|

Güney Asya sandık başında

04:00 - 23/01/2024 Salı
Güncelleme: 03:47 - 23/01/2024 Salı
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.
Abdulkadir Aksöz / Doktora Adayı, İstanbul Medeniyet Üniversitesi

2024 yılı dünyanın baş döndürücü çeşitlilikte pek çok bölgesinin seçim atmosferine girmesi bakımından oldukça dikkat çekicidir. Ülkemiz dahil 50’den fazla ülkede yaklaşık 2 milyar insan bu sene oy kullanacak. Küresel anlamda öne çıkan ve belirleyici bir etkiye sahip Güney Asya’nın devasa güçleri Hindistan ve Pakistan’da bu yıl seçim heyecanı yaşanıyor. 8 Şubat’ta Pakistan, nisan-mayıs aylarında ise Hindistan sandık başına gidecek. Güney Asya’nın stratejik ülkelerinden Bangladeş’te 7 Ocak’ta gerçekleştirilen seçimleri Başbakan Şeyh Hasina’nın Awami Partisi kazanarak beşinci kez iktidara geldi. Diğer taraftan henüz tam tarihi kesinleşmemiş olmakla birlikte Sri Lanka’da bu yıl içerisinde seçimlerin gerçekleşmesi bekleniyor.

YENİDEN ASYA GİRİŞİMİNİ ETKİLEYECEK

Bu üç önemli ülkedeki seçim maratonu, bölgesel ve küresel dengelerdeki değişimlere işaret ederek Türkiye’nin Asya politikalarını şekillendirme sürecini ön plana çıkaracaktır. Dolayısıyla 2024 genel seçimleri, Türkiye’nin Yeniden Asya Girişimi çerçevesindeki stratejik hedeflerini belirleme açısından önem arz ediyor.

Dünya kamuoyu 2024 yılında Güney Asya’da gerçekleşecek seçimlere özel bir ilgi gösterirken bu ülkelerdeki siyasi değişimlerin bölgesel ve küresel düzeydeki etkilerini titizlikle değerlendirmeye çalışıyor. Seçim sonuçlarını hassasiyetle ve yakından değerlendiren bir Türkiye, ekonomik iş birliğini artırarak, bölgesel istikrarı destekleyerek ve diplomasi alanındaki çabalarını genişleterek Güney Asya’daki rolünü daha da güçlendirebilir. Zira bu seçim yılı, Türkiye’nin Asya’daki vizyoner dış politika hedefleri açısından bir dönüm noktası olabilir. Nitekim Hindistan ve Pakistan’daki seçim sonuçları Türkiye’nin Yeniden Asya Girişimi çerçevesindeki yol haritasını belirleme konusunda önemli bir kılavuz işlevi görebilir.

HİNDİSTAN’DA KRİTİK SEÇİM

Hindistan, dünyanın en büyük demokrasisi olarak ön plana çıkıyor. Bir tarafta Çin’i geride bırakarak dünyanın en kalabalık ülkesi unvanını alan Hindistan, diğer tarafta İngiltere’yi geride bırakarak dünyanın beşinci büyük ekonomisi olarak büyümeye devam ediyor. Nisan ve mayıs aylarında gerçekleşecek genel seçimler, Hindistan’ın politik ve ekonomik geleceğini şekillendirme noktasında kritik bir süreci başlatıyor. Başbakan Narendra Modi liderliğindeki Bharatiya Janata Partisi (BJP), beş yıllık üçüncü bir iktidar dönemi için yarışacak. BJP’ye karşı, ülkenin ana muhalefeti Hindistan Ulusal Kongresi’nin de dahil olduğu 26 siyasi partiden oluşan ve INDIA olarak bilinen yeni muhalefet bloku ise değişim sloganıyla seçmenin karşısına çıkacak.

Modi’nin liderliğindeki BJP, önceki dönemde hayata geçirdiği ekonomik reformlar, altyapı ve kalkınma projeleri yanında güvenlik politikalarıyla dikkat çekmişti. Hindistan’ın bölgesel ve küresel düzeyde artan etkinliği, bu seçimlerle birlikte şekillenecek. Seçim sonuçları, bölgesel istikrar, ticari ilişkiler ve Asya-Pasifik güvenlik politikaları bağlamında tüm dünyada merakla bekleniyor.

Bu bağlamda Hindistan’ın artan ekonomik ağırlığı Ankara için önemli bir cazibe oluşturuyor. Her iki ülke, güçlü ekonomik temelleri ve geniş pazarlarıyla birbirine benzer özelliklere sahip. Bu nedenle, Hindistan’daki seçim sonuçları, Türkiye’nin Yeniden Asya Girişimi doğrultusunda Yeni Delhi’yle ilişkilerini çeşitlendirmek ve geliştirmek adına bir fırsat sunabilir. Türkiye’nin, Hindistan’daki seçim sonuçlarını yakından izlemesi ve olası değişimleri doğru bir şekilde değerlendirmesi stratejik planlamasını güçlendirebilir. Ankara’nın, Hindistan ile mevcut ekonomik, kültürel ve tarihi bağları, her iki ülke arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesine ve siyasi diyaloğun ilerletilmesine olanak sağlayabilir.

NAVAZ ŞERİF GERİ DÖNDÜ

Öte yandan Pakistan’da gerçekleşecek seçimler, ülkenin siyasi ve ekonomik geleceğini belirleme açısından büyük ehemmiyet taşıyor. Pakistan’ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana geçen 76 yılda demokratik yollarla seçilmiş hiçbir lider beş yıllık görev süresini tamamlayamadı. Ülkenin eski başbakanı İmran Han, hakkındaki soruşturmalar nedeniyle şubat ayında yapılacak seçimlere katılamayacak. Sürgünden dönen eski başbakanlardan Navaz Şerif’in güçlü bir aday olarak öne çıktığı Pakistan’da seçimlerin siyasi ve ekonomik sorunlara çare bulması arzulanıyor.

Seçim sonuçları bölgede terörle mücadele, iklim değişikliği, ekonomik kalkınma ve dış ilişkilerdeki yönelim konularında belirleyici olacak. Türkiye’nin, İslamabad ile yakın ortaklık bağları nedeniyle bu seçim sonuçlarını yakından takip etmesi bekleniyor. Ankara’nın istikrarlı bir Pakistan’a dair stratejik bir perspektife sahip olması, bölgesel dengenin korunması, terörle mücadelede iş birliği ve ekonomik kalkınma alanlarında ortak projelerin geliştirilmesi açısından hayati önemi haizdir. Türkiye’nin bu süreçte sağlam bir diplomatik ve stratejik yaklaşım sergilemesi, bölgesel güvenlik ve iş birliği açısından olumlu karşılanabilir.

Sonuçta Hindistan ve Pakistan’da gerçekleşecek seçimlerin ortaya çıkaracağı yeni siyasi tablonun Ankara tarafından detaylı ve titiz bir biçimde değerlendirilmesi ve karşılıklı çıkarları gözeterek diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi son derece kritik bir önem arz etmektedir. Nihayetinde Pakistan ve Hindistan’daki seçim sonuçları, Türkiye’nin bölgede güçlü bir diplomatik etki yaratma ve stratejik ortaklıklarını daha da derinleştirme potansiyelini şekillendirecek bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.



#hindistan
#pakistan
#Politika
8 ay önce