İran'ın ulusal korkusu: Zengezur Koridoru

15:0214/06/2023, Çarşamba
G: 14/06/2023, Çarşamba
Yeni Şafak
Zengezur Koridoru.
Zengezur Koridoru.

Azerbaycan'da resmi ziyaretlerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ile yaptığı ortak açıklamada 'Zengezur Koridoru'na dikkat çekti. Erdoğan, '' Ermenistan’la ilgili bir sorun değil. Zengezur Koridoru, İran’la ilgili bir sorun. Yani halkının kahir ekseriyeti Müslüman olan iki ülke. Burada İran’ın böyle bir tavır içerisinde olması gerek Azerbaycan’ı gerekse bizi üzüyor. Aslında onları da üzmesi lazım” dedi. Koridorun açılmasıyla birlikte, Türk dünyasıyla iş birliği ve ticaret artacak, Orta Asya’ya kesintisiz gitmek mümkün hala gelecek, bölgesel barışı ve iş birliği ortamını güçlendirecek, tarihi ipek yolunun canlanmasına katkı sağlanacak. Peki Zengezur Koridoru, İran'ı neden rahatsız ediyor? Tahran yönetimi, koridorun açılmasıyla hangi adımları atacak? Detaylar haberimizde...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeniden seçilmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini önceki gün KKTC’ye yaparken akşam da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitti.


'Zengezur Koridoru, İran’la ilgili bir sorun, Ermenistan'la değil'


'Zengezur Koridoru’nda hangi aşamadayız?' sorusuna Ermenistan ile bir sorunun olmadığını İran'la ilgili problem doğduğunu ifade eden Erdoğan, ''Yani halkının kahir ekseriyeti Müslüman olan iki ülke. Burada İran’ın böyle bir tavır içerisinde olması gerek Azerbaycan’ı gerekse bizi üzüyor. Aslında onları da üzmesi lazım. Bir de burada vagon başına alınan ücretler filan da ne yazık ki çok çok yüksek. Temenni ederim ki bu sıkıntıyı da kısa zamanda aşarız. Buna olumlu yaklaşmış olsalar bugün gerek kara yolu gerek demir yoluyla burada Türkiye-Azerbaycan-İran birbiriyle bütünleşmiş olur ve belki de “Pekin-Londra hattı” da açılmış olur'' dedi.


Tahran Perspektifinden Zengezur Koridoru.

'İran, Zengezur Koridoru'nu neden istemiyor?'


Zengezur Koridoru’nun açılmasıyla birlikte İran-Ermenistan sınırının ortadan kalkacağı öngörülen konular arasında. İran sınırına paralel olarak inşa edileceği ileri sürülen koridorun; İran’ın Avrupa ile bağlantısını fiilen keseceği, bu nedenle İran’ın Avrupa’ya ulaşmasının “en güvenli” yolu olan Kafkasları kaybedeceği ve Avrupa’ya ulaşmak için Türkiye ile Rusya’dan izin almak zorunda kalacağı ileri sürülüyor. Bu koridorun güvenliğinin Rusya tarafından sağlanacak olması nedeniyle Rus güçlerinin İran sınırına yerleşeceği de yine İranlı uzmanlar tarafından sıkça dikkat çekilen konulardan biri. Yine bu kapsamda koridorun açılmasıyla birlikte İran’ın, Azerbaycan’ı Nahçıvan’a bağlayan transit ülke olma özelliğini kaybedeceği ve bu durumun, İran’ı önemli coğrafi ve jeopolitik avantajlardan mahrum bırakacağı vurgulanıyor. Çünkü bu koridorun faaliyete geçmesi durumunda, İran’a ihtiyaç duyulmadan Bakü ile Nahçıvan’ı birbirine bağlamak mümkün olacağı gibi Türkmen gazının Azerbaycan üzerinden Avrupa’ya taşınmasının da önü açılacak. Böylesi bir gelişmenin İran açısından jeopolitik bir felaket olacağına dikkat çekilen analizlerde; Zengezur Koridoru’nun, İran’ı Kafkasya denkleminden tamamen çıkaracağı savunuluyor. Hatta Azerbaycan’ı Nahçıvan’a bağlayan en önemli güzergâh olmaktan çıkması; uzun vadede İran’ın, Kuşak ve Yol Projesi ile Çin’den Avrupa ve Asya’ya geçiş yollarından çıkarılmasına da neden olabilecek.


