Yardım toplama faaliyetine girişenler bunun düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinden, süresi içinde sonuçlandırılmasından, toplanan para ve eşyanın korunmasından ve amaca uygun şekilde kullanılmasından sorumludur. Hileli davranışlarla yardım faaliyeti adı altında bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişi veya kişilerin eylemi ise dolandırıcılık suçunu oluşturabilir.
İnternet ortamında, farklı yöntemlerle ve sıklıkla yardım toplama ilanları ile karşılaşıyoruz. Kimimiz ilanı verenlerin veya yapılan organizasyonun içinde, kimimiz iyi niyetlerle verilen IBAN numaralarına para yatıran, kimimiz de bunları çevresine yayarak yardım çağrısına katılanlar. Belki aklımıza gelmiştir veya gelmemiştir ama bilmemiz gerekir ki mesele o kadar da basit değil.
Tarif edilen bu faaliyetler sonucu bir sıkıntı yaşar mıyız? Yaptığımız iş gerek yasal gerek etik olarak doğru mu yanlış mı? Acaba bu işin mevzuata uygun, başımızı derde koymayacak yöntemi var mı? Yetkili makamdan izin alınmadan verilen ilanlar suç mudur? İyi niyetle yaptığımız yardım bizi suça ortak edebilir mi? Bu tür ilanları paylaşmanın bir mahsuru var mı? İzinsiz toplanan yardımın akıbeti ne olur? Mevzuata aykırı böyle bir durumla karşılaşırsak sorumluluk bilinci taşıyan bireyler olarak ne yapabiliriz? Bu konuda akla gelen makamlar olarak İçişleri Bakanlığı, valilik, kaymakamlık, Cumhuriyet başsavcılıkları ve sulh ceza hakimlerinin görev veya yetkileri nelerdir? Daha da çoğaltılabilecek yukarıdakilere benzer soru veya tereddütler ile ilgili olarak bilgi sahibi olmak ister misiniz?
YETKİLİ MAKAMIN İZNİ ŞART
Öncelikle ve hemen belirtelim ki internet ortamında gerçekleş-tirilecek yardım toplama faaliyetleri de dahil olmak üzere genel kural olarak gerçek veya tüzel kişiler yardım toplayabilir. Buna karşılık hiç kimse yetkili makamdan izin almadan her ne amaçla olursa olsun yardım toplayamaz. Bu işin bir yöntemi, hesabı, kitabı vardır. Kim, hangi amaç ve yöntemle yardım toplayacak? Kimden, ne kadar yardım toplandı? Yardım ilgili yere ulaştı mı? İşte tüm bu soruların şeffaf olması gerekir.
Bu işin mevzuatı nedir? Bu konu, 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu ve bunun uygulamasını gösteren Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmelik’te düzenlenmiştir. Yardım toplamak için kim, nereye ve nasıl başvurabilir? Yardım toplamaya izin vermeye veya bildirimi kabul etmeye yetkili makam, duruma göre valilik veya kaymakamlıklardır. Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.
Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından, birden fazla ili kapsıyorsa ilgili kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden alınır ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığına bilgi verilir. Buna dair işlemler dernek birimlerince yürütülür. İnternet ortamında yardım toplama isteği, mahiyeti gereği birden fazla ili kapsayacağı, ulusal düzeyde olacağı için bu izin ilgilinin yerleşim yerinin olduğu ilin valisinden izin alınır. Başvurular, yazılı/matbu formaların doldurulması ve ilgili belgelerin eklenmesi suretiyle olabilir. Sisteme kayıt işlemlerin tamamlanmasından sonra yardım toplama izin numarasının yazılması ve verilmesi gerekir.
Yardım toplanması ne kadarlık süre için geçerlidir? Yardım toplama süresinin takdiri, izin veren makama aittir. Bu süre bir yılı geçemez. Ancak, haklı sebeplerin bulunması halinde verilen süre, izin veren makamca bir yılı geçmemek üzere uzatılabilir.
