İtalyan dış politika uzmanları, AB
Zirvesi’nde Türkiye’ye yaptırım
kararı çıkmasının
Avrupa’nın aleyhine
olacağını
vurguladı. İtalya’nın eski Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, "Yaptırımların, Avrupa’nın
çıkarlarına zarar vereceğine
dair şüphelerim var. Özellikle
İtalya ve Almanya, Türkiye’ye
önde gelen ihracatçılar" diye konuşurken İtalyan akademisyen Valeria
Giannotta ise "Doğu Akdeniz’deki
gerilimler, Avrupa’nın Kıbrıs Adası’na yönelik miyop stratejilerinin ürünü." ifadelerini kullandı.
İtalyan dış politika uzmanları, yaklaşan Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nde ele alınacak Türkiye-AB ilişkilerinde Türkiye'ye yaptırım kararı çıkmasını beklemediklerini belirtti. İtalyan akademisyen Valeria Giannotta,
"Yaptırımların, Türkiye'yi önemli bir ticaret ortağı olarak gören Avrupa'nın da çıkarlarına zarar vereceğine dair bazı şüphelerim var. Özellikle İtalya ve Almanya’yı kastediyorum ki onlar Türkiye'ye önde gelen ihracatçılar"
diye konuştu.
Avrupa'nın Ankara ile yapıcı diyaloğu gerçekleştirmesi için herkesin kendi sorumlulukları üzerine derinlemesine düşünmesi gerektiğinin altını çizen Giannotta,
"Doğu Akdeniz’deki gerilimler, Avrupa’nın Kıbrıs Adası'na yönelik miyop stratejilerinin bir ürünü. Türkiye, Avrupa için önemli bir stratejik ortak olmaya devam ediyor. Türkiye'yi ilgilendiren her türlü çözümün, iki taraf için de tek taraflı güç denemelerini bir kenara bırakarak, müzakere masasından geçmesi gerektiğine inanıyorum"
değerlendirmesini yaptı.
İtalya’nın eski Ankara büyükelçisi Carlo Marsili de, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde tansiyonun yüksek olduğunu belirterek, Fransa'nın, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile bu konu üzerinde durduğunu söyledi. Marsili,
"10-11 Aralık'taki konseyden yaptırım kararı çıkmayacağı izlenimine sahibim çünkü bu karar, oy birliği gerektiriyor. İtalya da yaptırımlardan yana değil, aynı şekilde AB Dönem Başkanı Almanya’nın da bundan yana olduğunu düşünmüyorum. Almanya'nın AB Dönem Başkanı olarak da bir ağırlığı var. Aynı şekilde Macaristan veya Polonya'nın da Türkiye’ye yaptırım fikrini kabul edeceğini sanmıyorum"
ifadelerini kullandı.
YUNAN İDDİALARI KABUL EDİLEMEZ
Türkiye gibi Doğu Akdeniz'de 1600 kilometre kıyısı olan bir ülkenin gemisini göndermekte, araştırma yapmakta güçlük çekmesinin garip bir durum olduğunu vurgulayan emekli büyükelçi,
"Bunun temelinde, Yunanistan’ın münhasır ekonomik bölge (MEB) alanlarının sınırlarını adalarından başlatması var ancak MEB sınırları adalardan değil ana karadan başlamalı"
dedi.
Marsili, Yunanistan’ın tezine göre, Meis Adası'ndan Kıbrıs Adası'na kadar olan yerin Yunan bölgesi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Akdeniz'e 1600 kilometre kıyısı olan bir ülkenin, dışarıya gemi gönderememesi kabul edilebilir bir şey değil. Neden? Çünkü Yunanlar 'hayır' diyor, 'çünkü burası Yunan suları.' Pardon ama bu kabul edilemez." Marsili, İtalya'nın 12 Ada'yı Yunanistan'a belirli şartlarla 1947 Paris Barış Anlaşması'nda bıraktığını anımsatarak, "Bu konu üzerinde de ısrarla durmak gerekiyor. 1947 Paris Barış Anlaşması’na göre, Yunanistan’ın bu adaları silahlandırmaması şartı var ama Yunanistan, silahlandırmış vaziyette. Yunanistan, bu anlaşmanın hükümlerine uymadı."
ifadelerini kullandı.
#İtalya
#Avrupa
#Türkiye
#Yaptırım