Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın rakip olarak gördüğü prensleri gözaltına alma kararı büyük bir tartışmaya kapı araladı. Petrol fiyatlarında yaşanan büyük düşüş öncesi, Suudi Arabistan iç siyasetinde güç mücadelesinin tekrar ortaya çıkmasının normal bir süreç olmadığının altını çizen uzmanlar, "Suudi Arabistan, içinde bulunduğumuz dönemde Yemen savaşından kaynaklı ülkenin bozulan güvenlik atmosferi, Kaşıkçı cinayeti sebebiyle ülkenin uluslararası kamuoyunda bozulan itibarı ve petrol fiyatlarından kaynaklı bütçe açıkları ile mücadele ediyor. Suudi ekonomisinin düzlüğe çıkması için petrolün varil fiyatının 80 dolar civarında olması gerekiyor. Prens Selman, ülkenin içinde bulunduğu bu çok katmanlı krizler karşısında hanedanlık içerisinde kendisine yönelik bir hareketten endişe ediyor ve gücü tekelleştirmeye çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın emriyle gerçekleştirilen gözaltıların ardından Prens Selman'ın krallık koltuğuna oturacağına dair iddiaları güçlendirdi.
Konuyla ilgili yenisafak.com'a değerlendirmelerde bulunan Mardin Artuklu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Necmettin Acar, hanedanlık içerisinde ciddi bir hesaplaşma olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
- "Suudi politik sisteminde, klasik tek adam monarşilerinden farklı olarak, sayıları on binin üzerinde olan hanedan üyelerinin oluşturduğu ve güçlü prenslerin liderlik ettiği otuz civarında “hanedan kolu” bulunmakta. Bu düzen, her bir hanedan kolu farklı bir çıkar gurubu veya siyasi partiye benzediği için, bir bakıma “hanedan demokrasisi” olarak tanımlanabilir. Ahmed bin Abdulaziz, eski veliaht Prens Muhammed bin Nayef, Talal bin Abdülaziz ve Mütib Bin Abdullah bu hanedan kollarına liderlik eden en önemli isimlerdi. Teorik olarak ülkede yeni bir kralın seçilmesi hanedan üyelerinin oluşturduğu Bağlılık Komisyonu veya Beyat Komisyonu’nunda yapılan bir seçimle oluyor. Tutuklanan bu isimlerin bir kısmı komisyon üyesi ve Prens Muhammed bin Selman'ın kraliyetine muhalefet ediyorlar"
- "Suudi Arabistan tarihinde bu yaşandı. Kral Abdülaziz hayatını kaybettikten sonra krallık koltuğuna oturan Suud bin Abdülaziz, kabiliyetsiz bir figür olarak nitelendiriliyordu. 1960’lı yıllarda Ortadoğu'da sosyalist Arap milliyetçiliğinin yükseldiği bir dönemdi. Suud bin Abdülaziz’in bu süreçte yönetim zaafı sergilediğini düşünen Suudi politik sisteminin aktörleri, güçlü prenslerin liderlik ettiği hanedan kolları ve ulemanın liderliğinde bir araya geldiler ve 1964 yılında Suud bin Abdülaziz'i görevden alıp yerine Faysal bin Abdülaziz'i kral yaptılar. Burada asıl olan, ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunların büyüklüğü ve aciliyeti. Bugün benzer bir durum yaşanır mı bilinmez ama Muhammed bin Selman'ın ABD ve İsrail tarafından önemli ölçüde desteklendiğinin bilinmesi lazım.