Türkiye-Rusya ilişkilerinin emin adımlarla hızla iyileşmesinin ardından Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un suikaste kurban gitmesi, Moskova'da Batı ve NATO provokasyonu olarak yorumlandı. Karlov suikastinin “provokasyon” olduğunu belirten Rus Parlamentosu Savunma ve Güvenlik Komitesi Üst Meclisi Başkan Vekili Frantz Klintsevich, saldırının arkasında NATO'nun olabileceğini savundu. Klintsevich, “Belki de -kuvvetle muhtemel- suikastin arkasında NATO'daki gizli servisler vardır. Yaşanan olay gerçek bir provokasyon ve Rusya için bir meydan okuma” dedi.
Aşırı sağcı Liberal Demokrat Rusya Partisi Genel Başkanlığını yürüten Vladimir Jirinovski ise suikastin Batı tarafından organize edildiğini söyledi.
Rus milletvekili, Batının son dönemde yakınlaşmaya başlayan Türk-Rus ilişkilerini önlemeye yönelik emir verdiğini söyledi.
Suikast Rus medyasında geniş yankı buldu. Devlet kanalı Rossiya 24 (Rusya 24), suikasti “tam bir sırtından bıçaklama” olarak tanımladı. Bir diğer devlet kanalı olan Perviy Kanal (Birinci Kanal), suikast için “soğukkanlı bir cinayet” yorumunu yaptı. Kommersant gazetesi, “Saldırı Rusya-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesini ve Türk Dışişleri Bakanı'nın Moskova seyahatini engellemek için yapılmış olabilir” diye yazdı. RBC gazetesi yorumcusu Andrei Sushentsov da yazısında bu görüşe yer vererek, “Bu yaşananlar Rusya ve Türkiye arasındaki kırılgan yakınlaşma sürecine zarar vermek isteyenlerin işidir” ifadelerini kullandı.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürüldüğü gün Moskova'da da bir Rus Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, evinde ölü bulundu. Olay yerine giden polis, mutfak lavabosunun altında iki mermi kovanı ve bir tabanca buldu. Olay sırasında, ölen Rus yetkilinin eşinin de dairede olduğu bildirildi. Resmi bir açıklama yapılmazken olayın cinayet ya da intihar olabileceği öne sürüldü.
Ankara'daki Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikast sonucu yaşamını yitirmeden hemen önce, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'da bir tiyatro izlemek üzere yola çıkmıştı. Bu tiyatro oyununun yazarı, 19. yüzyılın başında Rusya'nın İran büyükelçisi Aleksandr Griboyedov'du. 1829'da elçiliği basan bir grup öfkeli İranlı, elçiyi linç ederek öldürmüştü. Rus kaynaklar baskının arkasında İngiliz ajanların olduğunda ısrar etmişti.