Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG, örgütün televizyon kanalları üzerinden verdiği talimatla, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta düzenlediği operasyonlar ve Kürt Bölgesel Yönetimi’nin desteğinin protesto edilmesi için çağrı yapmıştı. Bunun üzerine Suriye’nin kuzeyindeki bazı şehir ve ilçelerde “Onur Yürüyüşü” adı altında gösteriler düzenlendi. Gösterilerde PKK ve YPG’yi temsil eden paçavralar, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, Murat Karayılan, Duran Kalkan ve Cemil Bayık’ın posterleri taşındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafları ve Türk bayraklarının yakıldığı gösterilerde, yapılan konuşmalarda da Türkiye ve Kürt Bölgesel Yönetimi hedef alındı.
Bu görüntüler; YPG’yi meşrulaştırmak için PKK’dan ayrı bir örgütmüş gibi göstermeye çalışan ABD’yi kızdırdı. ABD’nin terör örgütü ile ilişkilerini organize etmek için Suriye’nin kuzeyine yolladığı Büyükelçi David Brownstein, örgüte sert bir fırça attı. YPG elebaşlarından “Mazlum Kobani” kod adlı terörist Ferhat Abdi Şahin ile görüşen Brownstein, gösteri ve yürüyüşlerde terör örgütü PKK’yı sembolize eden materyal kullanılmamasını istedi.
Türkiye’nin PKK ile YPG/SDG’nin aynı örgüt olduğunu söylediğini aktaran Brownstein, bu bayrak ve posterlerin kullanılmasının sözde özerk yönetimi tehlikeye sokacağını söyledi. Brownstein, “Özerk yönetimin PKK kadroları tarafından yönlendirilmesinin sonuçları olur” mesajı verdi. Ayrıca Barzani’nin bölgedeki uzantısı olan gruplarla YPG arasındaki birlik görüşmelerinin başarısının da PKK’nın bölgeden çekilmesine bağlı olduğunu vurguladı.
ABD’nin uyarısı üzerine, Suriye’nin kuzeyinde YPG’nin işgal altında tuttuğu bölgelerde PKK ve Öcalan temizliği başladı. Can güvenliği nedeniyle adının açıklanmasını istemeyen Kürt Ulusal Konseyi’nin bir üyesi, “ABD’nin uyarısı sonrasında PKK’yı temsil eden tüm semboller toplandı” dedi. Bölgeyi yakından takip eden web site yöneticisi Maher El Vakaa da “ABD yönetiminin uyarısı ile örgüt yönetiminde sözde kamu dairelerindeki sözde bayrak ve posterler toplandı ama bu, o bölgedeki PKK varlığını ortadan kaldırmaz. PKK’nın bölgedeki varlığı her zaman gündemde olacaktır” ifadelerini kullandı.