İran siyasi tarihinin en kritik seçimi

04:0027/05/2024, الإثنين
G: 27/05/2024, الإثنين
Yeni Şafak
İllustrasyon: Cemile Ağaç Yıldırım.
İllustrasyon: Cemile Ağaç Yıldırım.

İsrail ile gerilimde "stratejik sabır politikasının” bırakılması, toplumsal huzursuzluklar ile “meşruiyet” tartışmaları gölgesinde yeni bir yol haritasının belirlenmesi ve Hamaney sonrasına hazırlık ülke siyasetinin önemli değişkenlerini oluşturuyor. Reisi’nin böylesi bir atmosferde hayatını kaybetmesi, 28 Haziran seçimlerini İran siyasi tarihinin en önemli ve stratejik seçimi kılıyor.

Ali Çabuk / Gazeteci

İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopterin kaza geçirdiği bilgisinin teyit edilmesinin ardından, İran Lideri Ayetullah Ali Hamaney ilk değerlendirmesinde devlet işlerinde hiç bir aksamanın olmayacağını vurgulayarak İranlılara “Endişelenmeyin.” çağrısında bulunmuştu. Reisi’nin hayatını kaybettiğinin kesinleşmesi ile birlikte Bakanlar Kurulu acil toplantı kararı almış ve İran lideri Hamaney’in onayı ile Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir’in geçici olarak yeni Cumhurbaşkanı olacağı ilan edilmişti. Akabinde 28 Haziran tarihi yeni Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi olarak belirlendi. Kazanın gerçekleştiği 19 Mayıs tarihi ile 21 Mayıs arasındaki süre zarfında, Tahran yönetimi siyasi sistemin sürekliliği, devlet işlerinin aksamaması ve halk içerisinde panik ve endişenin oluşmaması adına anayasanın 131. maddesini hızlı bir şekilde hayata geçirdi.

HAMANEY SONRASINA HAZIRLIK

Hamaney sonrası liderlik için adı geçen, dış politikada önemli vizyon değişikliklerini başlatan Reisi gibi bir ismin yokluğunun, özellikle İsrail ile gerilimin yüksek olduğu bir dönemde yaratabileceği siyasi belirsizlikler görmezden gelinemez. Dolayısıyla, ülkenin hangi yönde ilerleyeceği, içeride ve dışarıda ne gibi değişiklilere gidileceği 28 Haziran’daki seçimler ile belirlenecek. Reisi’nin hayatını kaybetmesinden bağımsız olarak İran İslam Cumhuriyeti, hem içeride hem de dışarıda bölgesel ve küresel gelişmeler doğrultusunda bir vizyon ve politika değişikliği sürecine girmişti. İsrail ile gerilimde “stratejik sabır politikasının” bırakılması, içerideki toplumsal huzursuzluklar ve son seçimler sonrası başlayan “meşruiyet” tartışmaları gölgesinde yeni bir yol haritasının belirlenmesi ve Hamaney sonrasına hazırlık ülke siyasetinin önemli değişkenlerini oluşturuyor. Reisi’nin böylesi bir atmosferde hayatını kaybetmesi, 28 Haziran seçimlerini İran siyasi tarihinin en önemli ve stratejik seçimi kılıyor.

ÜÇ YOL HARİTASI

28 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İran’ın önünde 3 seçenek var. İçeride ve sınır ötesinde güvenlikçi tehdit algısını yüksek tutarak, profili yüksek daha radikal ve şahin bir hükümetin kurulması, mevcut siyasi sistemin ve politikaların devam ettirilerek sürekliliğinin sağlanması veya ülke yönetiminde radikal bir karar alarak, meşruiyet tartışmalarına son vermek adına devlet-toplum arasında barışın tesis edilmesi. İran, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde söz konusu 3 yol haritasından birini seçecek ve bunun için fazla zamanı yok. 30 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylar başvuru yapacak ve aday başvuruları 3 Haziran’da son bulacak. Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin adaylara yönelik tutumu ve veto hakkını nasıl kullanacağı kurulacak hükümetin yapısını belirleyecektir. Aday başvurularının sona ermesinin ardından Konsey 10 Haziran’a kadar aday isimlerini netleştirecek ve 11 Haziran tarihinde İran İçişleri Bakanlığının resmi olarak adayları ilan etmesinin ardından ülke seçim atmosferine girmiş olacak. Zamanın kısıtlı olması, bir çok siyasi grubun ve özellikle Reformistlerin seçimlere hazırlıksız yakalanması ve seçimlerin önemi şimdiden İran siyasetini hareketlendirdi.

