ABD desteğiyle Suriye’nin büyük bir bölümünü işgal eden terör örgütü SDG/PKK, DEAŞ’lıları gelir kapısı yaptı. PKK’nın kamplarda tuttuğu örgüt üyelerini yüklü miktarda paralarla serbest bıraktığı, uluslararası fonların DEAŞ’lılara dağıtılsın diye verdiği yardım kartlarını, para karşılığı sattığı ortaya çıktı. Birleşmiş Milletler ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın çalışmalarından faydalandığı Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) ve yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre terör örgütü SDG, DEAŞ mahkumlarının bulunduğu hapishanelerdeki güvenliği gevşetti. SNHR cezaevlerinden kaçanlar hakkında ‘resmi’ bir veri bulunmuyor.
Yerel kaynaklar ise Rakka kuzeyindeki Ayn İsa başta olmak üzere yüzlerce DEAŞ’lı serbest bırakıldı. DEAŞ’la ilgili önemli tehlikelerden birisi de yine PKK yönetimindeki El Hol kampı. SNHR’ye göre kampta çoğu çocuk ve kadın 70 bine yakın insan var. Bunların bir kısmı DEAŞ’lı teröristlerin aileleri ve yabancı uyruklu şahıslar teröristler. Ancak kampta Irak ve Suriye’de DEAŞ’ın kontrol ettiği bölgelerden zorla göç ettirilen aliler de var. Ortalama bir şehirden büyük bir gözaltı merkezine dönüşen kampta terör örgütü PKK’nın önemli gelir kaynaklarında birisi oldu. PKK/SDG kamplardaki mahkumları büyük miktarda paralar karşılığında serbest bırakıyor. Yerel kaynaklara göre kişi başı istenen ücret 10 bin dolara kadar çıkıyor.
Ağırlıklı olarak kadın ve çocukların barındığı kamplarda SDG/PKK’ya bağlı sözde polis ve gardiyanların birçok kişiyi işkence ederek öldürüyor. Cinsel saldırılar da hat safhada. Bu tablo örgüt üyelerini de kamplardan kaçmaya yönlendiriyor. SNHR yetkilileri “SDG’nin, kamptaki mültecilerden 45’i kadın olmak üzere en az 583 kişiyi, 2017’nin başından Temmuz 2019’a kadarki süre zarfında bilinmeyen lokasyonlara götürdüğünü belgeledik” ifadelerini kullanıyor. Bu durum örgütün insanları kaçırmaya devam ettiğini ortaya koyuyor.
DEAŞ’ın terör ideolojisinin kamplardaki varlığını sürdürdüğünü ifade eden SNHR yetkilileri, “SDG bu aileleri, özellikle çocukları rehabilite etmek ve topluma entegre etmek için herhangi bir program uygulamamaktadır. Bu nedenle kamptaki ailelerin çoğu hala aşırılıkçı ideolojiyi taşımaktadır, ki bu da SDG’nin ırkçı uygulamaları ve baskı politikalarından besleniyor” ifadelerini kullanıyor.