Ukrayna'nın bağımsız kilise kurma isteğini değerlendiren Hristiyan teolog ve uzmanlar, talebin Ortodoks kiliseleri arasında bölünmüşlük tartışmalarına yol açtığına ve son gelişmelerin siyasi boyutuna dikkati çekti. Kiev İlahiyat Akademisi Rektör Yardımcısı Aleksandr Trofimiuk, "Ukrayna, bağımsız bir ülke olduğu için bağımsız kilisesini de kurmayı hak ediyor" ifadelerini kullandı. Rus Ortodoks Kilisesi Teologu Andrey Kuraev ise, "Fener Rum Patrikhanesi, ilk önce Ukrayna'daki bağımsız cemaatler arasında birliği sağlamalı" şeklinde konuştu.
Ukrayna'nın milli değerlerini savunacak bağımsız kilise kurma isteği, Fener Rum Patrikhanesi ve Rus Ortodoks Patrikhanesi arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirdi. İki patrikhane arasındaki çekişmenin gündeme gelmesi üzerine Hrıstiyanlığın siyasallaştığı ve politik şartların öne çıktığını savunan uzmanlar, Kiev'in talebinin Ortodoks dünyasını bölebileceği görüşünü paylaşıyor.
Ukrayna'daki Kiev Patrikhanesi'nin bağımsızlığının tanınması talebini İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ne iletmesi üzerine Ortodoks kiliseleri arasında gerilen ilişkiler, Hristiyanlığın siyasallaştığı tartışmalarını gündeme getirdi.
- Ortodoks kiliseleri arasında tarih boyunca süregelen mücadelenin yanı sıra son dönemde Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan siyasi sorunlar, "bağımsız kilise" talebinin sadece dini ve tarihi nedenlere bağlı olmadığını ortaya koydu.
Rusya, Ukrayna ve Almanya'dan Hristiyanlık üzerine çalışmalar yürüten uzmanlar, Fener Rum Patrikhanesi'nin, Ukrayna kilisesinin bağımsızlığı yönünde Kiev'e temsilci göndermesi sonrasında Rus Ortodoks Kilisesi ile kopma noktasına gelen ilişkileri değerlendirdi.
Kiev İlahiyat Akademisi Rektör Yardımcısı Aleksandr Trofimiuk, "milli kilise" kurma mevzusunun yaklaşık 20 yıldan bu yana gündemde olduğunu belirterek, "Bağımsız kilise ancak bağımsız ülkede olabilir. Ukrayna, bağımsız bir ülke olduğu için bağımsız kilisesini de kurmayı hak ediyor." dedi. Trofimiuk, Kiev Patrikhanesi'nin bağımsızlık talebini İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ne ilettiğini hatırlattı.
Ortodoks ilahiyatına göre, Fener Rum Patrikhanesi'nin Kiev'in bağımsızlık talebine karar verme yetkisinin bulunduğunu dile getiren Trofimiuk, Rum Patrikhanesi'nin attığı adımlarda kararlı olduğunu ve Moskova Patrikhanesi'nin de bu mücadeleyi kaybettiğini savundu. İki patrikhane arasındaki egemenlik mücadelesinin uzun yıllardır sürdüğünü ifade eden Trofimiuk, şunları kaydetti:
Ukrayna'nın Moskova'dan bağımsız kilise olma kararının siyasi boyutu olduğunu Trofimiuk, "Moskova, Ukrayna'da kendisine bağlı cemaatleri ideolojik kalkan olarak kullanıyor. Bu cemaatler, savaşın devam ettiği Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinin ayrılıkçı güçlerini propaganda yaparak destekliyor." dedi.
Trofimiuk, Ukrayna'daki Moskova Patrikhanesi'ne bağlı bazı piskopos ve papazların da Ukrayna Kilisesi'nin Moskova'dan bağımsız olmasını desteklediğini öne sürdü.
