11 Nisan 2018’de Azerbaycan’da erken cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. 1993 yılından bu tarafa Azerbaycan’da ilk defa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erken yapılması doğal olarak herkesin dikkatini çekti. Çoğunlukla uzmanlar seçimlerin erken yapılma nedenini bölgesel ve küresel düzeyde yaşanan gelişmelerle izah etti. Öte yandan 2017 yılından itibaren Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından ülkede başlatılan reform sürecinin başarılı şekilde devamı için güven tazelemesi gerektiğini düşünenler de oldu.
Azerbaycan başkanlık sistemi ile yönetildiği ve Cumhurbaşkanı sahip olduğu yetkiler nedeniyle 11 Nisan seçimleri Türkiye-Azerbaycan ilişkileri açısından önem taşımaktadır. Anketler Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in tekrar seçileceğini göstermekte. Nitekim Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Azerbaycan’da yönetimde bulunduğu dönemde Türkiye-Azerbaycan ilişkileri istikrarlı şekilde yükselerek stratejik ortaklık düzeyine ulaşmıştır.
Cumhurbaşkanı Aliyev 2003 yılı seçimlerinden sonrakı yemin töreninde Azerbaycan-Türkiye ilişkilerini “Türkiye nerede Azerbaycan orada” tanımlamasını yapmış ve genellikle de buna sadık kalmıştır. Bunu İlham Aliyev’in cumhurbaşkanlığı döneminde Azerbaycan’ın kabul ettiği devlet düzeyindeki belgelerde, ikili anlaşmalar ve Cumhurbaşkanının açıklamalarında görmek mümkün.
BTC ve BTE’nin başarılı bir şekilde gerçekleşmesinden sonra Azerbaycan Türkiye’ye sermaye koyan ülkeye dönüştü. Bugün itibariyle Azerbaycan’ın Türkiye’deki sermayesi 10 milyar dolardır ve 2020 yılında bunun 20 milyar dolara kadar yükseltilmesi planlanmaktadır.
2007’de Azerbaycan Ulusal Güvenlik Doktrininde Türkiye, Azerbayca’nın stratejik ortağı olarak tanımlanmıştır. 2007’den itibaren iki ülke arasında Yüksek Düzeyli Askeri Diyalog Toplantıları yılda bir toplanmakta. 2010’da taraflar arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Hakkında Anlaşma imzalanarak stratejik işbirliği bir adım daha öteye götürüp stratejik ortaklığa dönüştürüldü. Anlaşmanın 2. maddesine göre, taraflardan biri saldırıya maruz kalınca yardım koşulları devreye girecek. Bu anlaşmada ayrıca askeri-teknolojik işbirliği maddeleri yer aldı ve bu da iki ülke arasında askeri-sanayi sahasında işbirliği imkanlarını genişletti. Azerbaycan Türkiye’den silah ithal eden devlet oldu ve iki ülke arasında ortak askeri tatbikatlar düzenlendi.
Azerbaycan-Türkiye arasında 2010 yılında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSİK) ilişkilerin kurumsal bir yapıya dönüşmesi ve politikaların koordinasyonu için önemli rol oynadı. 26 Haziran 2012 yılında Azerbaycan doğalgazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyacak Trans-Anadolu Doğalgaz Hattı anlaşması imzalandı. Bu hatt ile birlikte Türkiye Azerbaycan’dan 6 milyar m3 doğalgaz gaz almanın ötesinde aynı zamanda Doğu ile Batı arasında köprü rolünü kuvvetlendirmiş oldu. Çünkü bu hat aracılığı ile ilk aşamada Avrupa ülkelerine 10 milyar m3 doğalgaz aktarımı planlanmaktadır.
