ABD Başkanı Trump'ın öncelikli hedefi, İran'la mücadele edip, Rusya ile iyi ilişkiler kurmak. Seçim kampanyası sürecinde ve sonrasında bu iki noktaya vurgu yapan Trump'ın planını gerçekleştirmesi için Rusya ve İran ilişkilerinin kötüleşmesi gerekiyor ancak Trump'ın bunu yapabileceğine dair şüpheler var.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, seçim kampanyası süresince ve göreve geldiği 20 Ocak'tan bu yana, gerçekleştirmek için çabaladığı iki politika var. Birincisi İran ile mücadele, ikincisi ise, ABD-Rusya ilişkilerini olumlu hale getirmek. Wall Street Journal'da yer alan bir makalede, iki planın birbiriyle çeliştiğine dair yorumlar yapılıyor. Çünkü, Rusya ile İran her ne kadar pek çok konuda anlaşmasa da, Ortadoğu'daki politikalarında en önemli müttefik konumundalar. Ve bu durum, ABD'nin '1 numaralı terörist' dediği İran'la mücadele ederken, Rusya ile 'kusursuz' ilişkileri zor hale getiriyor.
Bilindiği gibi, Suriye'de, Rusya ve İran, uzun zamandır birlikte hareket ediyorlar. WSJ'nin makalesine göre, ABD'li yetkililer, Rusya'yı İran'dan uzaklaştırmaya çalışıyor. Ancak Ortadoğu'daki manzaraya bakıldığında, ABD'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İran'dan vazgeçmesi için ikna etmesinin oldukça zor olduğu düşünülüyor.
- Kırım meselesi
- ABD'nin Rusya'yı ikna etmeye çalıştığı bir diğer mesele ise, 2014 yılında sessiz bir şekilde Rusya'nın topraklarına ilhak ettiği Kırım. ABD Başkanı Trump, Rusya'nın Kırım'ı Ukrayna'ya iade etmesini beklediklerini söylemişti.
Rusya'nın İran'la arasının bozulmasına ilişkin Rus bir yetkili tarafından şu ifadeler kullanıldı:
"Rusya'nın İran'a karşı ABD ile anlaşması neredeyse imkansız. Rusya'nın İran'la ilişkileri çok derin. Ortak ve dost olarak görüyor. ABD, Rusya'ya Ukrayna ile ilgili bir menfaat sunamaz"