Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Ankara ile Atina arasındaki buzlar erimişti. Yaşananların ardından Yunanistan hükümetinden dikkat çeken bir karar daha geldi.
Yunan basınından Pentapostagma ve Kathimerini gazetelerinde yer alan; Göç ve İltica Bakanlığı'na dayandırılan habere göre, Yunanistan'a kaçak giriş yapan teröristlerin barınma yeri olarak da bilinen Lavrion Kampı'nın kapatılacağı ifade edildi.
Kampın kademeli olarak kapatılacağı vurgulanırken, Pentapostagma haberi okuyucularına "Türklere istediğini verdik" diyerek duyurdu.
Lavrion kampının kapatılmasına yönelik kararın, son dönemde gerçekleşen Türk-Yunan ilişkilerinin bir parçası olarak nitelendirildi.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi ziyaret eden Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panayotopulos, son dönemde ikili ilişkiler açısından bir "fırsat penceresi" açıldığını belirterek "Bu fırsatı değerlendirmemiz gerek" demişti.
NATO üyesi Yunanistan’da 1985 yılında sözde mülteciler için kurulan Lavrion Kampı, bugüne kadar yüzlerce teröriste ev sahipliği yaptı. MİT ve Emniyet’in yakın takibinde olan kamp, iki ayrı bölümden oluşuyor. Atina içindeki ilk bölüm, 4 ayrı blok ve yaklaşık 80 daireden oluşuyor. Bölge, yüksek duvarlarla çevrili. Kampta bulunan örgüt üyeleri güvenlik için sürekli nöbet tutuyor. İkinci bölüm ise ana kampa 1,5 kilometre uzaklıktaki konteyner ve çadırlardan oluşuyor.
Yeni Şafak’ın geçtiğimiz aylarda ulaştığı görüntülere göre kampta; PKK’dan, DHKP-C’ye, MLKP’den, MKP’ye kadar Türkiye’nin listesinde bulunan örgütlere mensup teröristler bulunuyor. Kamptakilerin sayısı 250 ile 500 arasında sürekli değişiyor. Sadece Türkiye’den değil, Suriye, Irak ve İran uyruklu teröristler de kampta ikamet edenler arasında.
PKK’nın kontrolündeki kampta, her örgüt için ayrı ayrı oda buluyor. Odaların kapısına, örgütleri simgeleyen bez parçaları asılıyor. Her odada 4 ila 8 arasında terörist kalıyor. Terör faaliyetlerini maskelemek için kampta sürekli 4-5 çocuklu aile de bulunduruluyor. Çoğunlukla Yunanistan’a kaçak yollarla giren teröristler önce PKK’nın Atina şehir merkezindeki bürosuna ardından da kamplara ya da örgütün bölgede bulunan dağ evlerine götürülüyor.
Ana kampta, ideolojik eğitimler için salonlar buluyor. Bu salonlarda hem örgüt elebaşları dersler veriyor hem de örgütün sözde yayın organları izlettiriyor. Sabotaj, bomba yapımı gibi dersler ise daha çok kırsal bölgedeki konteyner ve çadırların olduğu bölümde veriliyor. Eğitimler genelde her gün saati önceden belirlenen askeri bir disiplinle veriliyor.
Kampın ihtiyaçları, PKK’nın Avrupa yapılanması, Avrupa Birliği kuruluşları ve Yunan devletinden gelen paralarla gideriliyor. Örgüt, kampta sürekli gösteri, yürüyüş ve eylem yaparak teröristlerin örgütle bağlarını güçlü tutmaya çalıyor. Kampta eğitimleri tamamlanan teröristler buradan Avrupa, Türkiye, Suriye, İran ve Irak gibi ülkelere gönderiliyor.