Kimlik belgesi olması gerekir mi? İzin veren makam tarafından, yardım toplama faaliyetinde görev alması uygun görülenlere, faaliyetin konusu ve süresini de belirten fotoğraflı bir kimlik belgesi verilir. Kimlik belgesi faaliyetin sonunda izin veren makamca geri alınıp, o işe ait dosyada saklanır.
ERİŞİMİN ENGELLENMESİ KARARI
İzinsiz olarak yardım toplama faaliyetinin internet-sosyal medya ortamında yapıldığının tespiti hâlinde ne olabilir? İzinsiz yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapılması nedeniyle içeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi mümkün olabilecektir.
Hangi yayınlara karşı içeriğinin çıkarılması, erişimin engellenmesi kararı verilebilir? İzinsiz yardım toplama faaliyeti yapıldığına ilişkin internet ortamındaki yayınlara karşı bu karar verilebilir. İçeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi için ne zaman başvuru yapılabilir? Yasa maddesinde başvuru süresi düzenlenmediğinden ilgili yayın veya içerek internet ortamında bulunduğu sürece başvuru yapılabilir.
İçeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi için kim, nereye başvurabilir? Bu konuda iki kavram karşımıza çıkıyor: İçeriğin çıkarılması için bildirim yapmak ve içeriğin engellenmesi kararı. Valilikler veya İçişleri Bakanlığı ilk önce, içerik ve/veya yer sağlayıcıya bildirimde bulunur. Valilikler açısından sınırlama, doğal olarak, kendi illeri iken bakanlık için durum takdiri olup sınırlama yoktur. Bildirime rağmen içeriğin 24 saatlik yasal süresinde çıkarılmaması veya sair herhangi bir engel nedeniyle bildirim yapılamaması durumunda internet ortamındaki içeriğe erişimin engellenmesine karar verilmesi için sulh ceza hâkimliğine başvurulur. İçeriğin engellenmesi için doğrudan sulh ceza hakimliğine başvuru yapılamaz ancak bildirime rağmen içerik çıkarılmazsa veya herhangi bir bildirim engeli oluşursa bildirim olmadan ve doğrudan sulh ceza hakimliğine başvuru yapılabilir.
İçerik ve/veya yer sağlayıcıya tebligat nasıl yapılır? İçeriğin çıkarılması için normal posta tebligatı/ihtarı yerine dijital ortamda bildirim/ihtar yapılması yeterli görülmüştür. Bunun için internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirimde bulunulur.
HANGİ SULH CEZA HAKİMLİĞİ YETKİLİDİR?
Yasa maddesinde aksine hüküm olmadığından, yetkili sulh ceza hakimliği, başvuruyu yapan makamın bulunduğu yer hakimliğidir. İçeriğin çıkarılması bildirimi, erişimin engellenmesi taleplerinin içeriği nasıl olmalıdır? Bu hususun tespitine ilişkin açıklama veya belgelerin eklenmesi, sulh ceza hakimliğine yapılacak talepte ise internet ortamındaki yardım toplanması hakkındaki ilan-açıklama gibi yayının tespitine dair belge, içerik ve/veya yer sağlayıcıya içeriğin çıkarılması için bildirim yapıldığına ve süresi içinde bunun çıkarılmadığına, bildirim yapılamamış ise bunu engelleyen hale ilişkin belgelerin eklenmesi gerekir.
Sulh ceza hakimi ne şekilde ve hangi süre içinde karar verebilir? Burada 2860 Sayılı Kanun değil, 5651 Sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır. Şartların oluşmaması halinde talebin reddine, oluşması halinde ise kabulüne karar verilecektir. Erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilir. Hâkim, talebi en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar ve gereği yapılmak üzere doğrudan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderir.
İTİRAZ MERCİİ VE SÜRESİ NASILDIR?
Bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir. Buna göre, ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığınca yapılan talebin sulh ceza hakimliğince reddi halinde başvuran makamlar, talebin kabulü halinde ise yardım toplamaya ilişkin internet ortamında yayın yapanlar itiraz edilebilir.
