Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi mahkeme salonunda şehit oldu.
Mısır devlet televizyonunun haberine göre, Mursi mahkeme salonunda geçirdiği baygınlığın ardından yaşamını yitirdi.
Söz konusu duruşmada ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı "casuslukla" suçlanacaktı.
2013 yılından bu yana zindanlarda zulüm gören Muhammed Mursi, Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanıydı.
Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin mücadelesini anlatan ‘Bugün ve Daima: Rabia’ belgeseli TVNET ekranlarında yayınlandı.
Arap Baharı, Tunuslu Muhammed Buazizi'nin 17 Aralık 2010 tarihinde kendini yakması ile başladı. Tunus, Mısır, Libya ve Suriye'de başlayan halk hareketi Bahreyn, Yemen, Cezayir ve Ürdün'de devam etti.
İlk adımının Tunus'ta atıldığı 'Arap baharı' şeklinde adlandırılan halk hareketlerinin ikinci durağı Mısır oldu. 'Öfke Günü' diye anılan 25 Ocak 2011'de başlayan olaylar Mısır'ın en büyük meydanlarından biri olan Tahrir ile tanınmaya başlandı. “Özgürlük, Onur" sloganları atan halk gösteriler ile Mısır'daki baskıcı yönetim ve ekonomik bunalımlardan kurtulmayı hedefledi. Arap halkları adalet ve demokrasi için ayaklandı. Ayaklanmalar karşısında Mısır hükümeti halkın internet erişimini engelledi. Buna rağmen iletişimi sağlayan halk Hüsnü Mübarek'in emri ile polis müdahalesine maruz kalırken, asker halktan yana olduğunu belirterek halka dokunmayacağını söyledi.
Ülke içerisindeki ayaklanmalar ciddi boyutlara ulaşınca Mısır'ı 30 yıl süresince 'demir yumruk' ile yöneten Mübarek yönetimi devrildi. 1981'den beri Mısır'ı yöneten Hüsnü Mübarek 11 Şubat 2011'de istifa etti. Böylece Mısır halkı özgürlük ve demokrasi yolunda önemli bir başlangıcın ilk adımını atmış oldu. Mübarek, yerine Ahmet Şefik'i Başbakan olarak atadı.
Mursi ilk olarak İhvan tarafından 2000 yılında parlamento seçimlerinde aday gösterildi. 2000-2005 yılları arasında milletvekilliği yaptı. Aradan geçen 10 yılın ardından, 28 Ocak 2011 gününde Müslüman Kardeşler Sözcüsü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mursi ve beraberindeki Müslüman Kardeşler üyeleri, Mübarek karşıtı protesto gösterilerine destek vermeleri nedeniyle tutuklanarak hapsedildi. Mursi ve Müslüman Kardeşler üyeleri, birkaç gün sonra kitlesel firarlar sırasında hapisten çıktı. Müslüman Kardeşler tarafından kurulan Hürriyet ve Adalet Partisi, Ocak 2012'de tamamlanan üçlü parlamento seçimlerinden zafer ile çıktı.
Seçilmesinin ardından ilk yeminini kendisini coşku ile karşılayan halkın önünde Tahrir meydanında yapan Mursi, halka sokağın sesinin önemli olduğunu ifade etti. Mursi, daha sonra Anayasa mahkemesi önünde yemin ederek resmi görevine başladı. Eski Sulama Bakanı Hişam Kandil'i Başbakan olarak atadı.İktidarının daha ilk günlerinde yine iş başında olan Yüksek Askeri Konsey, Mursi'ye 100 gün projesini dayattı. Konsey, bu proje ile Mursi'nin ülkenin içinde bulunduğu güvenlik, temizlik, trafik, yakıt sorunlarını 100 gün içerisinde çözmesi gerektiğini söyledi.
Mursi, yönetimi ele almasıyla birlikte siyasi hayatı yargı ve bürokrasinin dışına çıkarmayı hedefledi. İktidarı süresince çeşitli meydan okumalarla karşı karşıya kalan Mursi, Mübarek'in kalıntılarını kaldırmak için mücadele ederek radikal kararlar aldı. Daha fazla siyasi katılım ve işbirliği için tüm çevrelere diyalog çağrısında bulundu. Birçok konuda yargı engeline takılan Mursi için Mübarek taraftarları protesto gösterileri düzenledi. Başlarda bazı İslamcı gruplar ile laik, liberal sol kesimler arasında bir anlaşmazlık çıktı.
