Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 20 Kasım 1989’da kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca tüm üye devletlerden çocuk haklarını korumasını talep etmektedir. Taraf ülkeler arasında Filistinli çocukların temel haklarını sürekli olarak ihlal eden İsrail de vardır. Filistinli çocuklar, Batılı akranlarıyla karşılaştırıldığında eğitim, sağlık ve yaşam hakları konusunda ciddi zorluklarla mücadele etmektedir.
İsrail›in 1967’den bu yana işgali altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs ile abluka altındaki Gazze Şeridi›nde yaşayan Filistinli çocuklar, geçen yıllar içinde artan hak ihlalleri ve şiddet ile karşı karşıya kalmaktadır. Birleşmiş Milletler (BM) sözleşme gereğince Batı ülkelerindeki çocukların yaşam, eğitim, sağlık gibi haklarını güvence altına alırken Filistinli çocukların bu haklara ulaşmasını sağlayamamıştır.
Çocuk Hakları Sözleşmesi maddeleri incelendiğinde çocukların içinde bulunması gereken yaşam ve Filistinli çocukların yaşamları arasındaki fark çarpıcıdır. Batı ülkesinde yaşayan çocukların yaşam koşullarına bakıldığında olması gereken pratiklerin hayata geçirildiğini görüyoruz. Fakat Batılı akranlarının aksine Filistinli çocuklar sağlık, eğitim, güvenlik gibi temel haklarından mahrum bırakılmakta…
Her çocuğun temel yaşam hakkını vurgulayan sözleşmenin 6. maddesinin 2. fıkrası şu şekildedir: “Taraf devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.” Bu maddenin tam aksine işgalin başladığı ilk günden bugüne İsrail, Filistinli çocukların hayatta kalmaması ve gelişmemesi için azami çabayı göstermektedir. Filistin’in BM temsilcisi İsrail’in 7 Ekim’de başlattığı saldırılardan bu yana 4 bin çocuğun öldürüldüğünü açıkladı.
24. maddede ise sağlık hizmetine ulaşımın altı çizilmiştir; “Taraf devletler, çocuğun olabilecek en iyi sağlık düzeyine kavuşma, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini veren kuruluşlardan yararlanma hakkını tanırlar. Taraf devletler, hiçbir çocuğun bu tür tıbbi bakım hizmetlerinden yararlanma hakkından yoksun bırakılmamasını güvence altına almak için çaba gösterirler.” Bu maddede bahsedilen sağlıkla ilgili şartlar, Batılı çocuklara kolaylıkla sağlanarak sağlık problemi yaşadıkları takdirde devlet güvencesi altına alınırlar. Her çocuk için sağlanması gereken bu şartlar Filistinli çocuklar için sağlanmadığı gibi hastaneler de İsrail’in hedefi haline gelmiştir. Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail güçlerinin el-Ehli Baptist Hastanesi’ne düzenlediği hava saldırısında en az 500 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu. Akabinde Gazze’deki diğer hastanelere de saldırılar düzenleyen İsrail’in bu saldırısı uluslararası toplum tarafından tepkiyle karşılansa da herhangi bir yaptırım uygulanmadı.
Batılı ve Filistinli çocukların eğitim hakkı arasındaki farklılıklara bakacak olursak madde 28’de bahsedilen eğitimde fırsat eşitliğinin Batılı ülkelerde sağlandığı gözlemlenir. Fakat Filistinli çocuklar sağlık hizmetlerinde olduğu gibi eğitim olanaklarında da hak ihlallerine uğramaktadır. Çatışma bölgesinde eğitimini tamamlamaya çalışan Filistinli çocuklar okullarda da işgalci İsrail’in bombardıman tehdidi altındadır. İsrail tıpkı 2014 yılında UNRWA okulunu bombalayarak kadın ve çocuklardan oluşan 15 kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğu gibi 2023 yılında da okulları ve çevresini hedef almıştır.
Filistinli çocukların Batılı çocukların aksine karşılaştığı bir diğer tehdit ise yasadışı ya da keyfi biçimde özgürlüklerinden mahkum bırakılarak tutuklanmalarıdır. Batılı çocuklar genellikle haklarını ve refahlarını koruyan yasal korumalara sahiptir. “Save the Children”ın Temmuz 2023 raporuna göre, İsrail askeri gözaltı sistemindeki Filistinli çocukları fiziksel ve duygusal istismara maruz bırakıyor; beş çocuktan dördü (yüzde 86) dövülüyor ve yüzde 69’u çıplak aranıyor. Tutuklanma anında neredeyse yarısı (yüzde 42) yaralanmış durumda; bunlara kurşun yaraları ve kırık kemikler de dahil. Çocuk hakları örgütü, bazılarının cinsel içerikli şiddeti bildirdiğinden de bahsediyor. Madde 37’de çocukların işkenceye, zalimce ve insanlık dışı cezaya tabi tutulamayacağından bahsedilmesine rağmen raporlar Filistinli çocukların karşılaştığı zulmü tarafsız bir şekilde aktarıyor.
Çocukların temel haklarının evrensel olması gereken bir dünyada, Filistinli ve Batılı çocukların yaşam koşulları arasında keskin eşitsizlikler dikkat çekiyor. Filistinli çocukların yaşadığı bu zulme karşı politika yapıcıların, insani yardım kuruluşlarının ve küresel paydaşların, her çocuğun yeterli sağlık hizmeti, kaliteli eğitim ve güvenli bir ortam dahil olmak üzere temel haklara erişimini sağlamak için iş birliği içinde çalışması zorunlu hale gelmiştir…