Afrika’nın cazibe merkezi: Nijerya

00:0021/10/2021, Perşembe
G: 21/10/2021, Perşembe
Yeni Şafak
 İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

Türkiye’nin öncülük ettiği D-8 ülkeleri arasında yer alan Nijerya Ankara ile ikili ilişkilerine önem vermektedir. 1978’de üye devletlerin vatandaşlarının serbest dolaşımının garanti altına alındığı Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) kurulmasıyla Nijerya bölgenin cazibe merkezi oldu.

PROF. DR. SÜLEYMAN KIZILTOPRAK

MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

Afrika kıtasının batısında okyanus kıyılarına uzanan, adını Nijer nehrinden alan Nijerya, 36 eyaletten oluşan federal bir cumhuriyettir. Nüfusu 220 milyon civarında, yüzölçümü Türkiye’den biraz büyük 923.769 km2 dir. Nijerya’nın başkenti ülkenin orta bölgesinde bulunan Abuja’dır. Nijerya’daki çok partili demokratik sistem ülkede istikrarı sağlamak konusunda görece başarılıdır. Zira kabile merkezli kurulan şehirler ve eyaletler doğal kaynakların katkısıyla hızlı bir sanayileşme sürecine girerek etnik hareketliliğe sebep olmuştur. Her şehirde farklı kabilelere mensup kişiler işe girme ve yerleşme imkanlarına sahip olduğundan üst kimlik olarak “Nijeryalılık” kimliği güçlenmektedir. Ancak hala ülkede kabile ve din bağları üst kimlik karşısındaki gücünü korumaktadır. Nijerya’da halen 250’den fazla kabile, insanların aidiyet bağlarını temsil ve kontrol etmekte. En yaygın din İslam ve Hristiyanlıktır. Yaklaşık olarak Müslümanlar yüzde 50, Katolik, Metodist, Anglikan, Baptistler ve diğer küçük Hristiyan mezheplerinin toplamı yaklaşık yüzde 40, yerel Afrika dinlerine mensup olanlar ise yüzde 10 civarındadır. Ülkede üç büyük etnik grup var: Hausa-Fulani, Yoruba ve İbo. 400 civarında farklı dilin konuşulduğu Nijerya’da bu diller üç geniş dil grubuna ayrılır: Nijer-Kongo, Nil-Sahra ve Afro-Asya.


SÖMÜRGEDEN BAĞIMSIZLIĞA

1960 yılında bağımsızlığını kazanan Nijerya’nın köklü bir geçmişi ve kültürü vardır. Misyonerlik motivasyonu ve ticaretten elde edilecek kâr hırsı, Portekizli denizcileri 15. Yüzyılın sonunda Afrika’nın batı kıyılarını ele geçirme noktasında heveslendirdi. Portekiz, Nijerya topraklarından elde ettiği kölelerle transatlantik köle ticaretine girişti. Benin’i etkisi altına alan Portekizliler “köle kıyısı” olarak meşhur olan Benin Körfezi’ni köle ticareti açısından kontrol ettiler.

Amerika’ya gönderilen kölelerin yüzde 40 kadarının nakledildiği Angola ve Nijerya kıyıları her zaman için önemli oldu. 17. Yüzyılda, Portekizlilerin köle ticareti tekelini Hollandalılar kırdı. 18. Yüzyılda ise İngiliz ve Fransız rekabeti bu bölgeye de sirayet etti ve Hollandalıları köle ticareti açısından da geriletti. Danimarka, İsveç gibi sömürgeci ülkeler Nijerya coğrafyasında sömürge payı kapmaya çalışsalar da İngiltere 18. Yüzyılda köle ticaretinin en büyük pay sahibiydi. Amerika kıtasına doğru hareket eden köle ticareti gemilerinin beşte ikisi İngiltere’ye aitti.

19. Yüzyılda Amerika’ya gönderilen kölelerin üçte biri Nijerya kökenlidir. Tüm ticaret dönemi boyunca Nijerya’dan en az 3,5 milyon köle sevk edildi. Nijerya’nın, en kalabalık Afrika ülkelerinden biri haline gelmesi İngiliz sömürgeciliğinin rakiplerini geride bırakması sayesinde olmuştur. 1861’de Lagos İngiliz sömürgesi olduktan sonra 1898’de Flora Shaw İngiltere’nin kontrolündeki bölgeleri Nijerya çatısı altında toplama fikrini ileri sürmüştür, Nijerya adı da ilk kez o yıl kullanıldı. 1914 yılında da kuzey ve güney bölgeler birleştirilerek Nijerya kuruldu. Nijerya sömürgeci İngiltere’nin sömürge personeli ile teşekkül etmiştir.

