Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Türk devletleri hakkında yaptığı eleştiri kamuoyunda bulduğu karşılık ile birlikte birçok kişinin bu konuda benzer düşüncelere sahip olduğunu gösterdi. Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan gibi Türk devletlerinin Azerbaycan’ın Karabağ operasyonlarını uzaktan izliyor olması Türkler arasında kafa karışıklığına yol açtı. Hazar’ın batısında ise durum tam tersi. Tarihte Oğuzlar diye bilinen Türkiye, Gagavuzya,Irak Türkmenleri, İran’daki Türkler ve Oğuzların kültür havzasında olan Kırım’daki Tatar Türkleri de her türlü desteği Azerbaycan’a gösterdi.
Türk Tarihi anlatılırken atlanan önemli detaylardan biri de Malazgirt zaferiyle Anadolu’nun kapıları açıp bu toprakları Türk yurdu haline getiren milletin ismi: Oğuzlar...
Nüfusunun yüzde 90’ından fazlası Hazar’ın batısında yaşayan Oğuz milleti aslında çok uzun zaman önce diğer Türk kabileleri ile ayrılmış, dili farklılaşmış bir topluluk.
- Oğuz milletine doğrudan Türk diye hitap edilmeye başlanması büyük oranda Selçuk Bey’in İslamlaşması ile başlıyor. Oğuz-Yabgu devletinde bir yöneticiyken Müslüman olan Selçuk Bey ve yanındaki Oğuzlara karışıklık olmasın diye Türkmen denmeye başlanması ile Oğuz ismi yerini büyük oranda Türk’e, Türkmen'e bırakıyor.
Milliyetçi refleksleri olan Nursultan Nazarbayev sonrası Kazakistan'ın geldiği durum
- Kazakistan'ın kurucu Cumhurbaşkanı da olan Nursultan Nazarbayev geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığını bırakmış, görev süresi boyunca Türklük konusunda yaptığı hassas açıklamalar ile dikkat çekmişti.
En eski Türk milletlerinden biri olan Sakaların kadın hükümdarı Tomris ile ilgili yaptığı çalışmalar, Göktürklerin tarihini anlatan eserler ve bunlar gibi birçok çalışmanın yapılmasına vesile olan Nazarbayev Türk tarihi konusunda da son derece duyarlı bir isim.
Kazakistan değil Kazak Eli olsun demişti
- Nazarbayev yaptığı açıklamada Kazakistan yerine Kazak Eli kullanılması gerektiğini ifade etmiş, Kazaklar hakkında 'Turkic' (Türk gibi) denilmesine tepki gösterip 'Türk gibi' değil doğrudan Türk olduklarını belirtmişti.
Peki bugün Azerbaycan, topraklarını özgürleştirirken Kazakistan neden sessiz? Kırgızistan ya da Özbekistan gibi diğer Türk devletleri neden gereken desteği göstermiyor sorusunun cevabı ise biraz tarihte gizli.
Azerbaycan'a; Gök Oğuzlar da Kırım Tatarları da Irak Türkmenleri de tam destek verdi
Hazar'ın doğusundaki vurdumduymazlığın aksine denizin batı yakasındaki Türkler Azerbaycan'a tam destek verdi.
- Hristiyan Oğuzlar olarak bilinen Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi Başkanı İrina Vlah'ın yaptığı Azerbaycan'a destek açıklamalarının benzerleri Kırım Tatarlarından ve Irak Türkmenlerinden de geldi.
İran'da Türk çoğunluğun yaşadığı şehirlerde; Tebriz'de, Urmiye'de, Erdebil'de halk sokaklara çıkıp İran devletinin Ermenistan'a verdiği desteğe tepki gösterirken Azerbaycan Ordusu'nun işgalden temizlediği topraklar konusunda da çoşkulu kutlamalar yapıldı.
Dilde, fikirde, işte birlik!
Önemli Türk fikir adamlarından biri olan İsmail Gaspıralı bundan 100 yıl önce bir birlik ihtimalini 'Dilde, fikirde, işte birlik!' şeklinde özetlemişti.
Gaspıralı'nın Kırım Tatar Türklerinden olması da bir tesadüf değil aslında dilde birliğin öneminin bir kanıtı.
- Kırım'daki Tatar Türkleri, Osmanlı için o kadar önemliydi ki eğer Dünya'da bir tane Osmanoğlu kalmazsa devletin yönetimine Girayların geçmesi kararlaştırılmıştı.
Dili ve etnik kimliği Türklüğün Kıpçak ailesinin bir kolu olan Kırım Tatarları zamanla kültürel yakınlık ile Anadolu'daki Oğuzların konuştuğuna çok benzer bir Türkçe konuşmaya başladı.
Türklerin birlik olması için çok uzun süredir birçok fikir adamı mücadele ediyor ve dilin ve birbirini anlayabilmenin önemini vurguluyorlar.
Türk birliğinin yolu Oğuzeli'nden mi geçiyor?
Osmanlı İmparatorluğu döneminde de bu konu gündeme gelmiş Türk kültürüne yaptığı önemli katkılar ile bilinen Ahmet Vefik Paşa, Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın 'Şecere-i Türki' adlı eserini çevirmişti. Bir başka önemli Türk aydını olan Zeki Velidi Togan ise Reşideddin tarafından Farsça kaleme alınan Oğuzname'yi Türkçeye çevirdi.
Destansı bir dille kaleme alınan bu eser yüz yıllar öncesinden Oğuzların dünya ile kurduğu ilişki hakkında ipuçları verirken, Türk toplulukları arasındaki farklılaşmanın da kültürel kodlarını sunuyor.
- Daha sarih bir ifadeyle; bugün bir Oğuz; Komrad'da, Bahçesaray'da, Tebriz'de, Kerkük'te, Bayırbucak'ta, Bakü'de, Ankara'da tercümana ihtiyacı olmadan ana diliyle kendini ifade edebilecekken maalesef aynı şeyi; Astana, Bişkek, Semerkand için söylememiz çok olası değil.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bizim şunu da sorgulamamıza olanak sağlıyor: Belki de bir Türk birliğinin sağlanabilmesi için öncelikle bir Oğuz birliğini kurgulamak gerekiyor. Dilde, fikirde, işte bir olanların kurduğu bir birlik ile yola koyulmak.