Kudüs’ün İsrail’e teslimi ve Filistin’in tasfiyesini hedefleyen süreç Riyad’da kurulan “Küre İttifakı” ile başladı. ABD Başkanı Trump’ın Mayıs 2017’deki Riyad ziyaretinde ittifak pozu veren ülkeler, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır, önceki gün Beyaz Saray’da açıklanan sözde “Barış Planı”na tam destek verdi. Skandal planın açıklandığı salonda BAE, Bahreyn ve Umman’ın Washington büyükelçileri hazır bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Mayıs 2017’de Suudi Arabistan’ı ziyaretiyle kurulan “Küre İttifakı” Filistin topraklarını İsrail’e sattı. Trump’ın ziyareti sırasında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ve Mısır’ın darbeci lideri Abdülfettah el-Sisi ile çektirdiği fotoğrafla gündeme gelen “Küre İttifakı” içinde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn de bulunuyor. Küre İttifakı ülkeleri, Trump’ın Riyad ziyaretinden sonra İsrail ile her alanda ilişkileri güçlendirme adımı attı. Buna karşın Filistin meselesini gündemleri dışına aldılar. Önceki gün Beyaz Saray’da, Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun katılımıyla açıklanan ve “Filistin’i ilhak” planı olduğu görülen sözde “Yüzyılın Anlaşması”na ittifak dahilindeki tüm ülkelerin destek verdiği görüldü. Skandal ilhak planının açıklandığı salonda BAE, Bahreyn ve Umman’ın Washington büyükelçileri hazır bulundu. Başta S. Arabistan olmak üzere, BAE ve Mısır’dan anlaşmayla ilgili yapılan açıklamalarda da, Birleşmiş Milletler kararlarına, 1967 sınırlarına ve “Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti” ifadesine atıf yapılmadan, ilhak planına destek verilmesi dikkat çekti.
Suudi Arabistan, “ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin-İsrail barış planına ilişkin çabalarını takdir ettiğini” açıkladı. Açıklamada, Suudi Arabistan Krallığı’nın, ABD yönetimi tarafından açıklanan planı inceledikten sonra Filistin meselesine ilişkin adil ve kapsayıcı her türlü çabayı destekleyeceği teyit edildi. Suudi Arabistan’ın bugüne kadar uluslararası platformlarda Filistin davasına sahip çıktığı savunulan açıklamada, 2002 yılındaki Arap Barış Girişimi’ne de öncülük edildiği vurgulandı.
Diktatör Sisi’nin yönetiminde olduğu Mısır da Filistinli ve İsrailli taraflara, “ABD Başkanı Trump’ın ‘Yüzyılın Anlaşması’ diye adlandırdığı sözde barış planını dikkatlice inceleme ve barış müzakerelerini tekrar başlatma çağrısında bulundu. Mısır yönetimi Filistin ile ilgili alışılagelen klasik açıklamanın dışına çıktı. Bu zamana kadar yapılmakta olan bütün açıklamalarda kullanılan “Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti” ifadesinin metinde yer almaması dikkat çekti.
BAE’nin Washington’daki karanlık ismi Büyükelçi Yusuf el-Uteybe de Trump’ın sözde Filistin-İsrail “barış planına” tam destek verdi. BAE Büyükelçiliğinin internet sayfasında yer alan açıklamada, Trump’ın planının yıllardır devam eden birçok meseleye değinen “önemli bir girişim” olduğu savunuldu. İsrail işgalini meşrulaştıran plana dair açıklamada, “BAE olarak, Filistin-İsrail anlaşmasını sağlamak için ABD’nin devam eden çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz.” ifadesine yer verildi.
Trump’ın, sözde “Barış Planını” açıkladığı salonda “Kre İttifakı” üyesi ülkelerin büyükelçilerinin de bulunması dikkat çekti. Sözde barış planını açıklandığı toplantıya BAE, Bahreyn ve Umman’ın ABD Büyükelçileri de katıldı. BAE’nin ABD Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe, Bahreyn’in ABD Büyükelçisi Abdullah bin Raşid Al Halife ve Umman’ın ABD Büyükelçisi Huneyne el-Mugıyriyye, salonda hazır bulundu.
New York’ta ihanet toplantısı
- Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Mart 2018’de çıktığı ABD turunda, New York’ta Yahudi lobi kuruluşu temsilcileri ile gizli bir toplantıya katılmıştı. Muhammed bin Selman’ın toplantıda Filistin meselesiyle ilgili ileri sürdüğü düşünceler, önceki gün açıklanan Filistin’i ilhak planının altyapısının daha o günlerde hazırlandığını ortaya koyuyor. Toplantıya ilişkin sızıntıda Veliaht Prens Muhammed’in, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı sert sözlerle eleştirdiği belirtiliyordu. Bin Selman’ın Filistin’i kendisine sunulan fırsatları tepmekle suçladığı, Filistin yönetiminin müzakere masasına oturması gerektiği yoksa şikâyet etmekten vazgeçip susması gerektiğini söylediği de iddia ediliyordu. İhanet toplantısında Riyad için Filistin meselesinin artık bir öncelik olmadığının da paylaşıldığı ortaya çıkmıştı.