Darbe karşıtları protestolara devam ediyor.
Uluslararası Kriz Grubu (ICG), tüm hükümetlere, Myanmar’daki askeri darbeyi kınamayı sürdürme çağırısında bulundu.
Grubun internet sitesinden yayımlanan bildiride, ülkeye yönelik planlanan yaptırımların ise darbeci yönetimi etkileyecek şekilde düzenlenmesi çağrısı yapıldı. Bildiride ayrıca, bölgenin en büyük gücü olan ve BM Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisine sahip üyesi olarak Çin’in duruşunun çok önemli olduğu belirtildi.
Uluslararası Kriz Grubu'nun, internet sitesinden yayımlanan bildiride, tüm ülkelerin, Myanmar’daki askeri darbeyi kınama konusunda ağız birliği yapması gerektiği vurgulandı. Bildiride, ülkeye yönelik planlanan yaptırımların ise darbeci yönetimi etkileyecek şekilde düzenlenmesi çağrısı yapıldı.
"Sadece darbe liderlerini hedef alan özel yaptırımlar uygulanmalı"
Asyalı ve Batılı güçlerin, Myanmar’daki darbeciler tarafından darbe karşıtı protestoculara karşı uygulanan şiddeti caydırmak için birlikte çalışması gerektiğinin altı çizilen bildiride, dış aktörlerin,
Myanmar halkını cezalandırmadan ve ülkenin ekonomisine zarar vererek zaten fakir olan ülkenin daha da fakirleşmesine neden olmadan, sadece darbe liderlerini hedef alan özel yaptırımlar uygulaması gerektiği kaydedildi.
Bunun da en etkili yönetiminin askeri yaptırımlar olacağı belirtilen bildiride şu ifadeler kullanıldı:
"Askeri rejim üzerinde en etkili baskı noktası, silah ve askeri teçhizat tedariki konusudur. ABD, AB, Kanada ve Avustralya gibi pek çok Batılı ülke zaten onlarca yıldır silah ambargosu uyguluyor.
Myanmar Ordusu’nun (Tatmadaw) ana silah tedarikçileri olan Rusya ve Çin’in ise silah satışlarını bir koz olarak kullanması pek mümkün görünmemekte. Fakat, şu an hala Myanmar'a silah ve askeri teçhizat satan diğer ülkeler bunu yapmayı bırakmalı.
Satışları durdurmak veya askıya almak yalnızca güçlü bir tepki olmakla kalmaz, aynı zamanda elinde mevcut olan ekipmanlarının devamlılığını kısıtlayarak askeri rejimin bu alandaki gücünü zayıflatabilir."
"Çin'in duruşu çok önemli"
Bildiride ayrıca, bölgenin en büyük gücü olan ve BM Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisine sahip üyesi olarak Çin’in duruşunun çok önemli olduğu belirtildi. Güvenlik Konseyi’nin darbeye ilişkin basın açıklamasının görece güçlü ifadesinin,
"Çin’in, askeri darbeden dolayı arka bahçesinde istikrarsızlık olasılığı konusunda bazı huzursuzluklar yaşadığına işaret etmesi"
olduğu değerlendirmesinde bulunuldu ve
"Çünkü Pekin yönetimi, geçen on yılda, devrik lider Aung San Suu Çii ile bağlar kurarken, diğer yandan Myanmar Ordusu ile ilişkileri ise Çin silahlarının Myanmar’daki etnik silahlı gruplara gitmesi sebebiyle daha soğuktu."
ifadeleri kullanıldı.
Darbe karşıtı protestolar devam ediyor
Öte yandan darbe karşıtı protestocular, Yangon'dan güney kenti Mawlamyine'ye giden bir yolcu trenini durdurarak demir yolunda gösteri yaptı.
Protestoya dair sosyal medyada paylaşılan görüntüler, dünya basınında büyük yankı buldu.
Organize olmamaları için internet erişimi yasaklanmıştı
Başkent Nepido ve Yangon şehirlerinde
sabah saatlerinde başlayan protestolar ise gün içinde geniş katılımla devam etti.
Myanmar ordusu, protestocuların organize olmalarını önlemek için internet erişimine yasak getirmişti.
Myanmar ordusu, kendisine yakın siyasi grupların 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ortaya atması ve
ülkede yükselen gerilimin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koydu.
Ordu, 1 yıllığına olağanüstü hal ilan ederken Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına aldı.
Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere uluslararası toplum darbeyi kınadı. Türkiye en sert tepki veren ülkelerin başında geldi.
ABD Myanmar'a yaptırımları geri getirmeyi gündemine aldı.
Halk, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlarken polis yer yer göstericilere müdahalelerde bulundu.
Ordu, bazı kentlerde sıkıyönetim kararı aldı.
#askeri darbe
#Aung San Suu Çii
#gösteriler
#Myanmar