Türkiye-Somali ilişkileri: Afrika’da çok boyutlu var olmak

04:008/11/2022, Salı
G: 8/11/2022, Salı
Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

Türkiye, Somali’nin kurumsal ve demokratik yeniden yapılanmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, Yunus Emre Enstitüsü, TİKA ve kıtada faaliyet gösteren diğer STK’ların, Türkiye’yi Afrika’da en iyi şekilde temsil etmesi ve halkın güvenini kazanması Türkiye-Afrika ilişkilerinde önemli rol oynamıştır ve oynamaya devam edecektir.

Yusuf Yıldırım
ORSAM Genel Sekreter Yardımcısı

Türkiye’nin Afrika’da güçlü olması, kıta genelinde izlemiş olduğu kapsayıcı ve kazan-kazan ilişkisine dayalı ekonomik politikalara dayanmaktadır. Bu anlamda Türkiye, Libya ve Suriye’de etkin ve belirleyici bir aktör olmakla birlikte Balkanlar’dan, Afrika Boynuzu’ndaki Sudan ve Somali’ye, Pakistan’dan Tunus’a kadar diplomatik temaslarını artırmaya devam etmektedir. Bu ülkeler arasından Somali, uluslararası boyutta daha etkin ve küresel düzeyde önemi hızla artan bir ülke hâline gelmektedir. Birçok alanda büyüme ve gelişme hedefi olan Somali’nin ekonomik ve ticari gelişim gücü, ülkeyi küresel ticaret içinde birçok ülkenin yatırım gözdesi olmaya aday hâle getirmektedir. Tarihsel açıdan incelendiğinde Türkiye-Somali ilişkileri, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’ne uzanan bir geçmişe sahiptir. Somali’de 1979 yılında açılan ancak yaşanan iç savaş sebebiyle 1991 yılında kapatılan Türkiye Mogadişu Büyükelçiliği, 1 Kasım 2011 tarihinde yeniden faaliyete geçmiştir.

KAMU-SİVİL TOPLUM İŞ BİRLİĞİ

Afrika’nın önemli ülkelerinden biri olan Somali’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Hasan Şeyh Mahmud’un kazanmasıyla Türkiye’nin dost ve kardeş ülkesi Somali ile stratejik ilişkileri yeni dönemde daha da güçlenecektir. Türkiye ile ilişkileri 2011 yılından beri kademeli olarak geliştiren Somali’de, Türkiye’nin gerek STK’lar üzerinden sağladığı insani yardımlar gerekse güvenlik alanında kurduğu iş birlikleri, iki ülke arasındaki ticaret hacmini önemli bir noktaya getirmiştir. İleriki yıllarda hem ekonomi hem de ticaret alanında iki ülke arasındaki etkileşimlerin aynı oranda gelişeceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Kamu-sivil iş birliği doğrultusunda ortaya çıkan Somali stratejisi, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunarak genel Afrika coğrafyası içinde iki ülke ilişkilerinin ortak ve karşılıklı fayda temeline oturmasını sağlamaktadır. Bu kapsamda Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ve diğer insani yardım kuruluşlarının destekleri ile Türkiye’nin en büyük yardım operasyonuna Somali için başlanmış, insani yardım ve kalkınma alanında Somali’ye 1 milyar doları aşan yardım yapılmıştır.

YENİDEN İNŞA SÜRECİNE KATKI

Afrika’daki potansiyelin ve gelişiminin farkında olan Türkiye’nin Afrika’ya bakışı diğer ülkelerden ayrışarak petrol, elmas ve maden gibi doğal kaynakların akışı ve tedarikinden ziyade tamamen karşılıklı dostluk ve kazan-kazan ilişkisi üzerine kurulmaktadır. Somali’nin yeniden inşa sürecine büyük katkı sağlayan Türk şirketlerinin Somali’ye sağlık, ulaştırma ve askerî alanda yapmış olduğu yardımların ülke kalkınmasında itici güç olduğu söylenebilir. Türkiye, Somali ile ilişkilerini geliştirmek amacıyla 2010 yılında İstanbul’da Somali Konferansı’na ev sahipliği yapmış ve Konferans’a birçok ülke ve uluslararası kuruluşun yetkilileri katılım göstermiştir.

Birçok Afrika devletinin Türkiye ile her alanda iş birliği yapmak istediğini ve son yıllarda Afrika’daki iç savaşlara bağlı olarak silahlı terör örgütlerinin oluşumunun, askerî iş birliği ve savunma alanındaki talepleri artırdığı söylenebilir. Bu bağlamda Türkiye, her alanda olduğu gibi askerî alanda da tecrübe paylaşımına önem vermelidir. Somali ile yapılan askerî anlaşma gereği yaklaşık 20 bin Somali ordusu personeli, eğitimini Türkiye’de almıştır. Somali devletinin güvenlik ve terör ile mücadele ihtiyacı sebebiyle Türkiye-Somali ilişkilerinin daha çok savunma sanayii kapsamında şekilleneceği söylenebilir.

AFRİKA’DA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ

Türkiye’nin Afrika’daki devletlerle ilişkilerinin ve kıtaya yönelik yaklaşımının, Türkiye’de 2005 yılında “Afrika Yılı” ilan edilmesiyle farklı bir boyuta taşındığı söylenebilir. Bu tarihten itibaren Türkiye’nin kıtadaki temel önceliği; terör örgütleri ve isyancı gruplarla mücadele eden devletlerin barış ve istikrara ulaşması olmuştur. Öyle ki 2002 yılında Afrika’da sadece on iki büyükelçiliği bulunan Türkiye’nin, kıtada faaliyet gösteren büyükelçilik sayısı 2022 yılında 44’e yükselmiştir. Diğer bir yandan Afrika ülkeleri de Türkiye’nin ilgisine kayıtsız kalmamış, 2008 yılının başında 10 olan Ankara’daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı 38’e çıkmıştır.

Öte yandan Birinci Türkiye-Afrika İş Birliği Zirvesi, iki ülke arasındaki ilişkiler ağını farklı zeminlere taşımıştır. Bu kapsamda Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, “Türkiye-Somali ilişkileri son derece pozitif bir atmosfer içinde katlanarak büyüyor.” ifadelerini kullanmıştır. Bu vesileyle vurgulamak gerekir ki Türkiye, Somali’nin kurumsal ve demokratik yeniden yapılanmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, Yunus Emre Enstitüsü, TİKA ve kıtada faaliyet gösteren diğer STK’ların, Türkiye’yi Afrika’da en iyi şekilde temsil etmesi ve halkın güvenini kazanması Türkiye-Afrika ilişkilerinde önemli rol oynamıştır ve oynamaya devam edecektir.

Sonuç olarak Türkiye’nin Somali’ye sağladığı askerî, diplomatik ve ticari destek ile güvenlik desteği, Somali’nin daha güçlü hâle gelmesine önayak olmaktadır. Buna ek olarak Türkiye-Somali ilişkilerinin önümüzdeki yıllarda ticaret hacmindeki büyüme oranı ile iki kardeş ülke arasındaki iş birliğini çeşitlendirecektir. Öyle ki Afrika’yı ziyaret eden liderler arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Afrikalı halklar hem de liderler nezdinde ciddi bir sempatiye sahip olduğu ve kendisine saygı duyulduğu görülmektedir.

#Afrika
#TİKA
#Türkiye
#Yunus Emre Enstitüsü