Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline bir de Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlar eklenince, şirketler bu iki ülkedeki yatırımları için alternatif arayışlarına girişti. Bölgedeki 5 bine yakın ABD şirketinin yatırım alternatifleri arasında Türkiye ve Doğu Avrupa ülkeleri yer alıyor. Türkiye, üretim gücü, tedarik altyapısı ve jeopolitik konumu sebebiyle Doğu Avrupa ülkelerinin önüne geçiyor.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile karşılaştığı ekonomik yaptırımlar kısa sürede küresel çaptaki birçok şirketin Rusya’dan çekilmesine yol açtı. Özellikle ABD menşeli firmalar Rusya ve Ukrayna pazarındaki yatırımlarını farklı ülkelere kaydırmanın planlarını yaparken, bu noktada Doğu Avrupa ülkeleri ve Türkiye, yatırımlar için aday olarak ön plana çıkıyor.
- Türkiye ise üretim kapasitesi, kalifiye iş gücü potansiyeli, tedarik altyapısı ve jeopolitik konumuyla en cazip seçenek olarak görülüyor. Türkiye’nin yatırımcılara yönelik son yıllarda yaptığı iyileştirmeler de olası yatırımların ülkemize kayması yönündeki ihtimali güçlendiriyor. Aynı zamanda ABD şirketleri de, mevcut cazibesi sebebiyle Türkiye’yi bölgesel üretim üssü olarak görüyor.
5 BİN ŞİRKET ÇÖZÜM ARAYIŞINDA
Türkiye ile ABD arasındaki yatırım fırsatlarına ilişkin son olarak, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ve ABD Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Brilliant’ın katılımıyla İstanbul'da basın toplantısı gerçekleştirildi.
Burada ikili ticarete yönelik atılacak adımların yanı sıra Türkiye’ye yatırım yapması olası şirketler de masaya yatırıldı. Rusya ve Ukrayna’dan toplam 5 bin Amerikan şirketinin hareket etme isteğinin kendileriyle paylaşıldığını belirten TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, “Firma beyanlarından öğreniyoruz ki çoktan 148 dev firma Rusya’dan temelli çekildi, 174 firma operasyonlarını askıya aldı, 72 firma operasyonlarını azalttı ve 32 firma da operasyonlarına devam ediyor” dedi.
MEVCUT YATIRIMCILAR REFERANS OLUYOR
- Yaklaşık 5 bin şirketten bin 100’ünün bölgeden çekilmekte kararlı olduğunu söyleyen Yalçındağ, “Bunlara baktığımızda ya Doğu Avrupa’ya gidecekler ya da Türkiye’ye gelecekler. Güvenli bir liman arıyorlar. Buradaki en önemli şey Türkiye’nin tavsiye edilmesi. Türkiye’de yıllardır bulunan Amerikan şirketleri var. Onlar referans oluyor” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK İKİNCİ TİCARİ ORTAĞI ABD
ABD ile Türkiye arasında 2019 yılında 100 milyar dolar ticaret hacminin yakalanmasına yönelik çalışmaların başlatıldığını hatırlatan Mehmet Ali Yalçındağ, “Bu hedef ilk etapta gerçekçi bulunmadı. Ancak son ticaret verileri çerçevesinde değerlendirdiğimizde 3-4 yıl içerisinde bu hedefi yakalayacağız. Artık Türkiye'nin en büyük ikinci ihracat ortağı ABD’dir. Elbette yıllık ticaret hacminde yüzde 29, Türkiye'nin ABD'ye ihracatında ise yüzde 45’lik artış elde etmek ciddi birer başarı hikayesidir” diye konuştu.
ABD’DE İŞ BİRLİĞİ KONFERANSI
- Myron Brilliant ile 21-22 Haziran 2022 tarihleri arasında ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenecek Amerikan Türk Konferansına (ATC) ilişkin de değerlendirmelerde bulunduklarını kaydeden Yalçındağ, şunları söyledi: “Ekonomiye etkisi olacak tüm konjonktürel gelişmelerin değerlendirildiği konferansımızda, savunma ve havacılık, dijital ve yeşil dönüşüm, LNG, hidrojen, üçüncü ülkelerde altyapı projeleri gibi birçok alanı derinlemesine ele alan paneller düzenleyeceğiz.”
Olumlu tabloyu anlatacağım
ABD firmalarının pazar arayışına ilişkin konuşan ABD Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Myron Brilliant ise, ABD’deki iş insanlarının Türkiye ile çalışması ve ilişkilerin geliştirilmesi için pek çok fırsat bulunduğunu kaydetti. ABD’ye döndüğünde Türkiye’deki olumlu sinerjiden ve yatırım ortamından bahsedeceğini söyleyen Brilliant, “Türkiye'de hükümet yetkilileri ile istişarede bulundum. Sürdürülebilirlik ve dijital ticaret konusu önem arz ediyor. Savunma iş birliğini ve ekonomik iş birliğini geliştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
TÜRKİYE BÖLGENİN TİCARET MERKEZİ
- Türkiye’ye bölgesel ticaret merkezi olarak bakıldığını ifade eden Brilliant, "Amerikan şirketlerini Türkiye’ye yatırım yapma konusunda daha derin bakış açısı ve imalat konusunda stratejik bağlamda destekleyebiliriz. Bu bizim buraya gelmemizin sebeplerinden bir" diye konuştu. Şu ana dek herhangi somut bir yatırım adımı atılmadığını aktaran Brilliant, sağlık ürünleri konusunda hızlı yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi.