Diğer ülkelerde de benzer sorunların olduğunu söyleyen Trofimiuk, "Zamanında Sırp Ortodoks Patrikhanesi'nden bağımsızlığını ilan eden Makedonya Bağımsız Kilisesi de Makedonya ile Yunanistan arasındaki isim meselesi çözüldükten sonra resmiyetini kazanabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Rus Ortodoks Kilisesi Teologu Andrey Kuraev de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla, Ukrayna'da Kiev Patrikhanesi başta olmak üzere birçok bağımsız cemaatin kurulduğunu belirterek, "Fener Rum Patrikhanesi, ilk önce Ukrayna'daki bağımsız cemaatler arasında birliği sağlamalı. Bu iş kolay değil." dedi.
- Fener Rum Patrikhanesi'nin, Ukrayna kilisesinin bağımsızlık kararına ilişkin yol haritasını henüz açıklamadığına işaret eden Kuraev, Fener Rum Patrikhanesi egemenlik sınırlarını genişletmeye çalışırken, Moskova Patrikhanesi'nin sınırlarını korumaya çalıştığını savundu.
Daha önce de Estonya'da benzer bir durumun yaşandığını hatırlatan Kuraev, bu çeşitli ihtilaflar üzerine Fener Rum Patrikhanesi ve Moskova Patrikhanesi arasındaki ilişkinin bozulduğuna dikkati çekti. Kuraev, "Benzer ayrılıkçı milli hareketler Belarus, Moldova ve diğer ülkelerde de var. Benzer senaryolar o ülkelerde de er ya da geç yaşanabilir." dedi.
Almanya'daki Münster Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Thomas Bremer ise gidişatın diğer Ortodoks kiliselerinin nasıl davranacağına bağlı şekilleneceğini söyledi. Bremer, "(Ukrayna kilisesi) Her iki kiliseden birinin tarafında mı yer alacak yoksa tarafsız kalmaya mı çalışacak. En kötü senaryo ise bunun Ortodoks dünyasında bir parçalanmaya yol açması." ifadelerini kullandı.
Genel Kilise, Doğu Kilisesi Çalışmaları ve Barış Araştırmaları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bremer, Fener Rum Patrikhanesi'nin geçmişte de kiliselere bağımsızlık verdiğini hatırlatarak, 16. yüzyılda Rus Ortodoks Kilisesi'nin, 1920'li yıllarda ise Polonya ve Sırbistan Ortodoks Kiliselerinin bağımsızlık kazandığını anımsattı.
Tüm bu kararların ilgili kiliselerin iradesine karşı değil, tam aksine isteği üzerine alındığını vurgulayan Bremer, Ukrayna'da da bu konunun halihazırda tartışıldığını anlattı. Bremer, Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ne bağımsızlık verilmesinin, Ortodoks dünyasına etkisini diğer kiliselerin tavrının belirleyeceğini kaydetti.
Bu gibi kararların alınmasında "politik şartların" her zaman rol oynadığının altını çizen Bremer, ancak bu olayda kiliseyle ilgili nedenlerin daha önemli olduğunu savundu. Bremer şöyle konuştu:
Rus Kilisesi'nin bu konudaki tutumunda dini ve siyasi etkenlerin iç içe geçmiş olduğuna işaret eden Bremer, "Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin bağımsızlığı, Rus Ortodoks Kilisesi'ni önemli ölçüde zayıflatacağı için kimileri güç faktörünü de dahil edebilir fakat sonuçta din yine de daha önemli." dedi. Bremer, hem Fener Rum Patrikhanesi'nin hem de Moskova Kilisesi'nin olayla ilgili birbirlerini suçladığını söyledi.
Nüfusunun büyük bölümü Ortodoks olan 45 milyonluk Ukrayna'daki Kiev Patrikhanesi bağımsızlık talebini İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ne iletmiş, İstanbul'daki patrikhane de nisan ayında resmen süreci ele alma kararı vermişti.
Moskova Patrikhanesi ise Kiev Kilisesi'nin bağımsızlık talebinde Fener Rum Patrikhanesi'nin aldığı tavır nedeniyle tepkili. Fener Rum Patrikhanesi'nin bağımsızlık statüsünü hazırlamak üzere Kiev'e iki temsilci göndermesi üzerine Moskova Kilisesi sert bir açıklama yaparak İstanbul'daki kilise ile ilişkileri kesebileceği tehdidinde bulunmuştu.