Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı’nda Türkiye aleyhine karar alan Arap Birliği ülkelerini sert bir dille eleştirdi. “Topunuz bir araya gelseniz bir Türkiye edemezsiniz” diyen Erdoğan, “Bu mesele Türkiye için bir bekâ meselesidir. Siz petrolünüzle, Türkiye duruşu ile konuşuyor. Fırat’ın doğusunda terör devletine müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, telefonla görüştüğü Almanya Başbakanı Angela Merkel’e “Biz, sizinle NATO’da müttefik miyiz, değil miyiz? Yoksa terör örgütünü NATO’ya aldınız da benim haberim mi yok?” diye tepki gösterdi. Dolmabahçe Ofisi’nde gazete, televizyon ve ajansların yöneticileriyle bir araya gelen Erdoğan Barış Pınarı Harekatı konusunda açıklamalar yaptı. TSK’nın başarılı bir şekilde operasyonu yürüttüğünü söyleyen Erdoğan, “Bölücü terör örgütü, Amerika tarafından 30 bin kamyonluk silah, mühimmat ve araç gereç teçhiz edilmiş olmasına rağmen ciddi bir direniş ortaya koyamamıştır. Özellikle şu anda Rasulayn şehir merkezi ve 4 köy kontrol altına alınmıştır. Tel Abyad tarafından da 17 köy kontrol altına alınmış, şehir merkezi iki taraftan kuşatılmıştır” diye konuştu.
KARŞIMIZDA DAYANAMAZLAR
Erdoğan, şöyle devam etti: “Teröristlerin karşımızda dayanmayacağını zaten biliyorduk. Nitekim sahada askerlerimizin ve Suriye Milli Ordusu’nun, karşısında duramayan hainler, sınırlarımıza yakın yerlerden havan ve roketlerle sivil vatandaşlarımızı hedef alıyor. Şu ana kadar Şanlıurfa, Mardin, Şırnak ve Gaziantep illerimizdeki yerleşim yerlerine yönelik 652 havan ve roket saldırısı olmuştur. Teröristler saldırıları park, hastane, ibadethane, sokak gibi sivillerin bulunduğu yerlerden yapıyorlar. Amaçları Türkiye’nin karşılık vermesi halinde sivil kayıplar ortaya çıkmasını sağlamaktır. Hatta daha ileri gidiyorum. Kilise içinde atış yaptıkları bile vakidir. Bunları tabii biz İHA’larla tespit ediyoruz. Ancak biz kiliseye karşı bir harekatta bulunsak, bu defa bunu söyleyecekler, ‘Bak gittiler Kiliseyi vurdular.’ Bu fırsatı da onlara vermek istemiyoruz.”
YOLUMUZDAN DÖNMEYİZ
Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı başladıktan sonra Türkiye içinde ve uluslararası alanda kimlerin nerede durduğunu görme imkanı da elde ettiklerini belirterek, “Türkiye’nin bu meşru operasyonunu, işgal olarak tanımlayacak kadar şuurunu kaybetmiş, kaybeden, kaybedecek olan ülkeler çıktı. Aylardır söylüyor olmamıza rağmen, operasyonumuzun ardından ülkemizi ekonomik yaptırımlar ve silah ambargoları gibi konularla tehdit edenlere rastlıyoruz. Türkiye’yi, bu tür tehditlerle yolundan döndürebileceklerini sananlar çok yanıldılar, çok yanılıyorlar. Her şeyden önce bu konunun ülkemiz ve milletimiz için taşıdığı önemin hala anlaşılamadığını görüyorum” diye konuştu.
BENİM HABERİM Mİ YOK?
Dün, Alman Parlamentosu’nda Dışişleri Bakanı’nın konuşmasında, “Türkiye’ye silah satışını durduracağız” dediğini hatırlatan Erdoğan, bir başka ülkenin de aynı şekilde “Türkiye’ye silah satışını durduracağız” dediğini anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Az önce Şansölye Merkel’e söyledim. ‘Dedim bak, hükümetinizde ortağınız Dışişleri Bakanınız bu ifadeyi kullanıyor. Bunu ne ile izah edeceksiniz. Bana bir şeyi izah edin’ dedim. ‘Biz, sizinle NATO’da müttefik miyiz, değil miyiz? Yoksa terör örgütünü NATO’ya aldınız da benim haberim mi yok?’ dedim. Böyle bir garip yaklaşım olabilir mi? Siz, bizden yana mısınız, yoksa terör örgütünden yana mısınız?”
