Raco beldesi yakınındaki Maskah köyünde güvenlik güçlerinin bir evde karşılaştığı manzara, Zeytin Dalı Harekâtı boyunca teröristlerin kalleşliğine ilişkin en ilginç örneklerden biri oldu. PKK’lılar tarafından elleri bağlanıp mayınla tuzaklanmış halde bulunan 4 ihtiyar köylü, bomba imha ekiplerince uzun süren bir çalışma sonunda kurtarıldı. Sözkonusu tuzak, PKK’nın Afrin’de silah zoruyla kaçırdığı sivilleri canlı kalkan yaptığının son kanıtı oldu. Maskah köyünün teröristlerden temizlenmesi sonrası arama-tarama faaliyeti yürüten birlikleri şaşkına çeviren olayda, kapısı el bombasıyla tuzaklanan depoda elleri bağlanarak çevresine mayın ve el yapımı patlayıcı (EYP) yerleştirilen 80-90 yaşlarında 4 sivilin olduğu belirlendi. Bunun üzerine bomba düzenekleri, Mayın ve El Yapımı Patlayıcı Tespit İmha Timi (METİ) tarafından etkisiz hale getirildi. Siviller, daha sonra emniyetli şekilde bölgeden çıkarılarak hudut karakoluna sevk edildi.
Operasyon kapsamında, köyde benzer durumla karşılaşma olasılığı bulunan diğer evlerde de titizlikle arama yapıldı. Köyde toplam 12 bomba düzeneği bulunarak kontrollü olarak imha edildi. Olayın fotoğrafları, terör örgütünün sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını ve yardıma gelecek TSK unsurlarına da bu yöntemle zayiat verdirmek istediğini gözler önüne serdi. Maskah köyü önceki gün PKK’dan kurtarılmıştı.
Mehmetçiğin kurtardığı, ÖSO üyelerinin sırtlarda taşıyarak yardım ettiği köylüler, teröristlerin yaptığı zulmü anlattı. Hudut karakolunda kendilerine kıyafet temin edilerek tüm ihtiyaçları karşılanan köylülerden Şükrü Osman (90), 5 yıl önce köylerini işgal eden teröristlerden birçoğunun, Türk askerlerinin geldiğini görünce kaçtığını söyledi. Teröristlerin kaçarken kendisi, eşi, eşinin kardeşi ve bir yakınlarını depoya hapsettiklerini vurgulayan Osman, “Elimizi bağladıktan sonra etrafımıza patlayıcılar yerleştirdiler. Akşama doğru Türk askeri geldi ve bizi kurtardı. Bize yemek verdiler. Sonra da buraya getirdiler. Allah onlardan razı olsun” dedi. Şükrü Osman’ın eşi 75 yaşındaki Nazlı Osman da 4 çocuğu olduğunu ve onların PKK’dan korktukları için Türkiye’ye sığındıklarını anlattı. Türk askerlerinin köye geldiği haberini alınca teröristlerin kendilerini bir depoya kapattıklarını belirten Nazlı Osman, “Eşim felçli. Hepimizi eve kapatıp gittiler, çok korktuk. Türk askeri geldi, bizi kurtardı. Sonra askerlerden biri başını dizime koydu. Onu oğlum gibi sevdim. Saçlarını okşadım. Allah hepsinden razı olsun” diye konuştu.
Nazlı Osman’ın kardeşi Hasan Müslim (65) ise Halep’ten Beşşar Esed’in zulmünden kaçarak ablasının yanına sığındığını, burada da PKK’nın eziyet ettiğine dikkati çekti. Gidecek yeri olmadığı için kalmayı sürdürdüğünü söyleyen Müslim, “Türk askeri köye yaklaşınca PKK patlayıcılarla beraber bizi hapsetti. Askerler bizi kurtardı. Muayene ettiler, yemek verdiler. Sonra bizi bu köye getirdiler. Burada güvendeyiz. Ömrümüz olduğunca yaşayacağız. Allah Türk ordusundan razı olsun” ifadeleriyle duygularını dile getirdi. Köylülerden Hüseyin Şeh Bekir (64) ise 4 çocuğu olduğunu, eşini kaybettikten sonra çocuklarının Türkiye’ye sığındığını belirterek, “Terör örgütü PKK elimizde avucumuzda ne varsa her şeyi aldı” diye feryat etti.