Yunanistan, kukla müftü atama yasasını Batı Trakya Müslüman Türk azınlığını yok sayarak alelacele yürürlüğe koydu. Gümülcine’nin halk tarafından seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, “Atina’nın kiliseye zangoç atamaya hakkı yok, ama Müslümanlara müftü atayacak” dedi. Müftüyü atayacak heyetin içinde Hristiyanların da olabileceğini söyleyen Şerif, “Uluslararası anlaşmalara aykırı bu yasa ile Batı Trakya Türklerinin hakları ayaklar altına alınıyor” değerlendirmesinde bulundu.
İnsan hakları ihlalleri ve uluslararası hukuka aykırı tutumları ile son günlerde sıkça adından söz ettiren Atina yönetimi, yine skandal bir olaya imza attı. Yunanistan Parlamentosu, Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlık ile istişare etmeden, “devlete müftü atama” yetkisi veren yasayı 2 Ağustos’ta yürürlüğe koydu. Yasa ile başta Lozan Anlaşması olmak üzere Yunanistan’daki Türk azınlığın haklarını güvence altına alan uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeyen Atina, müftülük kurumunu Yunan devletine bağlı bir kamu dairesine dönüştürmeyi hedefliyor. İskeçe’nin seçilmiş müftüsü Ahmet Mete’nin vefatından hemen sonra parlamentoya sunulan tasarı, torba taslak halinde alelacele yürürlüğe girdi. Konuya ilişkin detayları paylaşan Gümülcine kentinin halk tarafından seçilen müftüsü İbrahim Şerif, “Kilisesine zangoç (çan çalan)atayamayan Atina, Müslümanlara müftü atamaya çalışıyor” dedi.
Müslümanların ilk olarak 1913 yılında Atina Barış antlaşması ile Yunanistan sınırlarındaki haklarının güvenceye altına alındığını belirten Şerif, “İstanbul’da Rumlar nasıl yaşıyorsa, Batı Trakya’daki Müslümanlar da aynı usule göre yaşayacaktı. Daha sonra Lozan’da bu haklar tekrardan güvence altına alındı. Bugünkü müftüler oradaki Hristiyanlıktaki metropolitlerin (hukuki hakları olan dini lider) karşılığı. Anlaşmaların gereği Atina yönetimi tarafından çoğu zaman uygulanmadı” dedi. Atina’nın 1985 yılında uluslararası anlaşmaları yok sayarak bu dayatmalara başladığını belirten Eşref, “1985’te ilk naip atandı. 1990’da ise Atina hükümeti atanan naip için“ bu sizin müftünüzdür” dayatmasında bulundu” ifadelerini kullandı.
AİLE HAYATINA MÜDAHİL OLDULAR
90’lı yıllarda Atina’nın müftülüğün gücünü zayıflatmaya ve makamın içini boşaltmaya başladığını belirten Şerif, “Müslüman halk evlenme, boşanma, miras paylaşımı ve çocuk velayeti paylaşımı gibi hukuksal durumlarda müftülüğe başvuruyordu. Yunanistan birkaç yıl önce çıkardığı yasa ile, burada azınlığın yaşantısına ve sosyolojik yapıya müdahale etmeye çalışıyor. Yasaya göre müftülük evlenme ve boşanma işlemlerine bakabilecek ancak hakim statüsünde olduğu için bunu sadece Yunanistan tarafından atanan müftüler yapacak” ifadelerini kullandı.
Atanan kukla müftü üstünden azınlıkların haklarının ve değerlerinin suistimal edileceğini belirten Şerif, “Sözde müftü, Yunanistan Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’na bağlı. Atamayı şu şekilde yapıyor: Bakanlık 10 kişilik bir heyet belirleyecek. Hristiyanların da olabileceği bu heyette daha önce ‘240 İmam Yasası’ ile kendi atadığı imamlar arasından en az iki Müslüman olacak. Bu heyet kendisinin seçtiği 20 kişi ve kura ile seçilen 10 kişi arasında incelemede bulanarak bakanlığa gönderecek. Nihayetinde Atina yönetimi bu kişilerden dilediğini müftü olarak atayabilecek. Yasa, bu atanacak müftünün de masraflarını devlet bütçesinden değil, azınlık derneklerinin karşılamasına hükmediyor. Atadıkları müftüye de biz bakacakmışız” sözlerini sarf etti.
KENDİ ATADIĞI İMAMLARDAN BİRİ OLACAK
8 yıl önce çıkan ‘240 İmam Yasası’ ile sadece Yunanistan’ın atadığı imamlardan müftü seçileceğini belirten Şerif, “Okullarda ve kuran kurslarında görevlendirecekleri 240 kişiyi atayıp maaşını ödeyeceklerdi. Müslüman Türk öğrencilerine İslam dinini Yunanca okutmak üzere din adamı sıfatıyla işe alınan bu kimseler arasında, din bilgisi bulunmayan kişiler de vardı ve o dönem karşı çıktık. Daha sonra bu atamaları da yapmadılar. Seçilecek müftünün bunların içinden olabileceği düşünülüyor” dedi.
Müftülükler, Yunanistan Eğitim ve Din işleri Bakanlığı’na bağlı Genel Müdürlük derecesinde düşürüldü.
Azınlıkların bölgede kurduğu vakıflara ait taşınmazlar suistimale açılıyor. Yasa ile Atina yönetimi, vakıf mallarına el koyup müftülük inşası için kullanabilecek.
Yasa ile müftülüklerin yazışmalarda kullanacağı tek dil Yunanca olacak. Gerekli görülmedikçe tercüme yapılmayacak.
Atanan müftülerin barınma sorununu azınlıklara ait vakıflar karşılayacak.