ADANA MUTABAKATI’NA DAYANIYORUZ
“Bir taraftan oturuyoruz, kalkıyoruz, dünyanın değişik yerlerinde terörle mücadele nasıl yapılır bunun tartışmalarını yapıyoruz, öbür taraftan geliyorsunuz şu anda bu terör örgütünün yanında yer alıyorsunuz. Biz şu anda Suriye’de niye varız? Rejim, teröriste karşı ayakta duramıyor. Duramadığı için biz de Adana Mutabakatı ile ne yaptık? Suriye’ye girdik. Suriye’ye giriş sebebimiz bu. Bizim böyle bir lüksümüz yok ama bu tacizlerden, bu teröristlerin saldırılarından artık gına geldi ve bunu yapmak durumunda kaldık.”
E NE NEİN’I İŞTE SÖYLEDİM
Türkiye ile terör örgütü arasında ara buluculuk yapmaya talip olanlar bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunlar nasıl başbakandır, nasıl devlet başkanıdır anlamak mümkün değil. Ya siz ne zamandan beri bir devletin terör örgütüyle masaya oturduğunu gördünüz? Önce bunu bir defa bunların anlaması lazım. Bunlara bir de kavram açıklamaları yapıyoruz. Diyoruz ki; ‘Bak, Türkiye’nin karşısında bir terör örgütü var ve siz bir terör örgütüyle Türkiye’yi mi masaya davet ediyorsunuz? Önce bu yaklaşımınızı bir düzeltin.’ Ondan sonra ‘Nein, nein’ diyorlar. E ne ‘nein’ı işte söyledim.” Toplantıya, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldı.
Akıncı’nın açıklaması hadsizlik
- KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Barış Pınarı Harekatı konusundaki açıklamasına sert tepki gösteren Erdoğan, “Bunu çok açık ve net söylüyorum; tamamıyla bir hadsizliktir, haddini bilmemektir. Şu an itibarıyla dünyada Kuzey Kıbrıs’ın devlet olarak mücadelesini bizden başka veren var mı? Yok.” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Bizden başka mücadelesini veren olmadığı halde öyle bir yere doğru savruluyor ki, biraz sabırla yeri geldiğinde arkadaşlarım gerekeni söylediler ama tabii bizlerden de gereken muameleyi de, cevabı da alacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ne kalkıp da böyle bir tavırda bulunamaz. Çünkü orayı şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak biz kabul ediyoruz. Bizden başka Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diye bir ifadeyi kullanan var mı dünyada? Yok. Ne diyorlar? Kıbrıs diyorlar. Sadece biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diyoruz. Aşağıya da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi diyoruz. Biz neyin mücadelesini veriyoruz, kendisi neyin mücadelesini veriyor? İnanıyorum ki Kuzey Kıbrıs’taki soydaşlarımız ona da gereken dersi en kısa zamanda verecektir.”
En büyük destek Suriye Kürtlerinden
- Erdoğan şunları söyledi: “Türkiye’nin asker gücü, şayet insani duyarlılığımız olmazsa, terör örgütün tüm operasyon sahasında birkaç gün içerisinde yerle yeksan etmeye yeterlidir. Ama biz adeta bir kuyumcu hassasiyeti ile çalışıyor, tek bir masumun burnunun bile kanaması için gayret gösteriyoruz. Hele hele, operasyonumuzun Kürtleri hedef alması gibi bir durum asla söz konusu değildir. Tam tersine bu operasyonda en büyük desteği Suriye Kürtlerinden alıyoruz. Gerek önden gelen Kürt Sivil Toplum temsilcilerinin yaptığı açıklamalar, gerekse askerlerimizin girdiği yerlerde gördükleri hüsnü kabul, bu durumun ispatıdır. Altını çizerek ifade etmem gerekirse, biz Kürtlere değil, PKK, onun yan kuruluşları durumunda PYD/YPG’ye karşı operasyon yapıyoruz. Kısacası biz, Suriye’nin kuzeyinde bir terör devletinin kurulmasına müsaade etmiyoruz, müsaade etmeyeceğiz. Tabii bunun altındaki gizliliği de sizler de inanıyorum ki çok çok iyi biliyorsunuz, bu terör devletinden ne kastettiğimiz...”
109 kilometre kontrol altında
- Sınır şehirlerine yapılan saldırılar konusuna da değinen Erdoğan şöyle devam etti: “Önemli bir bölümü çocuk olmak üzere 18 vatandaşımız şehit oldu, 140 vatandaşımız da yaralandı. Bildiğimiz gibi bu 18 vatandaşımızın arasında 9 aylık Suriyeli Muhammedimiz de var. Babasıyla görüştüm. Süleyman (Soylu) Bey kardeşimiz de ziyaretlerine gitmişti. Kendisiyle de görüştüğümde, yani 9 aylık evladını kaybetmiş babadan o cesamet, o sabır, o tahammül hakikaten her türlü takdirin üzerindedir. Harekat alanında da 2 askerimiz ile 16 Suriye Milli Ordusu mensubu şehit olmuştur. 27 askerimizle 57 Suriye Milli Ordusu mensubu yaralanmıştır. Şu ana kadar kontrol altına alınan alanın büyüklüğü 109 kilometrekaredir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında gelen son bilgiyi de paylaşarak, “Şu anda Tel Abyad ilçe merkezi terör örgütlerinden arındırıldı. Bizim konuşmamızı duyan oradaki Arap’ı, Kürt’ü, Türkmen’i hep beraber bayraklar elde, lehte gösteri yapıyor. Hayırlı olsun, Allah mübarek etsin.” dedi.
- 525 TERÖRİST ETKİSİZ
Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı, Barış Pınarı Harekâtı’nda 525 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Azerbaycan’a gidiyorCumhurbaşkanı Erdoğan, 7’nci Türk Konseyi Zirvesi’ne katılmak üzere bugün Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gidecek. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan tarafından, Türk Konseyi’nin kuruluşuna dair 3 Ekim 2009’da imzalanan Nahçıvan Antlaşması’nın 10’uncu yılına denk gelen Zirve, Özbekistan’ın tam üyeliğine de sahne olacağı için ayrı önem taşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Zirve’de Türk Konseyi üyelerinin liderleriyle ikili görüşmeler yapması da planlandı. Erdoğan, 15 Ekim’de yurda dönecek.
HEPİNİZ BİR TÜRKİYE EDEMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan Arap Birliği’nin Türkiye’nin meşru operasyonuna karşı aldığı tavrı sert bir dille eleştirdi: Siz petrolünüzle, Türkiye duruşu ile konuşuyor. Topunuz bir araya gelseniz bir Türkiye edemezsiniz.
Medya yöneticileriyle yaptığı toplantı sonrası soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap Birliği’ni kast ederek sert açıklamalar yaptı. Bazı devletlerin Türkiye’nin karşısında, yanında farklı konuştuğunu, arkasından farklı açıklamalarda bulunduğunu dile getiren Erdoğan, “Topunuz bir araya gelseniz bir Türkiye edemezsiniz. Bu mesele Türkiye için bir bekâ meselesidir. Siz petrolünüzle, Türkiye duruşu ile konuşuyor. Fırat’ın doğusunda terör devletine müsaade etmeyeceğiz” dedi.
İSİM VERMEK İSTEMEZDİM AMA CANIM YANIYOR
Bu ülkeler dara düştüklerinde hep yanlarında olduklarını ancak onların teröristlerin yanında yer aldığını kaydeden Erdoğan şöyle devam etti: “İsim vermek istemezdim ama canım yanıyor. Neymiş, e Kürtmüş. Kardeşim beni Kürt’ü şusu, busu ilgilendirmez. Bunlar önce insan değil, terörist. Bizim teröriste bakışımızla insana bakışımız farklıdır. Kaldı ki biz ırkçı değiliz. Bunlar aynı zamanda da tam manasıyla ırkçı. ‘Diğer yarım ne olursa olsun’ diyor. ‘Teröristmiş, şuymuş, buymuş önemli değil.’ diyor. İnsanoğlu bir garip. Arap ligi malum, bir karar aldı. Filistin katılmadı. 3 tane ülke bu işe katılmadı, Katar, Somali, Libya. Enteresan olan şey şu: Bu bölge, siz Arap Ligi’siniz. Şu anda Suriye bir Arap ülkesi mi? Bütün ırklara saygı duyarım, benim için önemli olan insan olması meselesidir ve yaratılanı, yaratandan ötürü severiz. Arap olsun, Kürt olsun bu böyledir. Fakat şu mantığa bakın, Suriye kahir ekseriyetiyle Arap mıdır? Arap’tır. Şu anda terörün estiği bölge Arapların ağırlıkta olduğu bölge midir? Ağırlıkta olduğu bölgedir. Biz şimdi burada bu teröristlerle mücadeleyi verirken biz kimleri burada kurtarıyoruz? Yerlerinden edilmiş olan Arapları kurtarıyoruz.
TÜRKİYE DURUŞU İLE KONUŞUYOR
- Rejim aslında YPG/PYD’yi de savunmuyor. Tam olumsuz onlara karşı açıklamaları var rejimin. Bütün bunlar ortada iken Arap Ligi kalkıyor hala Türkiye aleyhine oradan karar çıkartıyor. Şimdi bunlara ne denir? Sizin topunuz bir araya gelseniz zaten bir tane Türkiye etmezsiniz. Buna rağmen siz petrolünüzle konuşuyorsunuz, dolarınızla konuşuyorsunuz ve belli takıntılarınız var bu takıntılara dayalı olarak konuşuyorsunuz. Ama Türkiye duruşu ile konuşuyor. ‘Nereye ne kadar dolar verirsek oradan ne cevap alırız’ siz buna bakıyorsunuz, bizim böyle bir derdimiz yok. Biz şu andaki duruşumuzla herhangi bir ülkeyi değil, mazlumların hakkını almak için bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Suriye’nin topraklarında bizim gözümüz yok. Suriye’yi bölüp parçalamak isteyenlerin karşısında duruyoruz. Burada bu hesap var mı? Var. Şu anda çok açık net, bu söylediğim örgütlerin hesabı nedir? Tamamen, Fırat’ın doğusunda bir terör devletini kurmaktır. Biz de buna müsaade etmeyeceğiz.”
DEAŞ İÇİN ABD İLE ORTAK ÇALIŞMA
“Bugün duyum olarak geliyor. DEAŞ’lıları salıverdikleri söz konusu Rakka’nın kuzeyinde. DEAŞ’lıların serbest bırakılması gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin bir B planı var mı?” sorusu üzerine ise Erdoğan, “Şu anda cezaevlerine yönelik tedbirimiz var. Bu noktada gerek askerimizin gerekse Adalet Bakanlığımızın cezaevleriyle ilgili deneyimi ve tecrübesi burada da aynen uygulanacaktır. Yapacağımız işimiz o” dedi. Güvenli bölgedeki cezaevinde bulunan DEAŞ’ların ne olacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: “Ben kendi ekibime talimatımı verdim, o da (Trump) kendi ekibine talimatını vermek suretiyle bu ekipler birlikte çalışmalarını yapacaklar. Gelip de belki Türkiye’de veya Amerika’da bu tür yargılama değil. Yargılamayı siz cezaevinde de yaparsınız. Gerek Dışişleri Bakanım, Adalet Bakanımızla, istihbaratla, İçişleri, Savunma Bakanı hep birlikte çalışmaları yapıp ondan sonra da Amerikalı muhataplarıyla da bu çalışmaları yapıp bunun belli bir sisteme oturtacaklar.” “Bizim operasyon alanımızda tutuklu veya cezaevi dışında operasyonel olarak kullanılabilecek DEAŞ’lı sayısında net bir bilgi var mı?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınırın dışındaki sayının hem az hem de oradaki tutuklu DEAŞ’lı sayısının 1.000-2.000 arasında olduğunu belirtti.
SMO Münbiç’te çarpışıyor
- Suriye Mili Ordusu’nun, Münbiç bölgesinde teröristlerle göğüs göğüse operasyon sürdürdüğünü söyleyen Erdoğan, “Biz sadece belirli bir bölgeyi kontrol altında almayı değil, bunu askerlerimizi ve Suriye Milli Ordusu saflarında savaş kardeşlerimize en az riske atarak yapmak istiyoruz. Teröristlerin karşımızda dayanamayacağını zaten biliyoruz. Önemli olan en az kayıpla süreci tamamlamak” diye konuştu.