Akaryakıt fiyatları üzerindeki ÖTV’nin yatırımlar için kaynakları kısıtladığı iddia edildi. Maliye eski hesap uzmanları, haberleşme hizmetlerindeki iletişim vergisi indiriminin bir benzerinin sektöre uygulanmasını önerdi. Uzmanlar, böylece Türk ekonomisinin büyümesine yatırım kaynağı oluşturacağı için istikrar kazandıracağını da dile getirdi.
Maliye Bakanlığı eski baş hesap uzmanları Bülent Taş ve Nazmi Karyağdı, akaryakıt fiyatları üzerindeki ÖTV oranlarının yatırımlar için kaynak kısıtlamasına neden olduğunu ortaya koyan bir çalışma yaptı. Yılbaşında yürürlüğe giren Özel İletişim Vergisi’ndeki (ÖİV) indirimin bir benzerinin akaryakıttaki Özel Tüketim Vergisi’nde de (ÖTÖ) yapılabilir mi sorusundan yola çıkan Taş ve Karyağdı, çalışmalarını Yeni Şafak Gazetesi ile paylaştı.
VERGİLERDE YENİ DÖNEME GİRİLDİ
Türk vergi sisteminde 1 Ocak 2018’den itibaren iletişim üzerinden alınan vergiler açısından yeni bir döneme girildiğine dikkat çeken Taş ve Karyağdı, 1999 yılında yaşanan Marmara depreminin ardından cep telefonları ile iletişime getirilen Özel İletişim Vergisinin (ÖİV) yılbaşından bu yana yüzde 7,5 olarak tek orana indirgendiğini hatırlattı.
ENFLASYONU DÜŞÜRÜCÜ ETKİSİ OLDU
Makroekonomik açıdan gerçekleşen indirimin enflasyon oranının hem TÜFE hem de ÜFE bazında düşmesine neden olduğunu hatırlatan Taş ve Karyağdı, indirimin tüketiciler açısından aile bütçesinde, ticari müşteriler açısından ise maliyetlerde ve giderlerde azalma oluştuğunu vurguladı. İkili, “Piyasanın nefes alması sağlandı. Ayrıca, vergi olarak kamuya aktarılmayan kaynaklar tasarruf anlamına geleceğinden, yatırıma ya da tüketime gitmek suretiyle ekonomiye kaynak sağlanmış oldu. Öte yandan şirketlerin gider dahi yazamadıkları ÖİV’yi daha az ödemeleri suretiyle yatırıma daha fazla kaynak imkanı doğmuş oldu” tespiti yaptı.
ÖTV DÜŞERSE SAĞLAYACAĞI FAYDALAR DİKKATE DEĞER
Uygulamada ÖTV üzerinden KDV’nin hesaplanıyor olmasının da verginin üzerinden vergi alınması olduğunu hatırlatan ikili, “Akaryakıt ürünlerindeki ÖTV’nin düşürülmesi demek akaryakıt fiyatlarının düşmesi anlamına geliyor” dedi. ÖTV’nin düşürülmesi durumda elde edilecek olumlu sonuçları da sıralayan Taş ve Karyağdı, şöyle devam etti: “Öncelikle Türkiye’nin GSYH’si daha fazla büyüyecek. Akaryakıt fiyatlarından yüzde 10’luk azalma GSYH’da yüzde 0,1 oranında bir artışa yol açıyor. ÖTV’nin düşürülmesi kişilerin reel gelirlerinde bir artış oluşturacak. Bu gelir artışı yatırım olarak veya harcama olarak ekonomiye dönecek ve bu suretle de büyüme sağlanmış olacak. ÖTV’nin düşürülmesi sadece büyümeye katkı sağlamayacak, enflasyonun da düşmesine neden olacak.
Ayrıca ihracatçılarımız açısından maliyet avantajı sağlanarak uluslararası pazarda rekabet gücümüz artacak.”
AKARYAKITIN YÜZDE 50’Sİ ÖTV
Tüm sektörlerde için temel girdi durumunda olan akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV’nin bu yıl hedefinin 67.7 milyar lira olarak belirlendiğini hatırlatan Taş ve Karyağdı, “1 litre motorinin 1,7945 TL’si, 1 litre 95 oktan benzinin 2,3765 TL’si ÖTV’den oluşuyor. Hem motorinde hem de benzinde fiyatın içindeki ÖTV ve KDV’nin payı yaklaşık yüzde 50 civarında” tespiti yaptı.
KAÇAKÇILIĞI DA ÖNLEYECEK
Akaryakıt üzerindeki verginin azaltılmasının aynı zamanda akaryakıt kaçakçılığını önlemeye yardımcı olacağını kaydeden Taş ve Karyağdı, yüksek vergili akaryakıtın, vergisiz kaçak akaryakıtın piyasaya girişi için önemli bir zemin oluşturduğunu dile getirdi. Akaryakıtta ÖTV’nin yüzde 50’sinden vazgeçilmesi halinde, akaryakıt fiyatlarında yüzde 25’lik bir indirim sağlanacağını kaydeden Taş ve Karyağdı, “2015’te ham petrol fiyatları yüzde 54 oranında ucuzlaşmışken, yüksek tutarlı ÖTV’de herhangi bir azalma söz konusu olmadığından benzin fiyatları yüzde 20, motorin fiyatları yüzde 22 oranında düşmüştü” diye konuştu.