2017'de Türkiye ve Çin arasında imzalanan fakat TBMM'nin onaylamadığı ‘Suçluların İadesi Anlaşması’ Pekin yönetimi tarafından kabul edildi. Türkiye ise henüz anlaşmayı onaylamış değil. Fakat anlaşmanın sosyal medyada iddia edildiği gibi Uygur Türkleri'nin Çin'e iadesini hızlandıracağı iddialarının tamamen yanlış olduğu ortaya çıktı. Peki ‘Suçluların İadesi Anlaşması’ ne içeriyor? Maddeler neler? Detaylar haberimizde...
Çin'de Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Çin ile Türkiye arasında 2017'de imzalanan fakat TBMM'nin henüz onaylamadığı "Suçluların İadesi Anlaşması"nı oylayarak kabul ettiğini duyurdu.
- Çin Parlamentosu'nun internet sitesinde cumartesi akşamı duyurulan haber sonrası sosyal medyada "Uygur Türkleri Çin'e iade edilecek" propogandası hortladı.
Anlaşmayı okumadan, Doğu Türkistanı ve Uygur Türkleri'ni hayatında ilk defa duymuş bazı insanların ve siyasetçilerin provakatif tavrına cevabın anlaşmada olduğu ortaya çıktı.
TÜRKİYE'NİN GERİ GÖNDERMEME HAKKI VAR
Geri göndermeme ilkesi, 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statülerine İlişkin Sözleşme ile 1984 tarihli İşkence ve Diğer Zalimane, Gayri İnsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme'de açıkça düzenlenen, yalnızca mülteci veya benzeri statüdeki kişiler için değil sınır dışı veya iade edilme gibi zorla geri gönderme hallerinde de yaşam hakkı ihlali veya işkence görme riski olan herkes için geçerli temel bir uluslararası hukuk ilkesidir.
ANLAŞMA 2017'DE İMZALANDI
Çin ile Türkiye arasında yapılan suçluların iadesi anlaşması tek taraflı olarak Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi’nde oylanarak kabul edildi. Bu anlaşma 2017’de dönemin Adalet Bakanları tarafından imzalandı.
UYGUR TÜRKLERİ İADE EDİLMİYOR
Yapılan anlaşma gereği Türkiye hiçbir koşulda Uygur Türklerini Çin’e iade etmiyor.
SİYASİ SUÇLULAR İADE EDİLMEZ
Yapılan anlaşmada yer alan madde 3/a’ya göre, siyasi suçlular iade edilmez.
IRK VE DİN GİBİ SEBEPLERDEN İADE EDİLMEZ
Madde 3/b’ye göre, Çin’in iade talep ettiği kişiyi, ırkı ve dini gibi sebeplerden önyargılı bir şekilde cezalandırması söz konusu ise o kişi iade edilmez.
4. MADDEYE GÖRE DE TÜRKİYE RET HAKKINA SAHİP
4. Maddeye göre de iade talebini takdiren değerlendirmesi gerekir Türkiye’nin.
4/c’ye göre, kişinin durumuma göre, insani sebeplerle iade talebini reddedebilir.
Anlaşma metni birçok ret maddesini içeriyor.
Örneğin sınır dışı isteği gönderilen ülkedeki kişinin bir "siyasi suç" işlediği düşünülüyorsa, kişi isteğin yapıldığı ülkenin de vatandaşı ise ya da iltica hakkından faydalanıyorsa Pekin'in sınır dışı talebi reddediliyor.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) onaylanmayan anlaşmaya göre, Çin’in Türkiye’de yaşayan Uygurlar’ın iadesini talep etmesi durumunda Türkiye’nin Çin’in bu talebini reddetme hakkı mevcut. Anlaşmaya göre iade talebinin siyasi bir suçla bağlantısı kuruluyorsa, iadesi istenen kişi halihazırda yaşadığı ülkenin vatandaşıysa ya da iltica haklarından faydalanıyorsa iade talep edilen ülke bu talebi reddetme hakkına sahip.
TÜRKİYE ZATEN İŞLEM YAPMA KONUSUNDA YÜKÜMLÜ
YENİ ANLAŞMA İLE TÜRKİYE'NİN İADE TALEBİNİ REDDİ HÜKME BAĞLANMIŞ OLDU
- Çin ile imzalanan anlaşmanın 3/b maddesi ise “kişinin ırkı, cinsiyeti, dini, uyruğu veya siyasi görüşü sebebiyle yargılanması veya cezalandırılması için iadesinin istenilmesi” durumunu zorunlu bir ret sebebi olarak düzenlemiş.Yani anlaşmaya göre bu durumda iade talebi reddedilebilir değil; reddedilir şeklinde daha güçlü ve güvenceli bir yazım şekli benimsenmiş.
TÜRKİYE HİÇBİR UYGUR TÜRKÜ'NÜ İADE ETMEDİ
Şu ana kadar Türkiye hiçbir Uygur Türk’ünü iade etmedi. Uygur Türklerinin Doğu Türkistan haricinde en çok bulundukları ülke Türkiye. Türkiye’de de vatandaşlık alma hususunda binlerce Uygur Türk’ü vatandaşlık alarak Türkiye’deki hayatlarına devam ediyorlar.
TÜRKİYE ÇİN’İ ELEŞTİREN TEK MÜSLÜMAN ÜLKE
Türkiye, Doğu Türkistan'daki durumdan dolayı endişesini dile getiren tek Müslüman ülke olarak ön plana çıkıyor. Ankara son olarak şubat ayında Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nde de durumu eleştirmişti.
- Çin'in terörle mücadele hakkını tanıdıklarını ve 'Tek Çin' politikasını desteklediklerini belirten Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'terörist ile masum insan' arasında ayrım yapılmasının altını çizmişti.