Erişimin engellenmesi kararına rağmen aynı içerik başka internet sitelerinde yer alırsa ne yapılabilir? 2860 Sayılı Kanun’un 6. Maddesi’nde açık hüküm yoktur. Bu, ceza hükmü olmadığı için kıyas yoluyla 5651 Sayılı Kanun’un 9/9. Maddesi uygulanabilir. Daha önce gerçekleşen prosedürlere tekrar başvurmaya gerek yoktur. 9/9. maddesi kıyasen uygulanmayacağı ileri sürülse bile aynı yasanın yer sağlayıcının yükümlülüklerini düzenleyen 5. maddesine göre, “erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla yükümlüdür” hükmü uyarınca konu ele alınabilir.
Erişimin engellenmesine dair kararın gereği yapılmazsa ne olur? Kararların süresinde yerine getirilmemesi veya eksik olarak yerine getirilmesi halinde verilebilecek cezalara ilişkin 2860 sayılı Kanun’da ibare yoktur. Ceza uygulamasındaki kanunilik ilkesi gereğince benzer durumdaki 5651 Sayılı Yasadaki hükümlerin kıyasen burada uygulanamayacağını düşünüyoruz. Buna karşı, 5651 Sayılı Yasanın içerik, yer ve erişim sağlayıcılarının sorumluluğuna dair 4 ve 6. maddelerindeki hukuka aykırı yayınların çıkarılması yükümlülüğü çerçevesinde konunun ele alınıp alınmayacağı tartışılabilir.
İZİNSİZ YARDIM TOPLAMANIN CEZASI NEDİR?
Yardım toplayanların sorumluluğu nasıldır? Yardım toplama faaliyetine girişenler bu faaliyetin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinden, süresi içinde sonuçlandırılmasından, toplanan para ve eşyanın korunmasından ve amaca uygun şekilde kullanılmasından sorumludur. İnternet ortamında izinsiz yardım toplanması hâlinde 10 bin TL’den 200 bin TL’ye kadar idari para cezası verilir. Yardım toplanacak gerçek bir durum ve izin olmadığı halde yetkili makamdan izin varmış gibi hileli davranışlarla yardım faaliyeti adı altında bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişi veya kişilerin eylemi ise dolandırıcılık suçunu oluşturabilir. Bu durumu bilerek faaliyetlere yardım edenler de suça iştirak etmiş olurlar. İzinsiz yardım toplanmasına yer ve imkân sağlayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa beş bin TL idari para cezası ile cezalandırılır. İyi niyetle yaptığımız yardım bizi yaptırıma tabi tutmaz ama bu tür izinsiz ilanları paylaşanların durumu izinsiz yardım toplanmasına yer ve imkân sağlama çerçevesinde değerlendirilebilir. İzinsiz toplanan yardım veya paranın akıbeti ne olur? İzinsiz toplanan mal ve paralara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. İdari yaptırımlara karar vermeye yardım toplama iznini veren makam yetkilidir. Dolandırıcılık sonucu elde edilen menfaatler ise suç konusu olduğu için mahkemece müsadere edilir.
Hangi halde yardım toplanmasının kayıtsız veya izinsiz olduğu anlaşılabilir? Böyle bir durumda ne yapılabilir? Yardım toplama izin numarası ile yardımın konusu ve süresini de belirten fotoğraflı kimlik belgesinin olmaması veya ilanı yoksa şüpheli bir durum olabilir. İlanlarda izin numarası ve kimliğin de belirtilmesi güven verebilecektir. Aykırı bir durum varsa vatandaşlar, bulundukları yer valiliklerine, dolandırıcılık yönünden ise cumhuriyet başsavcılıklarına veya kolluk birimlerine bildirim yapılması yeterli olacaktır. Bu durumda yukarıda açıklanan yasal işlem yapılacaktır.
Yararlanılan Kaynak: Türkiye’de İnternet-Sosyal Medya Hukuku, İstanbul, Filiz Kitabevi