Cumhurbaşkanı Erdoğan, coğrafyamızda bağımsızlığını kendi gücüyle kazanmış, Türkiye gibi birkaç ülke dışında herkesin mutsuz, sıkıntılı ve zayıf olduğunu söyledi. Erdoğan, “Sınırları terle ve kanla değil de masa başında cetvelle çizilerek oluşturulan devletlerin, hiçbir zaman gerçek devlet olamayacağı ortaya çıkmıştır” dedi.
İstanbul’da “Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar” ana temasıyla düzenlenen TRT World Forum 2019’da katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önemli mesajlar verdi:
Daha önce katılacaklarını bildirdikleri halde, (TRT World Forum) Barış Pınarı Harekatını gerekçe göstererek programlarını iptal edenler, aslında bu büyük fırsatı kaçırmışlardır. Türkiye’nin bölgeyi terörden arındırmak için başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nı protesto amacıyla konuşma yapmaktan vazgeçenlerin demokrasiyi hazmedemediklerini ve terör örgütlerine de destek verdiklerini düşünüyorum. Bu tiplerin teröre karşı olduklarını hiçbir yerde anlatmalarına gerek yok.
SINIRLARI CETVELLE ÇİZİLEN GERÇEK DEVLET OLAMAZ
Bu coğrafyaya baktığımızda, bağımsızlığını kendi gücüyle kazanmış, Türkiye gibi birkaç ülke dışında herkesin mutsuz, sıkıntılı ve zayıf olduğunu görüyoruz. Ne tek kaynağı petrol-doğal gaz olan finans gücü, ne toprak ve nüfus büyüklüğü, ne kayıtsız şartsız yeni düzene teslim olma çabası, bu gerçeği değiştirmeye yetmiyor. Sınırları terle ve kanla değil de masa başında cetvelle çizilerek oluşturulan devletlerin, hiçbir zaman gerçek devlet olamayacağı ortaya çıkmıştır.
YANLIŞ HESAPLARI BOZUYORUZ
Türkiye’nin, coğrafyasındaki diğer devletlerden farkı işte burada yatıyor. Biz sahip olduğumuz her şeyin bedelini misliyle ödemiş, hala da ödemeye devam eden bir milletiz. Türkiye’yle ilgili değerlendirmelerin oryantalist kalıplardan ziyade, işte bu derin tarihi perspektif içinde yapılması gerektiğine inanıyorum. Aksi takdirde sürekli yanlış hesaplar içine girilmesi kaçınılmazdır. Suriye ve Doğu Akdeniz’de son dönemde yaşadığımız gelişmeler, yanlış hesapların bozulmaya mahkum olduğunun güncel birer örneğidir.
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MASAYA OTURMAYIZ
Hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, 17-18 yıllık bir görev süremizde biz terör örgütleriyle masaya oturmadık, oturmayız ve oturmayacağız. Aynı şekilde teröristlerle masaya oturmadık, oturmuyoruz ve oturmayacağız. Tüm Batı teröristlerin yanında yer aldı ve hepsi birlikte Türkiye’ye saldırdı. NATO ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de buna dahil oldu. Bu nasıl bir iştir? Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? Türkiye ile empati yapmak yerine başımızdaki terör ve sığınmacı sorunlarının ilanihaye bizimle sınırlı kalacağını düşünenler, fena halde yanılıyorlar. Darbeler dahil her yol mubah sayılarak kurulan çarpık düzenin artık sonuna gelindi.
PUTİN’LE SÜRECİ ELE ALACAĞIZ
Bildiğiniz gibi 120 saatlik şu anda bir ara durumu var. Dolayısıyla bu 120 saatin artık büyük bir bölümü sona erdi. Şimdi yarın (bugün) bizim Rusya, Soçi seyahatimiz var. Bu seyahatte Sayın Putin ile bu süreci ele alacak, ondan sonra da atılması gereken adımları inşallah atmış olacağız.
Samimiyet testi
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye kuzeyinde Barış Pınarı Harekatı’na verilen aranın dolmasına saatler kala Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bugün bir araya geliyor. İki liderin görüşmesinde, bölgede terörist örgüt PKK/PYD-YPG’ye angajmanın sonlandırılması, başta Münbiç ve Tel Rıfat olmak üzere Fırat’ın doğusundan ve batısından bölücü örgütün çıkarılması var.
- Soçi’deki liderler buluşması, PKK/PYD-YPG’nin Suriye kuzeyinden çekilmesi ve bu bölgenin mültecilerin topraklarına geri döndürüleceği güvenlikli bir bölge olarak tesisi konusunda Amerika ile varılan anlaşma şartlarının yerine getirilmesi için verilen 120 saatlik sürenin dolmasına saatler kala gerçekleştirilecek. Liderlerin buluşması öncesi alt düzeyde temaslar ise sürüyor. Son olarak önceki gün, Türkiye’nin taleplerinin bildirildiği Rus heyetler Beşar Esed ile görüşmüşlerdi. Suriye ile kuzey sınırları boyunca terörist örgüt ile mücadelede kararlılığını gösteren Türkiye, bu görüşmede Rusya’dan samimiyet beklentisinde. Rusya ise Türkiye’yi rejim ile masaya oturmaya zorlayan çabalarından vazgeçmiş değil. Türkiye, sorunu diplomasi yoluyla çözmeyi önceliyor. Bugünkü görüşme, Barış Pınarı Harekatı’nda diplomatik yolların tüketilmesi öncesi büyük önem taşıyor.