24 Nisan 2014 yılında Prag’da yapılan AB Doğu Ortaklığı toplantısında Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sargsyan Türkiye’yi “soykırım” yapmakla ve Ermenistan’a karşı yapıcı davranmamakla suçladı. Toplantıda Türkiye’den bir yetkili bulunmasa da Sargsyan’ın cevabını Cumhurbaşkanı Aliyev verdi. Aliyev, Ermenistan Türkiye`nin 1915 olayları konusunda tarih komisyonu teklifini kabul etmediğini açıkladı. Aynı yıl Kadir Has Üniversitesi tarafından yapılan kamuoyu araştırmasında Azerbaycan yüzde 37,5’le Türkiye’nin “en yakın dostu” olarak birinci çıktı. Kamuoyu araştırmasına katılanların yüzde 18,7’si de Türkiye’nin dış politikada Azerbaycan’la birlikte hareketini destekledi.
2015 yılında Azerbaycan’da yapılması planlanan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı Şubat ve Mart aylarında Ankara’da yapılan hain terrör saldırıları nedeniyle iki defa ertelendi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a haber göndererek “Sen gelemiyorsan ben geliyorum” dedi ve bakanları ile Ankara’ya geldi. Toplantıdan sonraki basın açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’a “karagün dostu olduğunu bizzat gösterdiği için” teşekkür etti.
2016 yılında Türkiye-Rusya normalleşme sürecinde Azerbaycan da olumlu katkı sağladı ve normalleşme sürecinden sonra Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu rolunden dolayı Azerbaycan’a teşekkür etti. Öte yandan kriz sırasında Rusya Türkiye TIR’larının Orta Asya’ya geçişini sınırlandırdığı için Azerbaycan Türk TIR’ları için vergileri ve gümrükleri düşürdü ve Türk TIR’ları Orta Asya’ya mal taşımak için Azerbaycan güzergahını kullandı.
Türkiye`nin geleceği için dönüm noktası olan 15 Temmuz başarısız darbe girişimine karşı ilk tepki veren ülkelerden biri Azerbaycan oldu. Ardından FETÖ’nün Azerbaycan’dakı varlığına son verildi. 2017 yılının Ekim ayında YDSİK toplantısı Azerbaycan`da yapıldı ve bu toplantıda Büyük İpek Yolu’nun bir parçası olan ve Türkiye ile Azerbaycan’ı birleştiren Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu açılış töreni gerçekleşti. Bütün bu yaşananlar sonunda Türk milletinin Azerbaycan’a güveni daha yükseldi. 2017 yılında Kadir Has universitesi tarafından yapılan kamuoyu araştırması sonucunda Azerbaycan Türkiye için yüzde 67,8’le “en önemli müttefik/dost ülke” olarak ortaya çıktı. İki ülke arasında karşılıklı destek 2018 yılında da devam etti ve 2018 yılında Türkiye Silahlı Kuvvetlerinin PKK terrör örgütünün Suriya kolu PYD/YPG’ye karşı başarılı operasyonu Azerbaycan tarafından desteklendi. Azerbaycan dışişleri bakanlığı açıklamasında bu desteği gösterdi ve Bakü’de Afrin operasyonuna destek toplantıları düzenlendi.
İlişkilerin gelişmesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında şahsı dostluğun da büyük etkisi olmuştur. İki lider biribirine “kardeşim” diye hitap etmekte. Uluslararası ilişkilerde liderlerin dostlukları devletler arası ilişkilerde çok önemli. Azerbaycan ve Türkiye bunun müsbet etkisini Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ve Süleyman Demirel döneminde de yaşadı.
Dolayısıyla Azerbaycan Türkiye için sadece ortak tarih, kültür ve değerleri nedeniyle değil, aynı zamanda ortak projeler ve coğrafi konum itibariyle önem taşımaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı iki ülke arasında ilişkileri çok boyutlu ve stratejik ilişkiler diye tanımlarken, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile stratejik ittifakın kuvvetlendirilmesini ülkenin dış politikasının önceliği olarak tanımlanmaktadır. Bu stratejik ittifakı kuvvetlendirmek için bitirilmesi gereken projeler, bölgesel güc ilişkilerini etkileyecek iki ülkenin girişimi ile başlatılan bölgesel üçlü ilişkiler vardır. Bu başarıların devamı için, iki ülkede siyasi sorumluluk alacak ve istikrarı sürdürecek liderlerin devam etmesi şarttır.