Ege’de düzensiz göçmenlerin takibini yapan ve yardımcı olan Norveçli sivil toplum kuruluşu Aegean Boat Report (Ege Tekne Raporu) Yunanistan'ın insanlık suçu karnesini yayınladı. Aegean Boat Report tarafından yayımlanan istatistiki bilgilere göre 2022 yılının 8 aylık döneminde Yunanistan tarafından Türk karasularına geri itilen düzensiz göçmen sayısındaki artışa dikkat çekildi.
Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından son aylarda tüm dünyanın gözü önünde insanlık dramına sebep olan Ege kıyısındaki Yunan adalarına sadece Türkiye’den değil, Libya, Mısır, Tunus gibi ülkelerden geçiş yapan düzensiz göçmenler can salı ve lastik botlara bindirilerek Türk karasularına geri itiliyor.
Ege Denizi ölüm denizine döndü: Hurda botla denize itiyorlar
Lastik ve bot ve can salları içinde adeta açık denizde ölüme terk edilen düzensiz göçmenlerden özellikle son dönemde zaman zaman lastik bot ve can sallarının fırtına nedeniyle alabora olması sonucu çok sayıda can kaybı yaşandı. Yunanistan’ın Ege kıyısındaki adalara Avrupa hayali ile sığınan değişik ülkelere ait düzensiz göçmenler için Ege Denizi son aylarda ölüm denizine dönüştü.
Elleri kelepçelenerek denize atılıyorlar
4 Ağustos 2022’de Bodrum Karaada açıklarında Türk Sahil Güvenlik ekipleri tarafından bitkin vaziyette lastik bot içinde kurtarılan üç düzensiz göçmen, Yunanistan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yapılan insanlık dışı davranışları anlattı. Kurtarılan göçmenler, vücutlarında darp ve cebir izlerine rastlanması ile hareket kısıtlarının olması nedeniyle derhal sağlık kontrolleri yapıldı. Hastaneye sevk edilmelerinin ardından olaya ilişkin ifadelerinde, “Bodrum’dan yüzerek Yunanistan’a geçtiklerini, Yunan kıyılarına çıktıkları anda Yunan polisinin kendilerini yakaladığını, değerli eşyalarını aldığını, coplarla ve yumruklarla darp edildiklerini, ellerinin kelepçelenerek Yunan Sahil Güvenlik Botuna bindirildiklerini, Türk karasularına yaklaştıkları bir yerde can salına bindirildiklerini ve kelepçelerinin açıldığını” söylediler.
8,5 ayda 19 bin 14 kişi geri itildi: Karasularına sokmuyorlar
Ege kıyılarına Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından 2022 yılının 8 buçuk aylık döneminde Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre can salı ve lastik botlar içinde geri itilen düzensiz göçmen sayısı 16 bin 901 kişi. Ocak 2022’de bin 213 kişi, Şubat’ta Bin 126, Mart’ta 95, Nisan’da Bin 847, Mayıs’ta 2 bin 278, Haziran’da 2 bin 927, Temmuz’da 2 bin 973, Ağustos’ta 3 bin 585 ve Eylül 2022’nin 20 günlük döneminde 2 bin 113 kişi olmak üzere toplam 19 bin14 kişi Yunanistan güvenlik unsurları tarafından Türk karasularına geri itildi.
32 ayda 40 bin kişi geri itildi
Ege’de düzensiz göçmenlerin takibini yapan ve yardımcı olan Norveçli sivil toplum kuruluşu Aegean Boat Report (Ege Tekne Raporu) tarafından yayımlanan istatistiki bilgilere göre 2022 yılının 8 aylık döneminde Yunanistan tarafından Türk karasularına geri itilen düzensiz göçmen sayısındaki artışa dikkat çekildi. Aegean Boat Report Raporu’nun istatistiklerine göre, Mart 2020’den bu yana 40 bin kişiden fazla düzensiz göçmen Yunan makamları tarafından Ege Denizi’ne geri itildi.
