Adalar Denizi’ndeki birçok adanın devredilişindeki en önemli şartlardan biri Yunan tarafının ana karamızın dibindeki bu adalarda silahlanmaya gidemeyeceği şartıydı. Şimdi ise Yunan tarafının; birçok adada silahlanmaktan, üs kurmaya değin yatırım yaptıkları ifşa oldu.
Meis gibi küçücük adalar üzerinden hak iddia eden Yunanistan bu zihniyetle yakında Sisam Adası üzerinden denize girenlere dahi karışabilir.
Yunanistan ülkemizin dibindeki adalar üzerinden denize girenlere dahi müdahale etmeye çalışırsa kimse şaşırmamalı. Bugün nasıl ki üzerinde 400 kişi yaşayan, dibimizdeki Meis üzerinden Akdeniz'i sahiplenmeye çalışıyorlarsa yarın Didim'in dibindeki Sisam adası üzerinden aynı tavrı takınabilirler.
Midilli gibi ülkemiz ana karasının neredeyse bir parçası olacak kadar yakın olan bu adalardan da nice Türk büyüğü çıktı. Bugün ülkemize karşı Akdeniz'de operasyon yapmaya çalışan zihniyet dün de birlik olduğunda Barbaros, Preveze Körfezi'nde tüm donanmalarını yok edip uzunca bir süre kafalarını kaldırmalarına mani olmuştu.
Dün, Midilli adası doğumlu Barbaros Hayrettin Paşa bunları Preveze'de denize döktükten sonra aradan yüz yıllar geçse dahi bu zaferi unutamadılar. Türkiye'nin en güçsüz olduğu dönemlerde ülkemizin ana karasının bir parçası kadar yakın olan bu adalara bayrak diktiler.
Doğu Akdeniz’deki gerilim tırmanırken Atina yönetimi Batı Trakya’daki Türk azınlığı hedef almaya başladı. 8 Türk okulunun kapatılmasından sonra Yunan komandoları, İskeçe’nin Gökçepınar köyünde tam teçhizatlı eğitim yaptı. “Bizim köylere bugüne kadar silahlı askerler girmedi. Bu ilk defa oluyor” diyen Birlik Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlhan Tahsin, azınlığa gözdağı verilmek istendiğini söyledi.