Görevinin ilk yılından itibaren Mursi için itibarsızlaştırma çalışmaları başlatıldı. Tahrir Meydanı Mursi'yi istemeyen bazı grupların gösterilerine sahne oldu. Mursi, 2012 Ağustos'una gelindiğinde Yüksek Askeri Konseyi Başkanı Tantavi'nin emekli olmasına karar verdi.Yeni anayasa taslağı yazmakla görevli kurucu meclisin çalışmalarını tamamlamasıyla 1 Aralık 2012'de Anayasa Referandumuna gidileceği, 15-22 Aralık tarihlerinde iki aşamalı olarak yapılacağı bildirildi. Karar üzerine farklı gruplar tarafından karşılıklı gösteriler düzenlendi.
Ordu, 11 Ağustos'ta sivil direnişçilere ültimatom verdi ve bir an önce meydanları boşaltmalarını istedi. Protestocuların uyarıya rağmen dağılmaması üzerine 14 Ağustos günü asker, zor kullanmaya başladı. Mursi yanlısı göstericilerin çadırlarını yakan asker, yerleşimlerini de yıkıp geçti.
Rabia Meydanı'nda birçok insanı katleden Mısır Ordusu, kefenlenmiş cesetleri de buldozerlerle ezip ateşe verdi.Ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildi. Askerin 16 Ağustos'ta tüm ülkede gerçekleştirdiği müdahalelerde 173 kişi öldü.
Mısır Ordusu tarafından sivillere karşı yapılan katliamda keskin nişancılar görev aldı. Gerçek mermiler, gaz bombaları, hava saldırılarıyla meydandaki insanlar öldürüldü. Meydanda kurulan seyyar hastaneler ateşe verildi. Hastane içerisinde bulunan doktor ve yaralılar da can verdi.
Müslüman Kardeşler mensuplarının önde gelen isimlerinden üst düzey yönetici Muhammed Biltaci'ni kızı Esma Biltaci Rabia Meydanı'ndaki darbe karşıtlarıyla birlikte protesto gösterilerine katıldı. 17 yaşındaki Esma, keskin nişancılar tarafından vurularak şehit edildi. Babası Muhammed Biltaci, kızının şehadetinin ardından kızının diğer şehitler gibi cennete gittiğini ve asıl kazanılması gereken hayatın o olduğunu ifade ederek gözyaşları içerisinde darbe yönetimine karşı direnişlerini sürdüreceklerini söyledi. Baba Biltaci, arandığı için kızının cenazesine katılamadı. Yakalanan Muhammed Biltaci önce idama daha sonra müebbet hapse mahkûm edildi.
2015 yılında Ulusal İnsan Hakları Konseyi tarafından hazırlanan raporda Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye yapılan askeri darbe sonrası 30 Haziran 2013 ile 31 Aralık 2014 tarihleri arasında 2 bin 600 kişinin hayatını kaybettiği ifade edildi.
Tora cezaevinde bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi'nin de aralarında olduğu 106 kişi hakkında Mısır Mahkemesi tarafından verilen idam kararı görüşü alınmak üzere Mısır Müftüsüne gönderildi. Başmüftü'nün nihai kararı ile Mursi'nin "casusluk davası"ndan müebbet hapsine, "hapishane baskını davası"ndan idamına hükmedildi.
İlk eğitimini memleketinde alan Mursi, daha sonra Kahire Üniversitesi'nde mühendislik okudu. Eğitimine ABD'de devam eden Mursi, 1982 yılında Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde mühendislik doktorasını tamamladı. Northridge Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nde 1985 yılında doçent olan Mursi, daha sonra ülkesine dönerek akademik çalışmalarını Zagazig Üniversitesi'nde sürdürdü.
Hüsnü Mübarek'in devrildiği 2011 yılındaki ayaklanmaya muhalif olarak destek veren Mursi, daha sonra Müslüman Kardeşler'in kurduğu Hürriyet ve Adalet Partisi'nin başkanı seçildi.
2012 Mısır Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Müslüman Kardeşler'in aday gösterdiği Hayrat Şatır'ın adaylığı düşünce, yerine Muhammed Mursi seçildi.
İlk turda yüzde 25.5 oy aldı ve ikinci tura girmeye hak kazandı. İkinci turda da oyların yüzde 51.73'ini alarak Mısır'ın 5'nci ülkenin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı oldu.
Mursi'nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin yıl dönümü olan 30 Haziran'da başlayan eylemler sonrasında 3 Temmuz'da Mısır ordusu yönetime el koydu. Mursi ise darbeyi kabul etmediğini açıkladı ve direnme çağrısında bulundu. Darbe sonrasında Muhammed Mursi'nin gözaltına alındığı açıklandı. Mursi halen gözetim altında tutuluyor.