Göçmenlerin içine bindirildiği can salı firması Yunanistan’da
Norveç’li sivil toplum kuruluşu Aegean Boat Report, 2020 yılından itibaren düzensiz göçmenlerin içine bindirilerek açık denizde geri itildiği malzemelerden can salları ile ilgili tespitinde, can salı üreticisi firmanın Pire limanına yakın bir bölgede üretim yapan Lalizas isimli Yunanlı firmaya ait olduğunu tespit ettiler. Norveç’li sivil toplum kuruluşu Aegean Boat Report, 2020’den bu yana Ege Denizi’nde ele geçirilen yaklaşık 850 can salının Yunan üretici Lalizas firmasına ait can salları olduğunu, bunun Yunan Sahil Güvenliğinin açıklama getirmesini istedi. Can sallarının taşınacak kişiye göre fiyatı değişirken, 20 bin liradan, 55 bin liraya kadar can salı var.
“Geri itilenler beyaz Hristiyan olsaydı”
Norveç’li sivil toplum kuruluşu Aegean Boat Report raporunda ölüme terk edilen binlerce düzensiz göçmenin beyaz Hristiyan insanlarla dolu olsaydı o zaman uluslararası boyutta ses getireceğini, tüm dünyada manşet olacağını belirterek, “Sorumlu ülke ağır yaptırımlara maruz kalır ve durmak zorunda kalırdı. Ama bu sandal ve sallardaki insanlar Avrupalı, çoğunlukla beyaz değil, farklı bir dini görüşe sahip oldukları için umursamıyoruz. Bu vahşet için Yunan hükümeti kınanmıyor, aslında tam tersi” ifadelerine yer verdi.
AB’ye eleştiri
Norveç’li sivil toplum kuruluşu raporunda, “Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen, Yunanistan’ı ‘Avrupa’nın kalkanı’ olarak nitelendirerek onları cesaretlendirdi. AB fonları, sınırları kapalı tutmaları için Yunanistan’a akıyor ve Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Frontex, Yunanistan’da şimdiye kadar görevlendirilen en yüksek memur sayısına sahip olan ajans, mültecileri geri püskürtme konusunda Yunan makamlarını destekliyor. Avrupa Komisyonu bir yandan Yunanistan’ı insan haklarını ve uluslararası yasaları ihlal ettiği için ‘eleştiriyor’ ve diğer yandan onlara yaptıklarını desteklemek için araç, para, personel ve ekipman sağlıyor. Bu yıl Türkiye ile Yunanistan arasındaki sularda sihirli bir şekilde beliren cankurtaran sallarının sayısında artış gördük. 2020’de 187 can salı sürüklenirken bulundu, 2021’de 290. 2022’de bugüne kadar 6 binden fazla erkek, kadın ve çocuğu taşıyan 370 can salı Türk Sahil Güvenlik tarafından alındı”
İşkence ve cinsel istismar iddiası
Yunan adalarına geçen düzensiz göçmenlerin hakarete, kadınların istismara uğradığını, paralarının ve değerli eşyalarının alındığı ileri süren Norveç’li STK Aegean Boat Report raporunda, “Yunan adalarına ulaşanlar, geri gönderilmeden önce tüm eşyaları, çantaları, kağıtları, paraları ve telefonları yağmalanarak sığır gibi avlanıyor ve toplanıyor. Silah zoruyla, Ege Denizi’nde can sallarında sürüklenmeye bırakılıyor. İnsanların dövüldüğü, işkence gördüğü ve tecavüze uğradığı sayısız vakayı belgeledik. Hem erkeklere hem de kadınlara yönelik cinsel istismar nadir değildir, çoğu zaman tüm grubun önünde çırılçıplak soyulurlar, bahane gizli nesneleri, parayı ve telefonları aramaktır. Yunan subaylar genellikle kadınlarla özellikle titiz bir iş çıkarırlar. Herkesin önünde soyunmaya, eğilmeye ve bacaklarını açmaya zorlanırlar, tüm boşluklar coşkuyla incelenir, genellikle küfürlü bir dil ve kahkahalar eşlik eder. Aynı şeyin Evros’taki (Meriç Nehri) kara sınırında da yapıldığını gördük. Yunan tarafında insanlar Yunan özel kuvvetleri tarafından tutuklanıyor, çırılçıplak soyuluyor, dövülüyor ve nehirden Türkiye’ye geri gönderilmeye zorlanıyor” denildi.