Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Son zamanlarda bir vize meselesi var. Ortaya koyduğumuz 2023 hedeflerimiz için bizim vizeye ihtiyacımız yok. Türkiye sanayi devrimi vize gerektirmez. Vizeler içimizdeki gelişme azmine bariyer koyamaz" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Muradiye Kampüsü'ndeki Teknoloji Geliştirme Bölgesi açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin artık katma değeri yüksek, kaliteli, teknoloji ürünlerine dayanan bir üretim ve ihracat modeline doğru ilerlediğini belirtti.
- Sanayi Üretim Endeksi'nin, Türkiye'de sanayi büyümesinin istikrarlı bir zemine oturduğunu gösterdiğini söyleyen Özlü, "Ağustos ayı sanayi üretim endeksine göre, sanayi üretimimiz yüzde 5,2 artmıştır. Bu artış, azımsanacak bir artış değildir.Aksine, büyümenin lokomotifi olarak gördüğümüz sanayimizin belli bir ivme yakaladığının açık bir göstergesidir" diye konuştu.
Özlü, sanayi üretimindeki artışın, istikrarlı bir biçimde devam edeceğini vurgulayarak, teknoloji geliştirme bölgelerini Türk sanayi devriminin çok önemli halkaları olarak gördüklerini kaydetti.
Türkiye'de bugün 68 teknoloji geliştirme bölgesi bulunduğunu anımsatan Özlü, şöyle konuştu:
"Hedefimiz, bütün şehirlerimize teknokent kurmaktır.Üniversite ile sanayiyi buluşturan bu bölgeler, Türk sanayisinin gelişmesinde çok önemli bir misyonu yerine getiriyorlar.Manisa Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nde, Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları yapacak olan firmalarımıza şimdiden başarılar diliyorum. Bilişimden kimyaya, demir çelikten metal sanayisine, tarım teknolojilerinden tekstile, gıdadan makine imalatına kadar çok geniş bir yelpazedeki firmalarımızın burada yer almasından mutluluk duyuyoruz."
Teknoloji geliştirme bölgeleri sayesinde teknolojik ürün ihracatının katlanarak artacağına inandıklarını vurgulayan Bakan Özlü, bu artışta teknokentlerin payı ve sorumluluğunun da her geçen gün yükseldiğini söyledi.
- Bakan Özlü, teknokentlerin, Türkiye'nin Ar-Ge ve teknoloji potansiyeline çok ciddi katkılar sunduğunu ifade ederek, "Ar-Ge, inovasyon ve yüksek teknoloji, çağımızın anahtar kavramlarıdır.Türkiye, yüksek teknolojiyle büyüyebilir.Yüksek teknolojili ürünler geliştirmeye yönelik atılacak her adım, bizim için son derece kıymetlidir.Bu nedenle, teknolojiye ve bilime daha çok sarılacağız.Ar-Ge'ye, inovasyona, tasarıma ve yüksek teknolojiye daha çok yatırım yapacağız" dedi.
Özellikle KOBİ'lerin, Ar-Ge ve inovasyon konularındaki açığının kapatılması gerektiğini dile getiren Özlü, şöyle devam etti:
"Teknoloji geliştirme bölgeleri, KOBİ'lerin bu açığını kapatmak için önemli görevler üstlenecekler.Teknoloji geliştirme bölgelerimizin daha da büyümesi için hükümetimiz ve bakanlığımız bir dizi teşvikler getirmiştir.Endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ve sanayi sitelerinde yer alan binaların emlak vergisinden muaf olmasını sağladık.Teknoloji geliştirme bölgelerinde temel bilimler mezunlarının istihdamını teşvik ediyoruz.Teknoloji geliştirme bölgelerimizin ve diğer sanayi alanlarının lojistik bağlantılarını kolaylaştıracak çeşitli düzenlemeleri hayata geçirdik.Yüksek teknolojili ve yerli ürünlere yüzde 15 oranında fiyat avantajı sağladık."
Yasal düzenleme ile teknoparklarda yer alan şirketleri kurumlar vergisinden, çalışan Ar-Ge personelini de gelir vergisinden muaf tuttuklarını belirten Bakan Özlü, "Ar-Ge şirketlerinde çalışanların SGK primleri için yüzde 50 indirim teşviki getirdik.Bunun dışında yazılım ürünlerine de KDV muafiyeti uyguluyoruz.Bölgelerde görevlendirilen öğretim üyelerinin elde edecekleri gelirleri, üniversite döner sermaye kapsamı dışına çıkarıyoruz.Öğretim elemanlarımıza, bu bölgelerde şirket kurma imkanı getiriyoruz" diye konuştu.
Özlü, modern dünyada, büyüklüğün birinci kriterinin ekonomi olduğuna işaret ederek, güçlü bir ekonominin her alanda başarıyı getirdiğini dile getirdi.
"Türk ekonomisi güçlüdür. Gücümüzü daha da artırmak için yönümüzü bilime ve teknolojiye çevirdik." ifadelerini kullanan Bakan Özlü, şunları kaydetti:
"Ekonomimiz, kendisini hedef alan doğrudan veya dolaylı bütün manipülasyonlara karşı dirençlidir.Türk ekonomisi, bütün sınavlardan başarıyla geçmiştir.Türkiye'nin, 2002'den bugüne kadar aldığı mesafenin temelinde, bilim ve sanayi yatırımlarımız vardır.Bilimden ve eğitimden tasarruf olmaz.Bilime, teknolojiye, Ar-Ge'ye, inovasyona, tasarıma, mesleki eğitime yönelik yatırımlarımızdan geri adım atmamız söz konusu olmayacak. Çünkü bunların hepsi, bizi geleceğe taşıyacak kavramlar ve kurumlardır."
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bilim, teknoloji ve sanayi projelerinin birlikte geliştirilmesinin önemine dikkati çekerek, tüm girişimcileri, sanayicileri ve KOBİ'leri, yüksek teknolojiye ve Ar-Ge'ye yatırım yapmaya çağırdı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi, üniversite için hayal ettikleri teknoloji geliştirme bölgesini, "üründe ve üretimde dijitalleşme" ilkesiyle hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.
Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş ise 65 firmanın bölgede faaliyete geçme hakkını elde ettiği bilgisini vererek, Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtaran ve yeni teknolojiler barındıran çalışmaları desteklemeyi hedeflediklerini söyledi.
Açılışın ardından Bakan Özlü, Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ni gezerek yetkililerden bilgi aldı.
Özlü, Deneysel Fen Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezini de ziyaret etti.