Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 8 şehit verilen rejim saldırısına ilişkin söylediği, "Bu saldırı Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır" sözlerinin yankıları sürüyor. Türkiye'den gelen ültimatomun ardından İdlib'de bundan sonra sürecin nasıl işleyeceği ise merak konusu. Rusya ve Esed'in Soçi sürecine dönüşünün muhtemel olduğunu belirten uzmanlar, "Bundan sonraki süreçte rejim güçleri gözlem noktalarının gerisine çekilirken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de M4-M5 karayolunun güvenliğini tek başına sağlayabileceğini söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan rejim saldırısında 8 şehit verilmesinin ardından İdlib'e harekat mesajı geldi. Erdoğan, Şam yönetimine
İdlib'de gözlem noktalarının gerisine çekilmesi
için şubat sonuna kadar süre tanındığını açıkladı.
Maarratünnuman'ü ele geçirerek büyük bir göç dalgası başlatan Esed rejimi güçleri dün gece saatlerinde ise Serakib ilçe merkezlerini kontrolü altına aldı.
İdlib merkeze 10 kilometre kadar yaklaşan Esed rejimi güçlerinin saldırıları nedeniyle
1.5 milyon sivil Türkiye sınırına
doğru hareket ediyor.
Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz'a göre, Türkiye '
çerçevesinde
saldırılara yanıt verilecek' mesajıyla
vermiş oldu.
Erdoğan'ın rejim güçlerine verdiği '
' mühletin Rusya'nın bir talebi olabileceğine dikkat çeken Yılmaz, "Taraflar Soçi mutabakatına dönmüş gibi gözüküyor. Yani gözlem noktalarının
20 kilometrelik alan içerisinde
silahlı unsurlar bulunmayacak ve bu unsurlar arasında
görev yapacak. Soçi Mutabakatında M4-M5 karayolunun ulaşıma açılması konusunda girişimler vardı. Esed rejimi güçleri gözlem noktalarının gerisine çekilirken,
Türkiye bu karayolunun güvenliğini tek başına sağlayacağını
söyleyebiliriz." diye konuştu.
Rusya'nın daha önce M4-M5 karayolunu birlikte sağlama konusunda tekliflerinin Ankara tarafından reddedildiğini hatırlatan Yılmaz, "Türkiye bunu kabul etmedi çünkü
Rusya'nın M4-M5 karayoluna güvenlik unsuru gelmesi, bölgedeki çatışmaların daha da şiddetlenmesine
neden olabilirdi. Bölgedeki grupların Rus unsurlarıyla çatışması ise, Rusların da bölgeye müdahale etmesi için bahane bulabileceği anlamına gelecekti" dedi.
1.5 MİLYON SİVİL TÜRKİYE'YE GÖÇEBİLİR
Suriye'de, Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatını hiçe sayan Beşşar Esed rejim güçlerinin, Rusya'nın desteğiyle, İdlib kent merkezi ve çevresine ilerlemesi halinde 1,5 milyon civarında sivilin daha Türkiye sınırı yakınlarına göç etmesi bekleniyor.
Halihazırda İdlib kent merkezinden sivillerin kaçışı artarak devam ederken, Halep'in batı ve güney kırsalındaki Daret İzze, Etarib, Hıreytan, Hayyan, Anadan ve Ayncara gibi bölgelerden de göçler sürüyor.
İdlib'de yerinden edilenlerin büyük kısmı, Türkiye sınırı hattındaki kamplar bölgesine gelirken, bir kısmı da Türkiye'nin terörden arındırdığı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı bölgesine sığınıyor.
ASTANA VE SOÇİ MUTABAKATLARI NEDİR?
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (
Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri
) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent
Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri
(Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "
gerginliği azaltma bölges
" oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi.
17 Eylül 2018'de varılan Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında
verdi. Ocak 2019'dan beri
yakınlarına göç edenlerin sayısı
ulaştı.
#Rusya
#M4-M5 karayolu
#TSK
#Mehmetçik
#İdlib
#Suriye