Kardeş ülkeler Özbekistan ve Türkiye’nin köklü ve kuvvetli kültürel bağları vardır. Rusların Orta Asya işgali sırasında bir müddet coğrafyalarımız birbirinden uzak kaldı ancak Özbekistan bağımsızlığını ilan ettiğinde bağımsız devlet olarak ilk Türkiye tanıdı. ..
Kardeş ülkeler Özbekistan ve Türkiye’nin köklü ve kuvvetli kültürel bağları vardır. Rusların Orta Asya işgali sırasında bir müddet coğrafyalarımız birbirinden uzak kaldı ancak Özbekistan bağımsızlığını ilan ettiğinde bağımsız devlet olarak ilk Türkiye tanıdı. Soydaş ve kardeş halklar, çağdaş dünyaya daha önceden ayak uyduran Türkiye ile bağlarını kardeşlik halkasıyla yeniden pekiştirmeye başladılar. Türkiye ve Özbekistan arasında çeyrek asırdan beri mevcut inişli çıkışlı münasebetler 2016 yılında Özbekistan hükümetinin değişimiyle yeni bir seviyeye yükseldi, ikili ilişkilerde tarihi bir dönüm noktası oldu.
- Özbekistan’daki gelişmeleri 1980’lerden bu yana her zaman heyecan ile takip Mirziyoyev dönemiyle başlayan yeni süreçte, ülke için yeni vizyon geliştirilerek modern dünyanın şartlarına küresel bağlamda uyum sağlamaya yönelik kararlar alınmaktadır. Bir hukukçu olarak Özbekistan’ın hukuk alanındaki reformlarını da takip etmeye gayret ediyorum. Memleket genelinde “Eylem Stratejisi” adlı kalkınmaya yönelik bir stratejik program aşamalı olarak uygulanmaktadır. Bu programda, memlekette hukukun üstünlüğünü temin etmek, yargı sisteminde reform yapmak öncelik olarak belirlenmiştir. Nitekim devleti ve toplumu kökten ıslah etmek, modernleştirmek için her şeyden önce vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin güvenilir bir şekilde korunması, yargı bağımsızlığının sağlanması, adalete erişim, hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, yolsuzlukla etkin mücadele önem arz eder.
Özgürlükler Konusunda Önemli Adımlar
Mirziyoyev hükümeti politikalarında öne çıkan noktalara değinmek gerekir. Bu dönemde Karimov dönemi hak ve özgürlüklere dair kısıtlamalar gevşetildi. Demokratikleşme, hukukun üstünlüğü ve dinî özgürlükler de dahil bütün özgürlükler konusunda önemli kararlar alındı. Karimov dönemi rejimine karşı potansiyel tehdit olarak görülen vatandaşlar keyfi olarak oluşturulan “Kara Liste” den çıkarılarak onların yurt genelinde özgür faaliyet yürütebilmesi, devlet idarelerinde görev alabilmesi sağlandı.
- Bunların yanı sıra insan hak ve menfaatlerinin korunması adına önemli bir adım daha atıldı. Ülkede kalıcı olarak uzun yıllardan beri ikamet eden yaklaşık 50.000 vatansız kişi, Özbekistan Cumhuriyeti vatandaşlığı alma imkanına sahip oldu. Bunu Mirziyoyev hükümetinin üstün başarısı olarak değerlendiriyorum. Malum, Orta Asya cumhuriyetleri birbirinden ayrı sınırlar içerisinde yaşamakta, ayrı ayrı politikalar uygulamakta olsa da tarihî, coğrafî, kültürel manada bir bütünlük içerisindeler. Orta Asya halkları, Rusların bölgeyi işgalinden öncesinde de işgal döneminde de bir arada yaşayan halklar olmuştur. Bir Özbek Tacik’le, Kırgız’la, Kazak’la akrabalık ilişkileri içinde yaşaya gelmişti. Sovyetlerin parçalanması hem de yeni bağımsız devletlerin ortaya çıkması sonucunda sosyal altyapı bağları birdenbire koptu. Bir mahalle ya da bir köy ortasından sınırlar çizildi ve herkes bulunduğu yerde kaldı. Özbekistan’da, Kırgızistan’da doğmuş veya Tacikistan’da, Kazakistan’da doğmuş ama bütün hayatı Özbekistan’da geçmiş vatansız, vatandaşlığı olmayan insanlara Mirziyoyev hükümeti pasaport vererek ülke içinde tüm hak ve hukuklarını tanıdı.
Yeni hükümetin hümanist siyaseti bağlamında “Mihr” adıyla birkaç operasyon yapıldı. Suriye’de, Afganistan’da savaş bölgelerinde bulunan kandırılan, mağdur olan kadın ve çocuklardan oluşan vatandaşların memlekete geri getirilmesi bir devletin insanına, halkına karşı koruma, sahip çıkma özelliğini öne çıkarmaktadır.
Mirziyoyev yönetimi insan hakları konusunda reformlar gerçekleştirmenin yanı sıra en önemli değişimi ekonomi alanında başlattı. Yumuşak siyaset iş sektörüne de yansıdı, finansal konularda liberalleşmeye yol açtı. Üretim ve ihracatı artırmak, uluslararası yatırımları ülkeye çekmek, serbest piyasa mekanizmasını oturtmak için önemli adımlar atıldı. Eylül 2017’de milli para birimi Som devalüe edildi ve öncesinde ülkede aktif olan karaborsa pazarını yok ederek, döviz kısıtlamalarını kaldırarak halkın rahatça döviz alması sağlandı.
Verimli Alan: Ekonomik İşbirliği
Özbekistan, 35 milyonluk ahalisiyle Orta Asya’nın en kalabalık ülkesidir ve Orta Asya’daki toplam ticaret hacminin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Özbekistan’ın ticari potansiyeli ve çeşitli alanlarda mevcut yatırım fırsatları yüksektir. 2020 yılında Özbekistan-Türkiye ticari hacmi 2 milyar dolar olarak açıklandı. Siyasi anlamda diplomatik ilişkiler çok önemli olsa da ekonomide iş birliği yapmak daha da önemlidir.
- Şevket Mirziyoyev’un izlediği politikalar sadece ülke içinde değil, mıntıkada da değişim rüzgarları estirdi. Bölge cumhuriyetlerinde otuz yıldan beri sorun olan sınır meselesi gündeme geldi. Özbekistan ve Kırgızistan, Özbekistan ile Tacikistan arasındaki sınırların çizilmesi konusunda bir miktar ilerleme kaydedildi. Bunun yanı sıra bölge devletleri doğal kaynakların ortak kullanımı konusuna da dikkat etmeye başladılar. En önemlisi Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan’daki hidroelektrik projelerine uzun süredir devam eden muhalif tavrını değiştirdi. Ayrıca aynı yaklaşımlar çerçevesinde bölge ülkeleri enerji, ulaştırma ve lojistik alanlarında ortak altyapı meselelerine dikkat vermeye başladılar.
Özbekistan Cumhuriyeti’nin tarihte ve günümüzdeki jeostratejik konumunu, tarihi görevini dikkate alarak günümüz ve geleceğimiz için küresel siyasette daha önemli bir mevkiye yükselebileceği kanaatindeyim. Büyük bir medeniyetin inşası ve intişarında ev sahipliği yapan bu topraklar Orta Asya’nın kalbidir ve kaderinin belirleyicisidir. Umut ederim, tarihine yakışır şekilde geleceğini de inşa edebilir.