olduğunu belirten Ersoy, "Örneğin, 2019'da ülkemizde satılan akıllı telefonların yüzde 95'ini 4.5G uyumlu ve 5 inç üzeri ekran boyutuna sahip akıllı telefonlar oluşturdu. Yeni dönem kullanıcı alışkanlıklarında ise mobil internet ve sosyal medya kullanımının ön plana çıktığını söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
"Sadece alo diyeyim yeter' diyen yaş grubu bile artık sosyal medya kullanıyor"
Turkcell Bireysel Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal, akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 48'inin, cep telefonu alırken 1000 TL ile 2 bin TL aralığındaki telefonları tercih ettiğini aktardı.
Son yıllarda, cep telefonlarının çoğunlukla fotoğraf makinesi olarak kullanıldığına işaret eden Özdal, şunları kaydetti:
"Bu nedenle kamera özellikleri, hafıza kapasitesi ve hızlı şarj olma gibi kriterler ön plana çıkıyor. Ancak taksit sınırlamasından dolayı tüketici tercihini yüzde 70 oranında 1000 TL- 3 bin TL arasında olan telefonlardan yana kullanıyor. Ayrıca artan data tüketimi ve telefondan film izleme, müzik dinleme, canlı TV izleme gibi kullanıcı alışkanlıklarının değişmesiyle 4.5G destekleyen telefonlara olan ilginin arttığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla pil ömrü, işlemci hızı, ekran büyüklüğü ve telefon kapasitesi de kullanıcıların önem verdiği özellikler arasında yerini aldı.
Satış sonrası servis ağı ve yedek parça temininin önceki yıllara göre önem kazandığını söyleyebiliriz. Resmi distribütörler tarafından yasal yollarla üretilmiş veya ithal edilmiş cihaz almaları ve böylece garanti konusunda sorun yaşamayacaklarını bilmeleri tüketicilerin telefon seçimindeki davranışlarını etkiliyor. Son yıllarda tüketicilerin internetteki yorumlara göre ürün seçimi yaptığını da gözlemliyoruz. Ayrıca piyasaya yeni giren markalarda istedikleri teknolojiyi bulan tüketiciler bilindik markaların yerine artık bunları da tercih eder oldu."
Özellikle Çinli markaların Türkiye'de pazar paylarını her yıl biraz daha yükselttiğini anımsatan Özdal, bu markaların fiyat-performans kriterlerindeki vaatlerin, Türk tüketicisinin ilgisini çektiğini ve bu nedenle onlara olan ilginin arttığını dile getirdi.
Özdal, "Türkiye genç nüfusu olan bir ülke. Yani cep telefonu kullanan kitle genç olduğu için tercihler de bu yönde şekilleniyor. Kullanıcı kitlesi telefonla konuşmaktan ziyade internette vakit geçirip, sosyal ağlar üzerinden dünyayla iletişimde olmayı seviyor. Bu nedenle artık mobil iletişim ve dijital ürünler devrine geçtik. Daha önceki yıllarda 'Sadece alo diyeyim yeter' diyen yaş grubu bile artık sosyal medya kullanıyor. Haliyle onların tercihleri de akıllı telefonlara kaydı. Hatta bu yaş grubu akıllı telefon tercih ederken de 'Gözüm görsün, geniş ekranlı olsun' diyerek tercihini yapıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"2019 yılında 2 bin-3 bin 500 TL fiyat aralığındaki ürünlere olan talep arttı"
Teknosa'dan verilen bilgiye göre, akıllı telefonlar, tüketici teknolojileri pazarının her zaman gözdesi, en fazla tercih edilen ürünleri olarak öne çıkıyor.
Akıllı telefon piyasasında yer alan markaların aralarındaki rekabet tüketicilere de farklı özelliklerde ve fiyatlarda ürünlere erişim imkanı sağlarken, 2019 yılında 2 bin-3 bin 500 TL fiyat aralığındaki ürünlere olan talep arttı.
Eylül ayından itibaren markaların yeni lansmanlarıyla birlikte 5 bin TL üstü fiyatlı akıllı telefonlarda da ciddi pay artışı görülmeye başlarken, Ocak 2020 itibarıyla 3 bin 500 TL üstü telefonlara kredi taksit sayısının 3 aya düşürülmesinin ardından pazarda 3 bin 500 TL altı ürünlere olan talebin devam edebileceği öngörülüyor.