Doğu Akdeniz ve Ege'deki anlaşmazlık konularının ele alınacağı 61'inci toplantı, İstanbul'da gerçekleştirilecek.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki tek sorununun 'kıta sahanlığı' konusu olmadığının altını çizen Ülgen, "Zaten bizim Yunanistan ile yapmış olduğumuz istikşafi görüşmeler, yalnızca kıta sahanlığına matuf görüşmeler değildi. Geçmişte Türkiye ile Yunanistan arasında konuşulduğu sorunlar arasında karasuları, adaların silahsızlandırılması, FIR hattı gibi sorunları var." dedi.
Yunanistan'ın Doğu Akdeniz ve Ege için maksimalist pozisyon aldığını belirten Ülgen, Atina'nın kıta sahanlığı açıklamaya zorlanması gerektiğini söyledi:
"Türkiye ile Yunanistan arasında yapılacak istikşafi görüşmelerde Doğu Akdeniz ve Güney Ege'deki konular görüşecek. Burada iki tarafın çakışan iddiaları var. Yunanistan'ın maksimalist pozisyonu var. Yunanistan'ın bu maksimalist pozisyonun özünde Meis'e tanıdıkları geniş kıta sahanlığı yer alıyor. Türkiye'nin aksine Yunanistan'ın şu ana kadar açıklanmış bir kıta sahanlığı yok. Türkiye kendi kıta sahanlığını açıkladı ve Birleşmiş Milletler'e bildirimde bulundu.
Yunanistan kıta sahanlığı açıklamamakla bir pozisyon almıyor. Bizim bir noktada Yunanistan'ın kendi kıta sahanlığını açıklamaya zorlamamız gerekiyor. Aksi taktirde hukuki zemini hiçbir şekilde olmayan Sevilla Haritası gibi dokuman üzerinden pozisyon üretmeye kalkıyor. Oysaki doğru bizim doğru pozisyonu resmi tutumunu zorlamakla aslında ortaya çıkartabiliriz. Böyle bir durumda taraflar da bu versiyon üzerinden müzakere yapacak. Türkiye elini açtı, kendi kıta sahanlığımızı nasıl gördüğümüzü açıkladık ve BM'ye bildirimde bulunduk. Burada amaç, Yunanistan'ın gayri resmi yollardan Türk diplomasisini zorlayacak araçları bir kenara bırakıp, resmi tutumunu ortaya koyması ve müzakerenin iki devletin kabul ettiği resmi tutum üzerinden sağlamak olmalı. Yunanistan kendi kıta sahanlığı alanlarını açıkladığı zaman çakışan alanlar olacak. O çakışma alanlarını hem diplomatik yollarla hem de müzakereler ile çözmeye gayret edilecek"