İşgalci İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçları, Uluslararası Adalet Divanı'nda görülecek. Peki Uluslararası Adalet Divanı, hangi dosyalara bakıyor? Kararları bağlayıcı mı? İşte yanıtları...
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail'e soykırım suçlamasıyla dava açtığı Uluslararası Adalet Divanı, 1945 yılında devletler arası anlaşmazlıkları çözmek için kuruldu.
Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan divan, Birleşmiş Milletler'in en üst düzey yargı organı olarak görev yapıyor.
Devletler arasındaki ihtilaflar görülüyor
Divan'ın temel görevleri arasında devletler arasında ortaya çıkan hukuki ihtilafları, uluslararası hukuka uygun bir şekilde çözmek ve kendisine yönlendirilen hukuki konularda danışman görüşü bildirmek bulunuyor.
Gerçek kişiler, sivil toplum kuruluşları, şirketler ya da diğer özel kuruluşlar Uluslararası Adalet Divanı önünde bir davanın tarafı olamıyor.
Birleşmiş Milletler organları ve faaliyet alanlarıyla ilgili olması şartıyla Birleşmiş Milletler, uluslararası hukuka ilişkin bir konu hakkında Divandan danışma görüşü isteyebiliyor.
Ancak Devletler, Divan'dan danışma görüşü talep edemiyor.
BM tarafından seçilen 15 hakimden oluşuyor
Sadece devletler arasındaki uyuşmazlıklara bakan Divan, dokuz yıl boyunca görev yapan ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ile Güvenlik Konseyi tarafından ortaklaşa seçilen 15 hakimden oluşuyor.
Divan'ın giderleri Birleşmiş Milletler tarafından karşılanıyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail'e suçlama olarak yönelttiği "Soykırım", uluslararası belgelere ilk defa 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'yle girdi.
Uluslararası Adalet Divanı bugüne kadar Srebrenitsa Katliamı, Arakanlı Müslümanlara yönelik suçlar ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile dosyalara baktı.
Uluslararası Adalet Divanı'nın aldığı kararlar bağlayıcı ancak yaptırımı yok.
Peki duruşma salonunda neler oluyor?
Halka açık ve canlı yayınlanan duruşmada taraflar, kanaati etkilemek için fotoğraf ve görüntülerden faydalanabiliyor. Taraflara sadece hakimler soru yöneltebiliyor, taraflar birbirlerine müdahale edemiyor.
Duruşmaların tamamlanmasının ardından müzakereler başlıyor. Kararın açıklanması için belirlenen bir tarih yok. Nihai kararın çıkması uzun sürebiliyor.
Geçici tedbir kararı, dava süreci devam ederken durumun daha da kötüleşmesini önlemeyi amaçlıyor. Tedbir kararının ardından, önce "ilk itirazlar" aşamasına geçiliyor. Daha sonra da "davanın esası"na ilişkin yargılama başlıyor.