Filistin ile İsrail arasında yaşanan çatışmalar daha önce hiç görülmeyen boyuta ulaştı. Yaşanan gerilime ilişkin Türkiye, 'her türlü arabuluculuk yaparız' çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1967 sınırları çerçevesinde başkenti Kudüs olan bağımsız egemen bir Filistin Devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğini söyledi. Türkiye'nin dışındaki bölgesel güçler Rusya ve Çin de 1967 sınırlarına dönülmesini istiyor. Peki 1967 sınırlarına dönmek ne anlama geliyor? 1967 öncesi ve sonrasında neler yaşandı? Anlaşma bugün yürürlüğe girecek olsa ne gibi sonuçları olur, haritalar nasıl şekillenir? İşte tüm detaylar...
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar, Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek ele geçirmişti.
Silahlı gruplar, daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 560 kişinin hayatını kaybettiğini, 2 bin 900 kişinin yaralandığını açıklamıştı. İsrail güçleri, 7 Ekim'den bu yana Kudüs ve işgal altındaki Batı Şeria'da da 16 Filistinliyi öldürmüştü.
İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Gazze'den düzenlenen saldırılarda en az 900 İsraillinin hayatını kaybettiği, 157'si ağır 2 bin 616 kişinin de yaralandığı belirtilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan '1967' vurgulu 'Arabuluculuğa hazırız' açıklaması
Çözüm için tek yol: 1967 sınırları
Filistin'in isteği gerçekleşirse, İsrail 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria, Suriye sınırındaki Golan Tepeleri ve Doğu Kudüs'ten tamamen çekilmesini gerektirecek.
1967 savaşında ne olmuştu?
Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki tansiyonun artması sonucu, 5-11 Haziran 1967 tarihleri arasında yaşanan 6 gün savaşlarının ilk gününde İsrail, Mısır'ın güçlü hava filosunu daha havalanmadan bombalayarak yok etti. İsrail Hava Kuvvetlerine ait jetler, sabah önce Akdeniz üzerinde kuzeye doğru havalanıp bir süre gittikten sonra aniden geri dönüş yaparak güneyindeki Mısır'a yöneldi. Savaş uçakları radarlara yakalanmamak için oldukça alçaktan uçtu. Mısır üzerine geldiklerinde de kollara ayrıldılar. Hedefleri hava üslerindeki Mısır uçaklarını vurmaktı ve öyle de yaptılar. Bombardıman sırasında Mısır Hava Kuvvetleri tek bir uçağını bile havalandıramadan yok oldu.
1967 sınırlarına dönmek ne anlama gelir?
Bölgesel güçler Rusya ve Çin de 1967 sınırlarına dönülmesini istiyor
ABD'nin desteğini alarak işgalini günden güne artıran İsrail'e karşı, Rusya ve Çin ise Filistin'in tezlerini destekleyen bir tutum sergiliyor.
Çin tarafı ise geçtiğimiz aylarda yapılan görüşmelerde, üç maddelik planında Filistin meselesi konusunda yine iki devletli çözüm vurgusu yapmıştı.
Filistin nasıl bölündü? BM'nin "taksim" kararı
BM Genel Kurulu, iki aylık yoğun müzakerelerin ardından 29 Kasım 1947'deki ikinci oturumunda, Filistin Özel Komitesinin çoğunluğu tarafından sunulan bölme planını 181 (II) sayılı kararıyla kabul etti.
O dönem "taksim" kararı olarak bilinen 181 sayılı karar, 33 devletin lehte, 13 devletin ise aleyhte oy kullanmasıyla kabul edildi. 10 devlet ise çekimser kaldı.
Söz konusu karar, İngiliz mandasının kaldırılması ve ordusunun tedricen geri çekilmesi ile Filistin topraklarının 3'e ayrılmasını öngörüyordu.
Arap devletinin kurulacağı bölüm, Batı Celil, Akka, Batı Şeria ile Aşdod'un kuzeyinden güneyde Refah kentine kadar uzanan güney sahili ve Mısır sınır şeridi boyunca uzanan çölün bir kısmını içine alan 11 bin kilometrekarelik bir alana tekabül ediyordu.
Yahudi devletinin kurulacağı bölüm ise Hayfa'dan Tel Aviv'e kadar uzanan sahil şeridi, Doğu Celil, Taberiye Gölü, işgal altındaki Filistin topraklarının kuzeydoğu sınırı ve Necef (Negev) Çölü'nü kapsayan 15 bin kilometrekareye yakın bir alandan oluşuyordu.
Kudüs ve Beytüllahim ile bunlara komşu diğer arazilerin yer aldığı 3. bölümün ise uluslararası vesayetle yönetilmesi öngörülüyordu.