İran'ın argümanları gerçekçi değil


İran’ın, birçoğu gerçekçi temellere dayanmayan bu argümanları, Zengezur Koridoru’nun faaliyete başlamasıyla İran’ın Ermenistan ile olan sınır hattının ortadan kalkacağı ve Avrupa ile bağlantısının kesileceği düşüncesine dayanıyor. Tahran, bu argümanını desteklemek için Zengezur Koridoru’nun haritada gösterildiği gibi İran sınırına paralel şekilde inşa edileceğini ve İran ile sınırı olan Ermenistan’ın Sünik (Syunik) ilinin Azerbaycan tarafından tamamen işgal edileceğini öne sürüyor. Oysa Zengezur Koridoru, Tahran’ın iddia ettiği gibi İran sınırına paralel biçimde değil; Ermenistan’ın iç kısmından geçmesi öngörülen bir rota. Aynı şekilde güvenliği Rusya tarafından sağlanacak olan Zengezur Koridoru’nun, “NATO projesi” olarak sunulması da Tahran’ın argümanlarının gerçeklere dayanmaktan ziyade açık bir propagandadan ibaret olduğunu gözler önüne seriyor. Yine bu kapsamda Zengezur Koridoru’nun açılması ile birlikte Türkmenistan gazının Azerbaycan üzerinden Avrupa’ya taşınacağı, İran gazına duyulan ihtiyacın azalacağı yönündeki ifadeler de benzer bir propagandaya hizmet ediyor. Zira 12 Ağustos 2018 tarihinde Kazakistan’ın Aktau şehrinde imzalanan “Hazar Denizi’nin Hukuki Statüsü Konvansiyonu” uyarınca Türkmenistan gazının Güney Kafkasya üzerinden Avrupa’ya ihracatı karşısında önemli engeller bulunuyor. Konvansiyon’un ekolojik taleplerle ilgili kısmı, Hazar Denizi’nin biyolojik çeşitliliğine “zarar veren” tüm proje ve faaliyetleri yasaklayarak dolaylı biçimde bu tür faaliyetleri kıyıdaş ülkelerin onayına tabi kılıyor. Dolayısıyla Türkmen gazının Hazar Denizi üzerinden boru hatlarıyla Avrupa’ya taşınması, İran’ın da aralarında olduğu kıyıdaş ülkelerin onayı olmadan zor bir ihtimal.


İran eskisi gibi bu bölgeyi kullanamayacak


Tahran’ı asıl endişelendiren; bu güzergâh üzerindeki Rusya kontrolünün, İran’ın ulaşımına kısıtlamalar getirme ihtimali. Hâlihazırda Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye olmak üzere İran’ın Avrupa’ya erişimini sağlayan üç rota bulunuyor. İran’ın kara yoluyla Irak, Suriye ve Lübnan üzerinden Avrupa’ya ulaşma hayalleri ise henüz gerçekleşmesi uzak bir ihtimal.


Koridorun açılmasıyla birlikte İran’ın Avrupa’ya açılan en güvenilir kapısı olan Ermenistan rotası tehlikeye girecek. Bu rotanın İran tarafından yaptırımları delmek ve Avrupa’ya uyuşturucu kaçakçılığı yapmak üzere kullanıldığında dair iddialar bulunuyor. Hatırlanacağı üzere Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İran’la yaşanan gerilimin ardından 15 Ekim 2021’de yaptığı açıklamada, “İran’ın Ermenistan’la birlikte Avrupa’ya uyuşturucu ticareti yapmak için işgal altındaki Azerbaycan topraklarını kullandığını” belirtmişti. Bu rota üzerinden Avrupa’nın yanı sıra Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerine de uyuşturucu kaçakçılığı yapılmaktaydı. Dünya uyuşturucu kullanma oranlarında en üst sıralarda yer alan Rusya, bu konudan oldukça rahatsızdı. Moskova’nın Zengezur Koridoru konusunda Azerbaycan’a verdiği destek bu yönde yorumlanıyor. Dolayısıyla İran’ın asıl endişesi, Zengezur Koridoru’nun açılması ile birlikte bu bölgeyi eskisi gibi kullanamayacak olması.