İngiliz etkisine rağmen bağımsızlık idealini canlı tutan Nijerya halkı Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra önce özerklik sonra da bağımsızlık yolunda ilerledi. Nitekim 1960 yılında bağımsızlığını kazanan ülkede askerlerin sözü geçerli oldu. 1998 yılına kadar genellikle askeri darbeler sonucu kurulan hükümetler işbaşına geldi. 1999 yılında kabul edilen anayasa ile sivil hükümetlerin önü açıldı. Çok kültürlü ve etnik yapılı Nijerya ulusu bağımsızlığı sonrasında bugün en uzun sivil yönetim ve istikrar devrini yaşıyor. 2007 yılında yapılan seçimleri kazanan sivil iktidar görevi yine sivil iktidardan devraldı. 2015 yılındaki seçimler Muhammed Buhari ile Goodluck Jonathan arasında geçmişti. Buhari Devlet Başkanlığı koltuğundaki rakibini yenmiş, yeni devlet başkanı olmuştur. 2019 yılı seçimlerinde bir kez daha karşılaşan iki rakibin galibi yine “Baba” lakaplı Buhari olmuştur.

Buhari ülkenin kronik hale gelen yolsuzluklar ve güvenlik sorunları olmak üzere yoksulluk ile de mücadele etmek için güvenilir bir lider olarak seçildi. Silahlı çeteler ve Boko Haram’ın sebep olduğu terör eylemleri yanında çoban-çiftçi çatışmaları da halkı olumsuz etkiliyor. Terör hareketlerinin önü alınamamış olsa da teröre karşı kayda değer bir mücadele verilmektedir. Hükümet; demokrasiyi kurumsallaştırma, adil gelir dağılımını sağlama, petrole dayalı gelirleri çeşitlendirme, eğitim, sağlık ve sanayi alanına yatırım yapma ve istihdam sağlama gibi zorlu görevleri üstlenmiş durumda. On yıllarca süren yolsuzluk iddialarına karşı önleyici reformlar yapmaya da söz veren hükümet ne kadar başarılı olacak bunu zaman gösterecek.

DOĞAL KAYNAK ZENGİNİ

Günümüzde Nijerya Batı Afrika’nın en büyük ekonomisine sahiptir. İhracatının yüzde doksanı ham petrol ve doğalgazdan oluşur. 40 milyar dolar petrol 5 milyar dolar civarında da doğalgaz ihraç eden ülkenin toplam ihracatı yaklaşık 50 milyar, ithalatı da 40 milyar dolar civarındadır. Salgın sırasında ihracat ve ithalat dengesi bozulmuştur. İhracatı fazla verirken, salgın ithalatı artmıştır. Hammadde ihraç edip mamul madde ithalatı yapan Nijerya’ya, Türkiye’nin ihracatı 578 milyon dolar seviyelerinde, ithalatı da 147,5 milyon dolar civarındadır. GSYİH rakamı yaklaşık 450 milyar dolar, kişi başı milli geliri ise yaklaşık 2100 dolardır. Türkiye’nin öncülük ettiği D-8 ülkeleri arasında yer alan Nijerya, Ankara ile ikili ilişkilerine önem vermektedir.

BÖLGENİN LİDER ÜLKESİ

1978’de üye devletlerin vatandaşlarının serbest dolaşımının garanti altına alındığı Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) kurulmasıyla Nijerya bölgenin cazibe merkezi oldu. Türkiye’nin 2005 yılından itibaren gözlemci üye olduğu toplulukta 15 üye ülke vardır: Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gambiya, Gana, Gine, Gine Bissau, Liberya, Mali, Nijer, Nijerya, Senegal, Sierra Leone, Togo, Yeşil Burun Adaları (Cape Verde). Ülkede etnik ve dinsel farklılıklar, çok sayıda yerel dil, demokratik anlayışın sağladığı uzlaşma kültürü içinde varlığını sürdürüyor. Sağlık, eğitim ve ulaşım alanında altyapı eksiklikleri ise ilk göze çarpan olumsuzluklardan. Ama Nijerya bölgesinde ve Afrika’da ekonomik gücü olan ve siyasî ilişkilerde sözü değerli bulunan önemli bir ülkedir. Afrika kıtasında kuzeyde Mısır, güneyde Güney Afrika Cumhuriyeti gibi Batı Afrika’da Nijerya etkin ve güçlü bir ülkedir. Batı Afrika ve etrafındaki ülkelerin cazibe merkezi bir ülkedir. 200 milyonu aşan nüfusun yaklaşık yarısı günde bir dolarlık gelirle yaşıyor ama ciddi bir orta sınıf ve zengin bir nüfusa da sahiptir. Nereden bakılırsa bakılsın Nijerya Afrika’nın güçlü ve gelecek vadeden bir ülkesidir.

#Türkiye
#D-8
#Nijerya
#Ankara
#Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu