Suriye’de devam eden iç savaş ABD destekli PKK/PYD ve Rusya/İran destekli Esed rejiminin DEAŞ’ın elinde bulunan son iki kenti alma hesapları üzerinden düğümlenmeye başladı. Bölgede ABD’nin desteği ile ilerleyişini sürdüren terör örgütü PKK/PYD, Rakka kentini ele geçirmeye çalışıyor. Rusya ve İran’ın desteği ile güneyde ilerlemeye çalışan Esed rejimi ise Deyr ez-Zor’daki gelişmelere odaklanmış durumda.
Irak’ta devam eden operasyonlarda büyük bir güç kaybına uğrayan terör örgütü DEAŞ, Suriye’de benzer bir durumda. Irak ordusunun Musul’da sürdürdüğü operasyonlar sonrası Eski Musul bölgesine sıkışan örgüt, Suriye-Irak bağlantısını da kaybetti. Irak ordusu yaptığı son açıklamada Suriye sınırının tamamen kontrol altına alındığını duyurdu ve Eski Musul’un örgütten temizlenmesi için operasyonun başladığını açıkladı.
Suriye’de ise Türkiye’nin 24 Ağustos’ta başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus-Azez hattından Dabık-El Bab bölgesine uzanan bölgeden tamamen temizlenen örgüt, stratejik olarak büyük bir kayıp yaşadı. Suriye’nin iç bölgelerine sıkışan terör örgütü DEAŞ, ABD ve terör örgütü PKK/PYD’nin işbirliği ile Rakka’dan da çıkarılıyor. ABD’nin stratejik önceliği terör örgütü PKK/PYD’ye verdiği destek ile DEAŞ’ı Suriye’nin çöl bölgesi olarak bilinen kısımlarına sürmek. Bu noktada terör örgütü PKK/PYD’nin DEAŞ ile anlaşarak örgüte Rakka’dan çıkış imkanı tanıyacağı geçen hafta uluslararası medyaya yansımıştı.
DEAŞ’ın Rakka’yı PKK/PYD’ye terk ederek güneye geçmesi olasılığı Esed rejimi ve Rusya’nın karşı çıktığı bir senaryo. Nitekim DEAŞ’ın Rakka’yı terk etmesi halinde yığınak yapacağı son yer Deyr Ez Zor kenti ve çevresi olacak. Bu durum Rusya ve Suriye için savaşın uzaması anlamına gelecek. Rusya, daha önce yaptığı açıklamada bu konuya dikkat çekmiş ve böyle bir olasılığa tepkilerinin sert olacağını açıklamıştı.
Bu durum DEAŞ’ın yok edilmesi önceliğinin hem Rusya hem de ABD için farklılaştığını gösteriyor. ABD’nin önceliği terör örgütü PKK/PYD ile birlikte Rakka’yı ele geçirmek, Rusya’nın ise DEAŞ’ın Rakka sonrası dönemde gücünü güneyde konsolide etmesini engellemek. Bunun için Rusya ve İran’ın desteği ile Esed rejimi son dönemde Rakka’ya yakın bölgelerde operasyon düzenlemeye başladı. Bu durum iki tarafı karşı karşıya getirme riski taşıyor. Nitekim son iki gündür Esed rejimi ile terör örgütü PKK/PYD’nin çoğunluğunu oluşturduğu SDG arasında Tabka ve çevresinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Ancak ABD, ilk kez rejime ait bir uçağı vurdu. Pentagon’dan yapılan açıklamada uçağın düşürülmesinden önce Rusya’nın uyarıldığı ancak bombardımanın devam etmesinden sonra vurulduğu iddia edildi. ABD’nin Tabka bölgesinde rejim uçağını vurması iki farklı senaryoya işaret ediyor. İlki ABD’nin rejime Tabka-Rakka çevresinden uzak durması mesajı. İkincisi ise bölgede hali hazırda ABD güçlerinin yığınak yaptığı bölgelerden birinin Tabka’da bulunan askeri üs olmasıdır. Nitekim İsrail’de MOSSAD’a yakın haber sitesi DEBKA’da yer alan bir haberde ABD’nin bu bölgedeki askeri üssü genişletmeye çalıştığı ve kullanıma açmaya çalıştığı yönünde haberler yer almıştı. ABD’nin bir diğer hedefi ise PKK/PYD’yi korumaya almak.
ABD’nin Esed rejimine ait uçağı vurmasından hemen sonra ise İran’dan önemli bir hamle geldi. Terör örgütü DEAŞ’ın Tahran’da gerçekleştirdiği iki ayrı saldırının ardından DEAŞ’a karşı tavrını sertleştireceği ifade edilen İran, kendi topraklarından Deyr ez-Zor’da bulunan DEAŞ hedeflerini vurdu. İran’ın Kermanşah ve Kürdistan eyaletlerinden fırlattığı 700 km menzili füzelerin DEAŞ hedeflerini başarıyla vurduğu açıklandı. 2011’den bu yana devam eden iç savaşta İran’ın ilk defa kendi topraklarından Suriye’deki hedefleri vurması, DEAŞ’ın Tahran saldırıları ile bağlantılı. Ancak İran’ın bir diğer mesajı ise hem ABD hem de bölge ülkelerine oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başladıktan sonra İran ile ABD arasında artan gerilim, Riyad’da gerçekleşen zirve sonrasında yeni bir evreye girdi.
Riyad’daki zirvede liderlere hitap eden Trump, İran’ın terörü desteklediğini deklare etmiş ve İran’ı hedef tahtasına yerleştirmişti. İran’dan tehdit algılayan Suudi Arabistan ve İsrail’de Obama döneminde şikayetçi oldukları ABD’nin İran politikasında yaşanan değişimden memnun. Bölgedeki iki aktör de İran’ın engellenmesini istiyor. Trump yönetimi ise hem Yemen’de hem de Suriye’de İran’ı dışlamanın ve gücünü kırmanın hesaplarını yapıyor.