İran’ın Zengezur Koridoru tepkisinin altında yatan bir diğer sebep de bu koridorun açılmasıyla birlikte Türkiye’nin elde edeceği jeopolitik kazanımlar. Türkiye ile Azerbaycan arasında kara bağlantısı kurulması, Türkiye’yi bölgesel ulaşım alanında önemli merkezlerden biri hâline getirmenin yanında Ankara’nın, güçlü tarihi ve kültürel bağları olan Orta Asya ülkelerine doğrudan erişimi anlamına geliyor. İran; Türk dünyasındaki kapsamlı bir entegrasyonu, kendi çıkarı ve ulusal bütünlüğü açısından bir tehlike olarak görüyor. Bu bağlamda Türkiye’nin, Azerbaycan ve Hazar Denizi üzerinden Kazakistan ve Türkmenistan’a kolay erişimi, İran’ın bu ülkelerle olan ekonomik ilişkilerine potansiyel tehdit olarak görülüyor. Ayrıca Tahran yönetimi; olası bir Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye yakınlaşmasının İran’ın bölgedeki siyasi pozisyonunu zayıflatacağına, ulusal ve bölgesel çıkarlarını tehlikeye atacağına inanıyor.


'İran'a göre Azerbaycan diye bir yer yok'


Örneğin bu yakınlaşma ile birlikte Tahran’ın, Erivan ile Bakü üzerindeki etkisinin azalmasının yanı sıra Türkiye’nin İran’a karşı Ermenistan pazarındaki hâkimiyeti artacak. Son olarak güçlü bir Azerbaycan, İran açısından istenmeyen bir durum. Birçok İranlı siyasi elite göre Güney Kafkasya, İran’ın uygarlık alanı olup Azerbaycan diye bir yer yok. Bu bağlamda gerek Azerbaycan Cumhuriyeti gerekse İran’daki Türkler sonradan Türkleşmiş İranlılar. Azerbaycan’ın egemenlik ve bağımsızlığına meydan okuyan bu görüş, pek çok İranlı siyasi elit ve akademisyen tarafından sıkça tekrarlanıyor.


Örneğin İranlı diplomat Ebulfazl Zührevend’e göre gerçekte İran toprakları olan “Azerbaycan, yeniden ilhak edilmediği sürece bir kanser hücresi gibi İran’ın başına bela olmaya devam edecektir” ve dahası ekonomik, siyasi ve askerî açıdan güçlü bir Azerbaycan, İran’ın ulusal bütünlüğü açısından bir tehdit olarak görülüyor. Zira Tahran; bağımsız, seküler ve ekonomik olarak güçlü bir Azerbaycan’ın İran’daki en büyük etnik gruplardan biri olan Türkler için bir cazibe kaynağı olmasından endişe ediyor. Topraklarının bir kısmı işgal altında bulunan ve Nahçıvan’a ulaşmak için İran’a bağlı olan bir Azerbaycan, Tahran açısından tercih edilen bir durum. İran’ın, Azerbaycan-Ermenistan çatışmalarında geleneksel olarak gizli veya açıktan Ermenistan’a destek vermesini bu bağlamda yorumlamak gerekiyor.


Sonuç olarak Zengezur Koridoru, Tahran yönetimi tarafından 2. Karabağ Savaşı’nın ardından İran’ı dışlayan Kafkasya denkleminin son halkası olarak görülüyor. Zengezur Koridoru konusunun Tahran tarafından bir ulusal mesele olarak sunulması, Mehsa Emini’nin ölümü sonrası başlayan içerideki kargaşa ve protestolar nedeniyle zor günler geçiren yönetimin, dikkatleri dağıtmaya yönelik bir hamlesi olarak da okunabilir. Dolayısıyla bu iki hususa bağlı olarak İran'ın ilerleyen süreçte gerilimi daha da tırmandırıcı adımlar atması muhtemeldir.


Zengezur koridoru nedir?


Peki, Türkiye ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru nedir? Gelin birlikte bakalım.


Zengezur, bir zamanlar Müslüman Türk nüfusun yaşadığı tarihi Azerbaycan toprağı olsa da 1920'li yıllarda Sovyetler Birliği tarafından Ermenistan'a bağlandı ve bugün de Ermenistan'ın sınırları içinde bulunuyor. Zengezur'un Ermenistan'a verilmesiyle Azerbaycan Nahçıvan'la kara bağlantısını kaybetti.


