Farklı bir liderlik örneği

Yeni Şafak
Haber Merkezi
04:0013/09/2016, Salı
G: 12/09/2016, Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Prof. Dr. Orhan Yalçın - Ömer Halisdemir Üniversitesi


İstemeyerek ve bilmeyerek yapılan yanlış, kusur, yanılma ve yanılgıya hata denir. Makro düzeye dair hata, bir pay sahibidir. Mikro ölçekte ise ihtimaliyetin kesinliği vardır. Diğer bir ifadeyle mikro düzeyde sözün eyleme dönüşmesi kesinlik kazanır.



Türkiye son yıllarda öyle gelişmelere sahne olmaktadır ki ileride bunlar çok sayıda tezlere konu olacak niteliktedir. Bunların en başında hiç şüphesiz Sayın Cumhurbaşkanımızın paralel yapı ile mücadele de yalnız kalışı durmaktadır. Liderlik yönüyle milletiyle bütünleşmiş, doğruları yapmış ancak paralel yapı gibi konularda yanıldığını ve aldatıldığını ifade edebilmiştir.Bu nokta çok mühimdir. Bunun en büyük örneği 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine karşı gösterdiği liderlik örneğidir. Bir sözüyle milyonları meydanlara çıkaran bir lider nasıl oluyor da paralel yapı ile hata ve yanılmayı ifadelerini kullanabilmektedir?



PARALEL YAPI İLE MÜCADELEDE ÜÇ EVRE


Liderlik özelliği şahsının mikro düzeydeki tercihi olup bugüne kadar hep kazanımlar sağladığına şahit olduk. Açıkçası bu durum şahsından kaynaklı iç merkezli (mikro) liderlik özelliğidir. Paralel yapı gibi konular ise dış merkezli (makro) kaynaklıdır. Bu noktada bilgiler çevreden lidere iletilen malumatları kapsar. Bu makro düzeyden gelen çevresel (istihbarı, danışman ve vb) bilgilere rağmen paralel yapıyla mücadelesi tartışma götürmez bir gerçektir.



Paralel yapıyla ilgili bilgilere 17/25 Aralık öncesi, 17/25 Aralık ile 15 Temmuz arası ve 15 Temmuz sonrası olmak üzere üç evrede bakmalı. 17/25 Aralık öncesine bakıldığında paralel yapıyla ilgili bilgilerin tecrübe, habercilik ve istihbarı bilgiler olduğu görülür. 15 Temmuzdan sonra iyi niyetle kaleme alındığını düşündüğümüz bazı makalelerde; 'bu yapının nihai amacının ne olduğunu bilen tek bir fert dahi olmadığı', '15 Temmuzdan önce keşke bu yapının gerçek amacının ne olduğu söylenseydi' ve '15 Temmuzdan sonra –ben biliyordum- demenin kimseye faydası yoktur' gibi ifadeler kullanıldığı görülmektedir. Bunlar liderin değil, lidere bilgi ulaştırılma yol ve yöntemlerindeki eksiklikleri ortaya koymaktadır.



Paralel yapı gibi konularda; danışmanlık, istihbarı ve çevresel yollarla elde edilen bilgiler geleceğe dair net ve mutlak doğruları bazen sunamamıştır. Buna en güzel örnek istihbarı yolla elde edilen yaverlere dair bilgilerde hiç olumsuz bilgilerin lidere ulaşmaması ve 15 Temmuz darbe girişimini Cumhurbaşkanımızın 'eniştemden öğrendim' demesidir. Bu yollarla elde edilebilecek bir tane bile doğru bilginin Cumhurbaşkanımıza ulaştırılamaması yanlış adamların kendi haksız davalarındaki kristalize olmuş halleridir. Diğer bir ifadeyle bulunduğu ortamdan etkilenmeden hareket eden paralel yapıyı makro ölçekte adiyabatik olarak doğru analiz ederken, bunun elebaşına dair mikro ölçekte kuantum analizler yapılamamıştır. Cumhurbaşkanı ve diğer devlet erkânına ulaştırılacak bilgilerin doğruluğundan emin olunma noktasındaki en büyük eksiklik ise mikro olaylardaki bilgilerin makro olaymış gibi karıştırılarak sunulmasından kaynaklanmaktadır. Bunun da karıştırılması gayet doğaldır. Bunun tek çözümü ise bu konularda akademik çalışmaların yapılmasıdır. Türkiye'de maalesef mikro düzeyde kuantum bakışlı sosyal ve politik tezler yapılmamıştır.



Bu tür mikro politikalar içeren olayların sosyal (makro) yansımasına dair örneği ABD ve paralel yapıdan verelim.



ABD'nin Rusya'dan ayrılan Türk Cumhuriyetlerin girme projesinin başında 1990'lı yıllarda Türk Cumhuriyetleriyle ilgili olarak 10 bin tez yaptırması yatmaktadır. ABD'nin bu tezlerden elde ettiği bilimsel verilere göre; bu ülkelere girişin tek yolunun Türkiye/İslam ayağı (makro) olan bir yol (mikro, feto) ile gerçekleşebileceği sonucudur. Türkiye de ise aynı yıllarda bu Türk Cumhuriyetleriyle ilgili olarak sadece 100 adet tez yapılmıştır.



AKADEMİK ÇALIŞMALARA İHTİYAÇ VAR


Buradan çıkan sonuç şudur: gerek 17/25 Aralık öncesi gerekse 15 Temmuz öncesi paralel yapı ve ihanet şebekesine dair bunların gerçek yüzlerini gösteren bir tek doktora tezi Sayın Cumhurbaşkanımıza sunulup sunulmadığıdır.



Buradan çıkan iki en önemli sonuç; Sayın cumhurbaşkanımızın liderlik yönünün önemi ve akademik çalışmalara olan ihtiyaçtır. Her türlü olay için akademisyenlerin rahatça çalışabileceği, idari baskılardan (mobbbing) arınmış, özgür bir ortamda üretilecek olan bilimsel bilgiye açız. Maalesef üniversitelerimizin birçoğu bu ortamı sunmaktan varestedir. Zira sadece rektörlük seçimleri gibi bir tabu bile akademisyenleri çarkın dişlilerinde öğütmektedir.Akademisyenin geleceğinin, rektörün iki dudağı arasında olduğu bir ortamdan ne beklenebilir.



Unutulmamalıdır ki toplumu (makro, örnek: millet) etkileyen bireysel (lider, örnek; Cumhurbaşkanımız) olaylarda sadece alışılagelen sebep-sonuç ilişkili merkezli nedensellik ilkesine dayalı analizler yeterli olmamaktadır. Mikro ölçekte kişilik gerçekleştirmesi olan yeni ve derin analizlere ihtiyaç vardır. Buna en güzel örnek; 15 Temmuzdaki liderlik örneği sergileyen Cumhurbaşkanı'mızdır.



#Paralel yapı
#15 Temmuz
#17/25 Aralık