Libya’dan ardı ardına zafer haberleri geliyor. Türkiye ve Katar destekli Trablus hükümeti, Fransa, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan, Yunanistan ve Ürdün’ün arkasında bulunduğu Hafter güçlerini cephede darmadağın ediyor. 3 Haziran’da başkente 25 kilometre uzaklıktaki stratejik Trablus Havalimanı’nda kontrolü sağlayan meşrû Libya ordusu, 60 kilometre güneydoğuda 3 cepheden kuşattığı Terhune kentini de dün Hafter güçlerinden temizledi. Milislerin Trablus’a yönelik saldırılarda harekât ve ikmâl merkezi olarak kullandığı Terhune’nin alınmasıyla Libya batısının güvenliği büyük ölçüde sağlanmış oldu.
Vatiyye Üssü, Hamza, Yermuk, Surik, Amarat kampları ile Ayn Zara ve Vadi er-Rabî beldelerini temizleyen Libya ordusu, Terhune’yi de ele geçirince Hafter cephesinde büyük panik oluştu. Meşrû UMH güçleri, Terhune’den kaçan DEAŞ destekçisi Kaniyat birlikleri ile Hafter milislerinin peşine düştü. Beni Velid, Musdah, Nesma ve çevresine çekilen teröristler burada da tutunamadı. Terhune’nin ardından Beni Velid bölgesi de büyük oranda teröristlerden temizlendi. Beni Velid şehri belediye başkanının, Hafter milislerinin kenti terk ettiğini duyurmasının ardından buraya kısa zamanda ulaşan askerler kentte kontrolü sağladı. Libya hükümeti Terhune ve Beni Velid’den sonra yeni hedefin Sirte, Cufra ve ülkenin güneyindeki petrol sahaları olduğunu açıkladı. Bir sevindirici gelişme de Trablus’un 100 kilometre güneyindeki Giryan kentinde yaşandı. Hükümet güçleri Giryan’a bağlı Urban beldesinde de kontrolü sağladı.
27 Kasım 2019’daki Dolmabahçe Mutabakatı, Libya’nın kaderini değiştirdi. Türkiye 6 yıldır devam eden Libya iç savaşında dengeleri 192 günde tersine çevirdi. Güvenlik ve İşbirliği Mutabakatının imzalandığı gün Trablus şehir merkezinin 6 kilometre yakınına kadar sokulmuş Hafter güçleri, mutabakat sonrası Türkiye’nin devreye girmesiyle 20 vilayet/belde ve stratejik üsten temizlendi. İşte gün gün önemli operasyonlar ve sonuçları:
* 14 Nisan’da başlayan ilk operasyonda Subrata, Surman, Rikdalin, El Acilat, El Cemil ve Zilten meskun mahal ve bölgeleri ele geçirildi ve Trablus’tan Tunus’a kadar olan bölge kontrol altına aldı.
* 19 Mayıs’ta ise Vatiyye Askeri Üssü’nün güneyinde, Tunus sınırı yakınlarında yer alan Nalut vilayetine bağlı Bedr ve Tici beldelerini ele geçirildi.
* 3 Haziran’da Trablus Havaalanı, Kasr bin Gaşir, Ayn Zara, Vadi er-Rabî’ye girildi.
Türkiye ve UMH’nin Libya batısındaki zaferi doğudaki Hafter güçlerini de dağıtıyor. Yeni Şafak’a konuşan Libyalı gazeteci Abdullah el-Şerkesi, Hafter saflarındaki bozgunu şöyle özetledi: “Libya ordusu Terhune’den sonra iki önemli merkeze yönelecek: Batıdaki Sirte ile Libya’nın ortasında bulunan Cufra. Özellikle Cufra şu an Hafter’in mühimmat deposu durumunda. Rusya’dan aldığı malzemelerle ülkenin doğusu ve batısından elde ettiklerini şu an orada topladılar ama buranın alınması da güç değil. Çünkü bunu Terhune’de gördük. Hafter hemen çekildi ve şehir kolaylıkla alındı. Ülkenin her yerinde Hafter güçlerinin yüzde 80’ini çekiliyor. Örneğin, Libya doğusunda Sudan’dan getirtilen silahlı milisler geri çekiliyor. Fransa, Rusya, Mısır ve daha birçok ülkeye karşı Trablus hükümetinin yanında sadece Türkiye ve Katar vardı. Libya ordusu, tüm bu askeri başarıları Türkiye’den aldığı desteğe borçlu. Bu kazanımların temelinde Bayraktar uçakları ve TSK’nın verdiği askeri taktikler yatıyor. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti siyasi olarak da güçlendi. Artık siyasi çözüm daha fazla konuşulacak. Yeni hükümet oluşturmak için tüm seçenekler Trablus’un elinde.”
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) darbeci Halife Hafter’e bağlı milislere gönderdiği ve milislerin depolarından çıkan yüz milyonlarca dolar değerindeki nitelikli silah, mühimmat ve araç, Libya ordusunun eline geçti. Depolardan ‘Manpad’ olarak da bilinen stratejik FN-6 güdümlü hava savunma füzeleri, havan ve Grad füzelerinin yanısıra gelişmiş bir silah olan SPG-9 geri tepmesiz tanksavar roketi ile Cornet tipi güdümlü tanksavar roketleri çıktı. Hafter milislerine sağlanan çok sayıda sayıda havan topu, çekili obüs, roket, uçaksavar ve top bataryaları da dikkati çekti. Hafter milisleri geri çekilirken çok sayıda zırhlı aracı da yaktı. Bu arada BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed, yaşadığı hezimet sonrası ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yu arayarak ‘ateşkes’ için arabulucu olmasını istedi.