Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, 15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) darbe girişimi sonrasında sonra Türk devletinin verdiği çabuk ve kararlı tepkinin "doğal ve gerekli" olduğunu bildirdi.
Muiznieks'in eylül ayında Türkiye'ye yapılan ziyareti sonrasında hazırladığı raporda, Türk halkının 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ciddi bir travmayla karşı karşıya kaldığı ve bu travmanın Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan tüm darbelerden daha derin bir iz bıraktığı belirtildi.
Raporda, Türk halkının büyük bir kısmının, darbe girişiminin arkasında FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen ve hareketinin olduğunu düşündüğüne vurgu yapıldı.
Raporda kalkışmayı şiddetle kınayan Muiznieks, Türk halkının o gece canı pahasına gösterdiği cesaret ve kararlılığa hayranlığını bildirdi.
- Komisyonerin Türkiye'nin olağanüstü hal ilan etmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bazı maddelerini askıya almasını hiçbir şekilde sorgulama durumunda olmadığı belirtilen raporda, "Darbe girişiminin arkasındakilerin işledikleri suçların ciddiliği ve bunun Türk demokrasisi ve devletine oluşturduğu açık tehdit dikkate alındığında, bu tehdide gösterilen çabuk ve kararlı tepki hem doğal hem de gerekliydi" ifadeleri kullanıldı.
- Türk yetkililerin, olağanüstü hal uygulamasının normal vatandaşları değil bu kalkışmanın arkasındakileri hedef aldığına ilişkin ifadelerine yer verilen raporda, kanun hükmünde kararname uygulaması ve kamudaki işten çıkarmalara ilişkin bazı endişeler de paylaşıldı.
- Özellikle olağanüstü hal uygulamasının daha fazla uzatılmaması gerektiği belirtilen raporda, kamuda ya da diğer sektörlerde işten çıkarılanlarla ilgili daha geniş araştırma yapılması talebinde bulunuldu.
- Türkiye'nin içinden geçtiği bu zorlu süreçte Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde olmasının takdirle karşılandığı bildirilen raporda, Türkiye'nin Avrupa Konseyi ile iletişimini sürdürmesi tavsiye edildi.