Nahçıvan ile Azerbaycan'ın batı kısımları arasında doğrudan kara bağlantısının olmaması Bakü yönetimine her zaman zorluk yaşattı. 44 günlük savaşta Ermenistan'ın yenilgiye uğratılmasıyla imzalanan ateşkesin 9. maddesi bölgede kurulacak ulaşım koridorlarıyla ilgili oldu.


“Bölgenin ekonomik ve ulaşım bağlantılarında engeller kaldırılacak. Ermenistan, vatandaşların, araçların ve yük araçlarının iki yönde hareketini organize etmek amacıyla Azerbaycan’ın batısındaki bölgeler ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında ulaşım iletişimini sağlayacak."


Ulaşım iletişiminin kontrolü, Rusya Sınır Güvenlik Servisi kurumları tarafından da sağlanacak. Tarafların anlaşmaya varması durumunda, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve Azerbaycan'ın batı bölgeleri arasında ulaşım iletişimlerinin ağları inşa edilecek.


Azerbaycan, kara ve demir yolu ulaşımının yapılacağı Zengezur koridorunun hayata geçmesi için kendi topraklarında hızla başladığı projeleri yoğun şekilde sürdürüyor.


Ankara-Bakü arasındaki mesafe kısalıyor


Zengezur koridorunun hayata geçirilmesiyle birlikte Azerbaycan ile Türkiye arasındaki mesafe de kısalıyor. Ankara’dan başlayan demir yolu hattı Kars’a, oradan da Nahçıvan’a geçiyor. Zengezur koridoru da burada devreye giriyor.

Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki 43 kilometrelik mesafe Zengezur koridoru olarak adlandırılıyor.


Koridorun açılmasıyla birlikte inşa edilecek demir yolunun Kars, Tiflis, Kars güzergahını takip eden hattan daha kısa olması bekleniyor.


Zengezur'dan geçen hattın detayları neler?


Azerbaycan'ın, başkent Bakü'den Fuzuli ilinin Horadiz kasabasına kadar demir yolu hattı zaten işlek durumda. Bu hattın Horadiz'den Ermenistan sınırına kadarki kısmının bazı bölümleri Ermenistan işgali döneminde tahrip edildi, bazı bölümleri ise yapılan barajın suları altında kaldı.


Dolayısıyla Horadiz'den Nahçıvan'ın Ordubad iline uzanan 166 kilometrelik yeni demir yolu hattı inşa edilecek.


Hattın Ermenistan kısmından, Zengezur bölgesinden geçecek 43 kilometrelik bölümünün inşaatı için Azerbaycan ile Rusya görüşmeler yapacak.


Azerbaycan'ın Ermenistan ile değil Rusya ile görüşecek olmasının nedeni, Ermenistan demir yollarının mülkiyetinin Rusya'ya ait olmasından kaynaklanıyor.


Ordubad'dan Nahçıvan'ın kuzeyinde bulunan; Türkiye, Ermenistan ve İran'a yakın Velidağ istasyonuna kadarki 158 kilometrelik hat ise kapsamlı olarak tamir edilecek. Velidağ'da biten hat, Ermenistan sınırına kadar 14 kilometre uzatılacak.


Ermenistan, bölgedeki barış arayışlarına katkı sağlamaya karar verilmesi ve bu ulaşım projelerine katılması halinde, kendi demir yolu hattını Bakü'den Horadiz'e, Horadiz'den de Nahçıvan'ın kuzeyine kadar olan bu hatla birleştirebilecek. Böylece Ermenistan, Rusya ve İran'a kesintisiz ulaşım elde edebilecek.


Demir yolu hattıyla paralel olarak aynı güzergahlarda kara yolu hatlarının da devreye girmesi söz konusu. Azerbaycan, Zengezur'a uzanacak Ahmetbeyli-Horadiz-Mincivan-Ağbend otoyolu projesine başladı ve proje hızlı şekilde ilerliyor.

Diğer taraftan Türkiye ve Azerbaycan'ın, Kars'ı Nahçıvan'a bağlayacak demir yolu hattı projesi de var.


Bu projelerin tümü gerçekleştirildiğinde Türkiye ile Azerbaycan arasında yeni ulaşım bağlantısı sağlanacak. Aynı zamanda Türkiye ile Rusya arasında Azerbaycan üzerinden kesintisiz kara ve demir yolu iletişimi sağlanmış olacak.


#Recep Tayyip Erdoğan
#Türkiye
#Azerbaycan
#Zengezur Koridoru