Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) kendisini soykırım sanığı ilan ettiği karara karşın, Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının 7 Ekim'deki Aksa Tufanı'na katıldıklarına ilişkin iddialar öne süren İsrail’in foyası ortaya çıktı. UNRWA’nın Başkanı Philippe Lazzarini, İngiliz Financial Times’a verdiği demeçte, İsrail’in iftirasını destekleyecek hiçbir kanıt sunamadığını açıkladı. İsrail, kurum çalışanlarının 7 Ekim saldırılarında Hamas’a yardım ettiğini ve Hamas’ın kurum altyapısını kullanmasına müsaade ettiğini iddia etmişti. Bu yüzden başta ABD olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesi, UNRWA için ayırdıkları yardım fonlarını askıya almıştı.
Konu hakkında soruşturma başlattıklarını belirten Lazzarini, İsrail’in, UNRWA çalışanlarının Hamas üyesi olduğuna dair iddialarını destekleyecek hiçbir kanıt sunmadığını söyledi. Soruşturma sonrası İsrail’in kendisini istifaya zorladığını belirten Lazzarini, Filistinliler için mücadeleye devam edeceğini ve yardım etmek için ne gerekiyorsa onu yapacağını kaydetti.
İftira kampanyası ile Filistinlilere giden yardımı kesmeye çalışan İsrail, ilk başta 12 UNRWA çalışanının Hamas’la birlikte 7 Ekim saldırılarına katıldığını açıklamıştı. Sky News’ün geçtiğimiz günlerde İsrail’in UNRWA’yı suçladığı istihbarat belgesini yayınladı. Belgede UNRWA adına çalışan 6 kişinin Hamas adına çalıştığı iddia ediliyor. Başta 12 kişiyi suçlayan İsrail’in sonrasında bu rakamı 6’ya düşürmesi, iddiaların gerçeklik payının ne kadar zayıf olduğunu gözler önüne sermişti.
İsrail’in iftirasını destekleyen ilk ülke ABD olmuştu. ABD Senatörleri, UNWRA'ya sağlanan fonları engellemesine yönelik karar açıklamıştı. Geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, “Elinizde kanıt var mı” sorusuna cevaben iddiaların henüz "tamamen doğrulanmadığını" itiraf etmişti. ABD’nin kuruma sağladığı finansmanı askıya alması sonrası Avustralya, Kanada, İtalya, Almanya, Finlandiya, Hollanda, İsviçre, Birleşik Krallık ve İskoç hükümeti, UNRWA'ya sağlanan finansmanı askıya aldı.
Daha önce İsrail ve Batı medyası, Hamas’ı hedef alan çok sayıda iftira ortaya atmış, ancak İsrail yönetimi benzer şekilde kanıt sunamadığı için iddiaların yalan olduğu ortaya çıkmıştı. İsrail medyası Hamas’ın kafasını kestiği 40 bebek bulunduğu, bir bebeğin Hamas tarafından fırında pişirildiği, Hamas güçlerinin 7 Ekim’de esirleri tecavüz ettiği, Gazze’deki El Şifa Hastanesi'nin altında Hamas karargahı olduğu ve EL Ehli Babtist Hastanesi'nin Hamas tarafından yanlışlıkla vurulduğu gibi çok sayıda iftira İsrail makamlarınca ortaya atılmıştı. İlerleyen süreçte İsrail bu iddiaların hiçbirine kanıt sunamadı.
Gazze’de yürüttüğü katliama tepki olarak İsrail’i haftalardır hedef alan Lübnan’daki Hizbullah güçleri, Tel Aviv yönetimine geri adım attırdı. Hizbullahla çatışmalarına ilişkin haftalardır Lübnan’a yönelik saldırı sinyali veren cüretkâr açıklamalarda bulunan İsrail yönetimi, Hizbullah’ın saldırıları durdurması halinde Lübnan sınırdan çekilebileceklerini ve işgal ettiği ihtilaflı bölgeleri Lübnan’a geri verebileceklerini açıkladı. İsrail medyasından Ynet’in haberine göre Tel Aviv yönetimi, Hizbullah’ın Litani Nehri’nin ardına çekilmesini talep etti. Bunun karşılığında İsrail, askeri birliklerinin büyük bir kısmını Lübnan sınırından çekecek.
Site’ye göre ABD ve Fransa arabulucuk yapıyor. Müzakerelerin belli bir aşamaya geldiği belirtilen haberde, İsrail’in Radwan Gücü’nü geri çekmesini istediği belirtildi. Hizbullah’ın Radwan Gücü'nden 2 bin kişilik bir ekip, son dönemde güney sınırına 4 km mesafede İsrail güçleri ile çatışıyor. İsrail’in çekilmeyi teklif ettiği bölgelerde birinin, işgal ettiği Şeba Çiftlikleri olduğu ifade edildi. Bunun dışında İsrail’in ihtilaflı başka bölgelerden de çekilebileceği, bunun karşılığında İsrail’in sınıra duvar öreceği süre içerisinde Hizbullah’ın geri çekilmesi istendiği belirtildi.