Somali halkı, geride kalan yıllarda şiddetli siyasi krizler, terör saldırıları, açlıkla boğuşurken her zaman yanlarında olan Türkiye’yi stratejik bir ortak olarak görüyor.
Somalililer, zor zamanlarında destek gördükleri Türkiye’nin yardımlarını unutmuyor. Uluslararası toplum, peş peşe siyasi ve insani krizler yaşayan Somali’de olanlara genel olarak ilgisiz kalırken Türkiye, yardım elini uzatmaktan hiç kaçınmadı.
Somali, 2011 yılında büyük bir açlık kriziyle karşı karşıya kaldı. Yağışların gecikmesi nedeniyle meydana gelen kıtlık nedeniyle, Arap ve diğer dünya ülkelerinin derin sessizliğinde 260 binden fazla insan hayatını kaybetti. Somali’nin bu trajedisi karşısında küresel ilgisizlik yaşanırken Türkiye, havadan bir “hayır köprüsü” inşa etti. Türkiye’nin bu iyilik girişimi, milyonlarca insanın ölümden kurtulmasına katkı sağladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Somali’ye gerçekleştirdiği ziyaretten sonra yardımlar daha da arttı. Somalililer bundan dolayı 2011’i “Türk iyilik yılı” olarak isimlendirdi. AA muhabirine konuşan Somalili Muhammed Şeyh Tahir, ülkesinin uzun yıllar kıtlık ve büyük krizlerle boğuştuğunu ifade ederek, ”Türkiye’nin insani girişimi milyonlarca Somaliliyi açlığın eşiğinden kurtardı” ifadesini kullandı.
Tahir, “Türkiye, insani, ekonomik ve askeri krizleri aşmada, Somali halkı için bir emniyet supabı. Türkiye ve Somali arasındaki ilişkiler, İslami kardeşlik üzerine inşa edildi” diye konuştu. Tahir, Erdoğan’ın 2011’deki tarihi ziyaretinin uluslararası toplumun dikkatinin Somali’ye çevrilmesine yardımcı olduğunu da vurgulayarak, “Bu ziyaret, Somali tarihinde her zaman önemli bir yere sahip olacak” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali’ye 3 ziyaret gerçekleştirdi. Son 20 yılda Türkiye’den başbakan düzeyindeki ilk ziyareti 2011’de gerçekleştiren Erdoğan, 2015’te ikinci, 2016’da da üçüncü Somali ziyaretini yaptı.
Somali’de son dönemde ülkede nispeten yakalanan siyasi istikrarın ve ekonomik iyileşmenin altında Albayrak Grubu'nun da imzası var. Uzmanlar, bu nispi iyileşmenin; gurbetçilerin dönmesiyle, Türk şirketleri tarafından işletilen Uluslararası Mogadişu Havalimanı ve Mogadişu Limanı’nın aylık gelirinin artmasından sonra gerçekleştiğini belirtiyor. Havalimanı ve deniz ticaretinin yapıldığı Mogadişu Limanı, Somali hükümetinin en büyük gelir kaynağını oluşturuyor. Somalili Abdulgani Said, “Türk şirketlerinin uluslararası Mogadişu Havalimanı ve limanını genişletmesi, çok sayıda Somalilinin istihdamına katkı sağladı” dedi. Said, “Türk Albayrak Şirketi’nin (Albayrak Grubu) Mogadişu Limanı’nda kullandığı teknikler, Somalili tüccarlar açısından ticari pazarların çeşitlenmesini ve onların Türk pazarına yönelmesini sağladı. Önceden tüccarlar sadece Çin pazarına ve Abu Dabi Limanı’na yöneliyordu” ifadelerini kullandı.
Hasan Şurya Efrah ise Somali’de faaliyet gösteren Türk insani yardım heyetlerinin, kuraklıktan kaçan sığınmacılara günlük yemek dağıtımı yapabilmek için çadırlar kurduğunu aktardı. Efrah, Türkiye’nin rolünün insani yardım dağıtmakla sınırlı kalmadığına dikkati çekerek, “Türkiye, Somali’de Afrika Boynuzu’nun cerrahi işlemlerin de yapıldığı en modern hastanelerini açtı. Daha önce ameliyat olmak için insanlar yurt dışına çıkmak zorunda kalıyordu” dedi.
Türkiye’nin 30 Eylül 2017’de açtığı, Türk Askeri Eğitim Merkezi de Somali’ye bir umut ışığı niteliğinde görülüyor. Ahmed Hasan Urabi,”(Eğitim merkezinin) İnşası, Somali ordusunun eğitilmesine ve ülkeyi terör tehdidinden kurtarmak için savaş yeteneklerinin geliştirilmesine izin verecek.” dedi. Ebubekir Ahmed de “Bu askeri merkez, Somali ordusunun Afrika Boynuzu’ndaki rolünü tekrar yerine getirmesine ve teröristleri Somali’den kovmasına olanak tanıyacaktır.” dedi.