Hedef: Lider Türkiye

Yeni Şafak
Haber Merkezi
04:0017/08/2016, Çarşamba
G: 16/08/2016, Salı
Yeni Şafak

Küresel Sömürgeci Güçler, içlerindeki tarihi/güncel hasetlik ve kinlerini hep birlikte kusmuşlardır. Bunu yaparken yurt içindeki bütün şer çetelerini de taşeron olarak kullanmışlardır.

Prof.Dr.Ertuğrul YAMAN

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi



15 Temmuz darbe girişimi, ülke ve demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir. Sinsice yapılan bu saldırılar, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN başta olmak üzere devlet yöneticilerimize kastetmek amacıyla planlanmıştır. Milletin ve Devletin tankıyla ve uçağıyla yine millete ve devlete saldıran bu caniler, ne yazık ki birçok insanımızı şehit etmiş birçoğunu yaralamış, hepimizi ciğerlerimizden vurmuşlardır. Bir Çin atasözü şöyle der: “İki ordu arasında yapılan mücadeleye savaş denir. Bir ordu halka saldırırsa buna savaş değil vahşet denir.” Evet, yaşananlar gerçekte bir vahşettir.



Bu alçakça ve haince darbe girişimi karşısında Devlet ve Hükumet yöneticilerimizin tavırları, halkın tepkisi ve emniyet güçlerimizin gayretleri ise bir destan yazmıştır. Halkımız canları pahasına Milletimize, Devletimize ve Demokrasimize yönelen bu iğrenç saldırılara göğüs germiştir. Günler ve geceler boyu ellerinde şanlı Türk bayraklarıyla meydanlarda demokrasi nöbetleri tutarak asalet ve şecaatini ortaya koymuştur. Bütün partilerin darbeye karşı ortak tavır koyması da umut vericidir.


Bu esef verici darbe girişimini doğru anlamlandırabilmek için öncelikle sebepler üzerinde durmak ve büyük fotoğrafı görmek gerekiyor. Elbette, işin aslı zaman içinde ortaya çıkacaktır. Şimdilik elimizdeki bilgiler, medyadan dinlediğimiz kadardır. Ancak, yaşananları, anlamlandırabilmek için tümevarımdan ziyade tümdengelim metoduyla yaklaşmak en doğrusudur. Çünkü, küçük olaylar ve sebepler yanıltıcı olabilir.



PERDE ARKASINDAKİ GÜÇLERİN VARLIĞI


Bu iğrenç darbe girişimini doğru tahlil edebilmek için bazı sorular açıkça cevaplandırılmalıdır. Örneğin darbeyi kim(ler) yapmış/yaptırmıştır? Darbeyi yalnızca ülke içindeki FETÖ vb. kimi çetelerin yaptığı düşünülürse, bu küçük fotoğrafa bakmak olur. Oysa, bu girişim çok daha büyük, önemli ve dehşet vericidir. Kanaatimizce bu girişiminin arkasında ülkemize, devletimize ve yöneticilerimize karşı duyulan uluslararası bir hasetlik ve derin öfke vardır. Küresel Sömürgeci Güçler, içlerindeki tarihi/güncel hasetlik ve kinlerini hep birlikte kusmuşlardır. Bunu yaparken yurt içindeki bütün şer çetelerini de taşeron olarak kullanmışlardır. Dolayısıyla darbe girişimini yapanlar dahili hainler olmakla birlikte, yaptıranlar harici düşmanlardır.



Niçin darbe yapılmak/yaptırılmak istenmiştir? Çünkü, dahili ve harici düşmanlar, aynı amaca hizmet ediyorlar. Her iki taraf da Ülkemizin son yıllardaki gelişim ve ilerlemesini içlerine sindiremiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'ın dik duruşu, mazlumların yanında yer alması bazı ülkeleri çıldırtıyor. Bu iddiamızın doğruluğunu kavramak için, Ülkemize karşı yurt dışındaki hasmane tavırları ve kimi parlamentolarda alınan anlamsız kararları hatırlamak yeterlidir. Özellikle harici hasımlarımız hem tarihten gelen kuyruk acılarını almak hem de liderlik iddiasında bulunan Türkiye'yi durdurmak istiyorlar. Türkiye, parlayan bir yıldız gibi son yıllarda göz kamaştırıcı bir kalkınma, gelişme ve ilerleme hamlesi içindedir. İşte bütün bu sebeplerle Küresel Sömürgeci Güçler, içerideki alçak ve hain piyonları vasıtasıyla bu darbe girişimine tevessül etmişlerdir.


