İlk kez 1957’de ekimi yapılan ancak çiftçinin uzun yıllar yüzüne bakmadığı avokado, şimdilerde iç tüketim ve ihracattaki başarısıyla Alanya tarımının göz bebeği oldu. Bu meyvenin getirisine paralel olarak Alanyalı üreticiler; mango, ejder meyvesi ve papaya üretimine de yöneldi. Tropikal ürünlerin bölge tarımındaki payı da yüzde 25’e çıktı. Krallığını ilan etmek için 40 sene kadar bahçe kenarlarında bekleyen avokadonun geç gelen şöhretini Alanyalı çiftçilerden dinledik.
Alanyalı çiftçilerin bir dönem muz ağaçlarını haşereden korumak için duvar kenarına diktiği avokado, şimdilerde bölgedeki katma değerli tarımın lokomotifi oldu. Alanya’da, muzun yanı sıra piyasa değeri ve ihracat potansiyeli yüksek tropikal çeşitlerine ağırlık verilmeye başlandı. Ülkemizdeki avokado üretiminin yüzde 70’ini yapan Alanyalılar, bu meyvenin bereketini görünce papaya, ejder meyvesi gibi tropik ürünlere yöneldi.
İHRACATIN YENİ GÖZDESİ AVOKADO
Alanya’da bir araya geldiğimiz üreticiler, yıllardır hem emek hem gönül yoğun üretim yapıyor. Bu işin öncülerinden üretici Ahmet Keskiner, avokado tarımına 1980’li yıllarda serasına 4 tane fidan ekerek başladığını söyledi. 1957’te ilk ekim gerçekleşmesine rağmen, bölge halkının avokadoyu sevmediğini anlatan Keskiner, "Önceleri birkaç fidan ekiliyor ama kimse tüketmiyor. Sonra bir Alman turist, yerden toplayıp ezmesini yaparak köylüye yediriyor. 1988’den itibaren ilk toplu mahsulden söz edebiliriz. Türkiye çapında tanıtıma çıktık, o yıllarda kimseye satamadık. İlk üretici birliğini kurduk. 2000’lerden itibaren popülerlik kazandı. Şimdi ise hepimizin göz bebeği, üretimde ilk sıradayız ve ihracat potansiyeli yüksek" diye konuştu. Ata mesleği çiftçilik, Alanya’da 3’üncü kuşakla devam ediyor. Genç kuşak, babalarının bahçesini online ticarete açmış, sonrasında haliyle sınırları da aşmış. Üretici Feride Akçocuk da, avokado ağaçlarının önemini geç keşfedenlerden. Çocuklarının teşvikiyle ‘Feride’nin Bahçesi’ ismini verdiği sosyal medya hesabından online satış yapıyor.
GENÇ ÇİFTÇİLER ARAZİYİ DİJİTALE AÇTI
Feride Akçocuk, hikayesini şöyle anlatıyor: "1986'da 2 avokado ağacımız vardı. Muza gölge yaptığı için kestik. Yıllar sonra tekrar gündeme gelince üretime yöneldik. Şimdi talebe yetişemiyoruz." Almanya’daki akademisyenlik görevini bırakarak Alanya’daki arazisinde farklı türden meyveleri yetiştiren Recep Keskin ise yeni bitkileri tarıma kazandırmaya çalışıyor. Bölgede 18 çeşit tropikal meyve üretimi yapıldığını kaydeden Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe şöyle konuştu: "Tropikalin toplam tarımdaki payı yüzde 25. Rusya, Ukrayna, Romanya ve Macaristan gibi Avrupa ülkelerine avokado ihraç ediyoruz. 2026 için toplam üretimin yüzde 30’u dışarı gidecek. Almanya, Hollanda gibi yerlerden de talep var."
KOOPERATİF DAYANIŞMASI
- Ağırlığını MÜSİAD üyesi yatırımcıların oluşturduğu 11 ortaklı Amney Gıda ise, avokado ticaretindeki katma değeri artırmayı amaçlıyor. Firma Yetkilisi Fatma Gül Baysal, 2 kasa ürünü olan çiftçinin bile mahsulünü değerlendirdiklerini ve adeta bir kooperatif gibi faaliyet gösterdiklerini vurguladı.
40 YIL SONRA GELEN ŞÖHRET
Alanya Belediyesi'nin bu yıl 3. kez düzenlediği Tropikal Meyve Festivali’ne binlerce ziyaretçi katıldı. Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik de, katma değerli üretimi desteklemeye devam edeceklerini söyledi.
Öte yandan, Ahmet Keskiner, Feride Akçocuk, Recep Keskin gibi üreticiler yaklaşık 40 yıl sonra yeniden keşfettikleri avokadoyu yere göğe sığdıramıyor. Bölge için ihracata da öncülük eden avokado diğer meyvelere de örnek olmuş. Haliyle övgüyü hak ediyor. Kolay mı okuyucu? Sen 40 sene duvar dibinde, sera bahçesi köşesinde umutla bekle. Kimse yüzüne bakmasın. Sonra birden en ünlü doktorlar, en kral profesörler adını haykırsın. Dev şirketler kapında, milyonlar sırada beklesin. Hayvan yemi olmaktan kurtulup, korkusuzca zirveye uç. Ne diyelim, idolümsün avokado. Geç gelen şöhretin tadını çıkar kardeş, hem de doyasıya...