Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Amerikan Foreign Policy dergisi için makale yazdı. “ABD’nin küresel ekonomiyi yönetmesine güvenilemez” başlıklı makalede Albayrak, “Washington’ın ekonomik silahlarını arsızca kullanması dünya genelindeki birçok ülke ve yatırımcı için bir uyarı alarmı oldu” eleştirisinde bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Amerikan Foreign Policy dergisi için makale yazdı. “ABD’nin küresel ekonomiyi yönetmesine güvenilemez” başlıklı İngilizce makalede Albayrak, ABD tarafından Türk ekonomisine yapılan sistematik saldırının dünya kamuoyunun ana gündem konusu olduğunu belirtti. Albayrak, “ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, NATO üyesi bir ülkenin ekonomisine alenen yaptırımlar ve tarifelerle saldırdı. Bu, Türkiye ve ABD arasındaki ittifak tarihinin en hayal kırıcı anlarından biri oldu” dedi.
TÜRKİYE EKONOMİSİ GÜCÜNÜ ORTAY KOYDU
“Türk ekonomisi, negatif propaganda ve finansal sistemine yapılan saldırılar karşısında gücünü ortaya koydu” değerlendirmesinde bulunan Albayrak, “Türk lirasında geçen ay yaşanan değer kaybına, hiçbir ekonomik göstergenin ya da makroekonomik verinin neden olmadığını vurgulamak önemli. Bu süreçte, Türkiye’nin finansal yapısı ve bankacılık sisteminde, önemli hiçbir değişiklik yaşanmadı” vurgusu yaptı.
BU TAVIR ARSIZCA
ABD’nin siyasi nedenlerle yaptırım uyguladığı tek ülkenin Türkiye olmadığını belirten Hazine ve Maliye Berat Albayrak, doların ABD yönetimi tarafından bir silah olarak kullanmasını sert bir dille eleştirdi: “Washington’ın ekonomik silahlarını arsızca kullanması dünya genelindeki birçok ülke ve yatırımcı için bir uyarı alarmı oldu. Bu saldırı, sadece Türkiye ile ABD arasındaki ittifakın geleceği için değil küresel piyasalar içinde riskli bir adım olarak değerlendirildi.”
- SALDIRILAR KARŞISINDA BİRLEŞTİK
- Tek taraflı yaptırımlar, ticaret savaşlarının kışkırtılması ve ekonomik silahların rastgele kullanımının bir başka küresel krize yol açabileceğine dikkat çeken Albayrak, şunları dile getirdi: “Bu önemli kavşakta, dünya genelindeki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, potansiyel krizlerin ve finansal saldırıların üstesinden gelebilmek için güçlü ve kurumsallaşmış iş birliğine ihtiyaç duyuyor.