Allah'ın izniyle, ava giden avlanmış ve darbeciler darbe yemişlerdir. Açıkça başarısız olmuşlar ve çok şükür yenilmişlerdir. Kısaca darbe, darbelenmiştir. Hain ve alçaklar millet ve devlet tarafından kıskıvrak yakalanmıştır. Harici ve dahili hasımlarımız muazzam bir yeis içine düşürülmüştür elhamdülillah. Yüce Mevlamız, asırlarca İslamın bayraktarlığını yapmış, yeryüzünde birçok bölgeye adaletle hükmetmiş bu aziz millete yardım etmiş ve böylelikle ülkemiz Rabbimizin güzel sıfatları, rahmeti ve inayeti sayesinde uçurumun kenarından döndürülmüştür.



Darbe girişimi, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek öngörüsü ve önsezisi sayesinde büyümeden ve genişlemeden durdurulmuştur. Halkın sokaklara davet edilmesi ve direnişe çağrılması muhteşem bir kelebek etkisi yapmış, her siyasi düşünceden insan milli bir refleksle sokaklara çıkmış, adeta bir milli mücadele ruhuyla darbecilere karşı çıkılmış ve demokratik sisteme sahip olunmuştur. Bu direnişte, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın halka vermiş olduğu yüksek güven son derece etkili olmuş, daha önceki darbelerin aksine halkı sokaklara ve meydanlara dökmüştür.



TEMİNAT: HUZUR VE İRLİKTELİĞİMİZ


Yüce Türk Milleti, bu hayasızca saldırı karşısında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti ve Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'ın teşvikleriyle rahat yataklarını terk ederek ve ölümü göze alarak meydanlara koşmuştur. Halkın tanklar, uçaklar ve helikopterler karşısındaki kahramanca duruşları tarihimize yeni bir destan olarak yazılmıştır. Şer cephesinin darbe girişime karşı, hiçbir endişeye kapılmadan milletini, ülkesini ve namusunu korumaya koşan bu insanlar, ecdadımızın ruhunu şad etmiş, geleceğimiz adına da umut vermiştir. Milletimiz, mayasından ve tarihinden aldığı üstün şecaati ve cesareti bir kez daha ortaya koymuştur.



Bu vahşi saldırı karşısında en önemli paylardan birisi de emniyet güçlerimize ve hainlerin tuzaklarına aldanmayan kahraman ordu mensuplarımıza aittir. Her iki grubun üstün gayretleriyle Ülkemizde bir iç savaşın çıkması engellenmiştir. Aksi takdirde, Türkiye bölgemizdeki diğer ülkeler gibi kanlı bir iç savaşın kucağına itilmiş olacaktı. Bu uğurda gayret eden bütün güvenlik güçlerimize son derece minnettarız.



Bizce, bu vahşi darbe girişiminin gerçek sebebi, Lider Türkiye'nin muhteşem yükselişini durdurmaktır. Darbenin gerçek sahipleri ülkemizi kıskanan harici güçlerdir. Taşeronlar ise, içimizdeki hain, alçak ve gafillerdir. Elbette, bu alçaklar kısa zamanda, hak ettikleri cezalara çarptırılacaklardır. Uzun vadede Lider Türkiye'nin gerçek teminatı ise, ülke içindeki huzur ve birlikteliğimizdir.


Bu bağlamda darbe girişiminin içinde yer alan askeri sivil her kim varsa derhal acımasızca cezalandırılmalıdır. Bundan sonraki muhtemel kalkışma ve suikastlara karşı en üst düzeyde tedbir alınmalıdır. FETÖ ve diğer bölücü örgütlere karşı aynı kararlılıkta mücadele verilmelidir. Kamu çalışanları ve halka karşı muamelede sağduyu ve adalet asla elden bırakılmamalıdır. Fırsatçılara ve ispiyonculara da pirim verilmemelidir. Yakalanmış olan milli mutabakat zemininde ülke içinde birlik beraberlik ve huzur için özel gayretler sarf edilmelidir. Özellikle eğitim sistemimizde milli ruh ve milli duygu esas alınmalıdır. Devlet kadrolarında ve kritik makamlarda millet ve vatan hassasiyeti yüksek yerli ve milli insanlara daha fazla görev verilmelidir. Devlet kurumları tek başına hiçbir dini yapı veya grubun, herhangi bir zümrenin inisiyatifine terk edilmemelidir.



#Darbe girişimi
#FETÖ
#Ertuğrul Yaman