ÖNE ÇIKAN İSİMLER

Tahran yönetiminin 28 Haziran seçimlerine, özgür, bağımsız ve geniş katılımı önceleyerek gireceği yönünde herhangi bir işaret görünmüyor. Bir önceki seçimlerde olduğu gibi bir çok aday ismin veto edildiği ve tek elde birleşen bir seçim atmosferi görebiliriz. Yönetim ülkede meşruiyet tartışmalarına son vermek ve içeride barış ortamı tesis etmek adına, reformist cephenin önünü açabilir ve eski Meclis Başkanlığı görevi de yapan Ali Laricani gibi daha “orta yolcu” bir siyasi ismin aday olmasına izin verebilir. Ali Laricani’nin basın danışmanı Mansur Hakikatpur, Laricani’nin geçmişte adaylığının veto edildiğini hatırlatarak, “Akıllı insan bir kuyuya iki kez düşmez. Şu an kendisi kuyuya düşmemek için alacağı kararı düşünüyor. Biz henüz siyasi ortamın herkese açık olacağına dair bir işaret görmedik. Herkes gelin evinde oturmuş konuşuyor ama damattan bir haber yok.” ifadelerini kullandı. İran lideri Ayetullah Hamaney’in danışmanlığı yapan eski Meclis Başkanı Laricani, bekle gör politikası izlerken, ülkede meşrutiyet tartışmalarını azaltacak bir isim olarak ön plana çıkmakta. Bu çerçevede eski Dışişleri Bakanı Cevat Zarif isminin de öne çıktığını görüyoruz.

Öte yandan Reisi’nin politikalarını devam ettirmek ve siyasi sürekliliği sağlamak adına öne çıkan isim Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf olurken, son Meclis seçimlerinde Muhafazakar cephe içerisinde çok fazla tartışılması, ailesi ve kendisi hakkındaki iddialar Said Celili ve Mehrdad Bezrbaş gibi isimlerin de gündeme gelmesine neden oldu. Son Meclis seçimlerinde güçlerini artıran İran’ın şahin kanadı olarak bilinen Payidar cephesinin adayı olabilecek Said Celili, sertlik yanlısı politikaları ile ön plana çıkan bir isim. Muhafazakar siyasetçi Hamit Muhaciri, Celili’nin adaylığına ilişkin yorumunda, “Hükümet içerisinde Celili’ye yakın isimler, Celili dışında bir ismin Cumhurbaşkanı olması durumunda hükümetten dışlanacakları endişesi duyuyorlar.” ifadesini kullandı. Said Celili, Dışişleri Bakan Yardımcılığı, Ayetullah Hamaney’in Ofisinde Müdürlük ve yine Hamaney’in Ulusal Güvenlik Konseyi temsilciliği yapmış bir isim. İran’ın daha radikal bir çizgiye kayabileceğine dair senaryolarda İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve eski Savunma Bakanlığı görevi yapmış Hamaney’in askeri danışmanı Hüseyin Dehgan isimleri de tartışılmakta.

REFORMİST CEPHEDEN İSTİŞARE KARARI

Reformist cephe ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl bir yol haritası izleneceğine dair toplantı kararı aldı. Reformist Cephe sözcüsü Cevat İmamı seçimler için acil toplantı kararı aldıklarını belirterek, son durumun değerlendirileceğini söyledi. Seçim takviminin açıklandığı 21 Mayıs günü, Ayetullah Humeyni’nin reformist torunu Hasan Humeyni’nin eski Dışişleri Bakanı Zarif ve eski İletişim Bakanı Azeri Cehromi ile toplantı gerçekleştirmesi, Reformist cephenin seçimlere hazırlandığı ve halk tabanında etkisi olan isimler ile seçimlere katılabileceği yorumlarına neden oldu.

Elbette tüm bu isimler seçim öncesi İran kulislerinde konuşulanlar. Seçim takvimine bağlı olarak 28 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayların kimler olacağı ve Anayasayı Koruyucular Konseyinin İran’ın nasıl bir seçim ortamına sokacağı 11 Haziran tarihinde netlik kazanacaktır. İran kulislerinde aday olabilecek isimlere dair tüm konuşulan senaryoların ortak yönü ise, İran içerisinde ve dış politikasında radikal değişikliklere gidilmeyeceği yönünde.



#İran
#Hamaney
#Reisi