İsrail, Gazze’deki sivillere yaklaşık 9 aydır ölüm yağdırırken, Türkiye’deki Yahudilerin suskunluğu dikkat çekiyor. Doç. Dr. Eldar Hasanoğlu'nun hazırladığı rapora göre, Türkiyeli Yahudilerin büyük bölümü, Türk halkının İsrail'e tepkisinden çekindiği için suskunluğu tercih ederken, az bir kısım ise sosyal medya platformları aracılığıyla soykırıma karşı ses yükseltiyor.
İslam Ülkeleri Akademisyenleri ve Yazarlar Birliği (AYBİR), “İsrail'in Gazze'ye Saldırısını Türkiye Yahudileri Nasıl Görüyor?” başlıklı bir rapor yayınladı. Doç. Dr. Eldar Hasanoğlu'nun hazırladığı raporda, Türkiye'de yaşayan çoğu Yahudinin, İsrail'e yönelik ciddi tepki ve eleştiriler nedeniyle suskunluğu tercih ettiğine dikkat çekildi. Yeni Şafak'a konuşan Doç. Dr. Eldar Hasanoğlu, Türkiye'de yaşayan Yahudilerin 3 grupta toplanabileceğini belirterek, “Türkiye'deki Yahudilerin büyük çoğunluğu Hamas'ı, saldırıyı başlattığı için İsrail'in haklı olduğunu düşünüp, Gazze'ye yönelik şiddetin devam etmesini istiyor. Barıştan yana olduğunu ifade eden bir grup mevcut durumun sorumlusu olarak görüp, barış ortamını engellediği ve karşı tarafı şiddete ittiği gerekçesiyle İsrail’i eleştirirken diğer grup ise, saldırı hususunda İsrail’i desteklerken operasyonlar sırasında ölçüyü kaçırdığını ve haklı iken haksız konuma düştüğünü ifade ediyor” dedi.
DİNDAR OLMAYAN YAHUDİLER TEPKİLİ
7 Ekim'den bu yana geleneksel ve sosyal medyayı takip ettiğini dile getiren Hasanoğlu, daha çok dindar olmayan Yahudilerin İsrail karşıtı olduğunu söyleyerek, “Tıpkı İsrail'deki dindar olmayan Yahudiler gibi onlar da İsrail'deki bu aşırı dinci politikalara karşı çıkıyorlar. Bu bağlamda Filistinlilere yapılan baskılara da karşı çıkıyorlar. Bu insanlar İsrail'de de olsa muhalefet tarafında olacak kesim. Çoğu da iki devletli çözümden yana” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'DE ANTİSEMİTİZM YOK
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Yahudi forumları ve yayın organlarının antisemitizm konusunu gündeme getirdiklerini anlatan Hasanoğlu, bu durumun Türkiye'de bir karşılığı olmadığını vurguladı. Türkiye toplumunun kendi dinamikleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Hasanoğlu, “Şimdiye kadar bu şikayet edilen, var olduğu iddia edilen antisemitizm, Yahudi düşmanlığının fiili bir örneği yok. Sadece bir dükkanda 'Yahudiler giremez' ifadesi asılmıştı. Bu toplumsal bir tepkiye ve fiile dönüşmedi. Bilakis, Türkler, Yahudilerle Siyonistlerin birbirinden ayrılması gerektiğini her fırsatta vurguladı. Bu nedenle Türkiye'de bir antisemitizm aramak pek bir sonuç vermez” diye konuştu.
HAHAMBAŞILIĞI NEDEN SES ÇIKARMADI?
Hasanoğlu, Türkiye Yahudilerinin birkaç yüz yıllık tarihe malik dini mercii konumunda olan İstanbul Hahambaşılığı’nın, İsrail’in sergilediği şiddete karşı pek yüksek ses çıkarmadıkları ve pasif durduklarını belirtti. İsrail’in şiddet ortamına son vermek için Yahudi din adamlarının İsrailli yetkililere çağrıda bulunmasının etkili olabileceğini ancak bu girişime odaklanılmadığını dile getiren Hasanoğlu, Türk-Osmanlı toplumunda yüksek mevkilere gelebilen ve huzur ortamının nimetlerinden faydalanan Türkiye Yahudileri ve din adamlarından, bu birikim ışığında Türkiye Müslüman toplumunun Filistin’deki din kardeşlerinin acıları nedeniyle acı ve hassasiyet paylaşımı beklediğini hatırlattı. Hasanoğlu, Türk toplumunun Yahudilerden şiddetin durması için İsrailli yetkililer nezdinde lobi faaliyetleri yapmaları beklentisi olduğunu da söyledi.
Şalom'dan İsrail'e pozitif ayrımcılık
Raporunda, Türkiye'de yayın yapan iki ayrı Yahudi gazetesini de inceleyen Hasanoğlu, ele aldığı Şalom Gazetesi'nin 7 Ekim sonrası yaşananlarla ilgili çok sayıda haber ve köşe yazısı yayınladığını, genel olarak bilgi aktarımında daha temkinli bir üslup kullanıldığı belirtti. Hiçbir tarafı hedef almıyor gibi görünse de Şalom Gazetesi'nin konuya yönelik yayınların toplamına bakılınca İsrail’e pozitif ayrımcılık yaptığına ve Türkiye'de antisemitizm konularıyla ilgili haberler hazırlandığına dikkati çekti.
AVLAREMOZ SOYKIRIMI AÇIKÇA YAZDI
Doç. Dr. Hasanoğlu'nun raporda incelediği bir diğer yayın organı ise Avlaremoz oldu. Avlaremoz sitesinde yer alan bilgilerin esas itibariyle İsrail’i itham ettiği, 1 Nisan 2024’te “7 Ekim ve sonrasına dair Türkiyeli Yahudiler Anlatıyor” başlığı altında hacimli bir yazı dizisi yayınlandığı aktaran Hasanoğlu, “Bu yazı dizisiyle Avlaremoz, konuyla ilgili esas sorumlunun İsrail olduğunu ifade etti. Hem kendi yazarlarının yazıları ve söyleşileriyle hem yurtdışındaki benzer görüşten yazarların yazılarını tercüme ederek Gazze’de İsrail’in soykırım uyguladığını, bunun bir an önce bitmesi gerektiğini vurguladı” diye anlattı.