Kosovalı Sırplar, ülkenin kuzeyinde Sırbistan ile olan sınır geçişlerini kapatırken, Kosova'da siren sesleri duyuldu. Ülke basınındaki haberlerde, Kosova'da siren seslerinin duyulduğu ifade edilirken, Kosovalı Sırpların bu sesler üzerine sınırları kapattığı aktarıldı.
Malum Kosova - Sırbistan gerginliği Kosova bağımsızlığı ilanından itibaren süren bir jeopolitik bir gerçek. ''Gerginlik'' denen durum çoğu zaman iki ülke tarafından iç siyasi malzemesi olarak kullanılıyor. Özellikle seçim dönemlerinde bu gerginlik ortaya çıkıyor. Yapılan hamleler ile her iki ülkede milliyetçi akımlar güçlendiriliyor. Halen süren statüko söz konusu bölgelerde kontrolü elinde tutan güçlere en fazla yarıyor. Çünkü ekonomi alanında yapılan gayrı meşru hamlelerle çok büyük para kazandırıyor. Benzin, mazot ticareti, uyuşturucu ticareti ve benzeri durumlara mevcut iktidar kara para fonu sağlıyor.
Yeni çıkan kriz ise Kosova Hükümetinin çıkardığı bir genelge yüzünden oldu. Yeni bir karara göre bütün Sırp dökümanları (kimlik ve pasaportlar) artık Kosova Hükümeti tarafından tanınmamaktadır. Herhangi bir Sırbistan vatandaşı Kosova'ya girmek istediğinde elinde olan kimlik ve pasaportla giriş yapamayacak ve Kosova yetkili kurumundan geçici bir kimlik almak zorunda olacak.
Kosova Özel Polis Harekâtına mensup olan birlikler kararı yerinde (sınır geçişlerinde) uygulamaya gittiklerinde olaylar patladı. Sırplar barikatları kurmaya başladı.
Kuzey Kosova'da (Mitrovica kuzeyinde bulunan ve Sırbistan'a dayanan bölgede) Sırplar Kosova'nın egemenliğini tanımamaktadır ve yaptıkları tüm karşı faaliyetler için Sırbistan hükümetinden mali ve siyasi destek almaktadırlar.
Halen devam eden gerginliğin karşılıklı çatışmaya dönmesi bir sürü faktöre bağlıdır. Kosova sorunu lokal bir sorun olmaktan çoktan çıkmıştı. Özellikle NATO'nun oraya gelişinden sonra. Unutmayalım Amerika'nın Bondstil üssünü. Ayrıca Kosova krizi Bosna krizi demektir. Halen Bosna'da 'seçim kanunu' krizi yaşanmaktadır.
Bu coğrafyada her zaman kriz tehlikesi yaşanmaktadır. Çözülmemiş ve nihayete erdirmemiş bir çok sorun var: Bosna sorunu, Sancak sorunu, Preşova Vadisi sorunu, Makedonya sorunu, ve nihayet, Kosova sorunu. Ancak 'kriz düğmesi'nin başka ellerde bulunduğu de bilinen bir gerçek.
Sırplar hiç bir zaman Kosova'yı tanımayacaklar ve fırsat bulduklarında ona tekrar sahip olmaya çalışacaklar. Fakat bunu tek başına yapacak güçleri de yok, ne ekonomi ne de askeri.
Çatışma çıkarsa o da dış güçlerinin (Avrupa, Amerika, Rusya) istediği format ve şeklinde olur. Sahada her büyük gücünün kozları mevcut.
Bu doğal bir şey. Çünkü Rusya savaşı ve krizi Avrupa'ya taşımak istiyor. Böyle bir denge kurmak ister. Balkanlardaki durum da buna uygun. Biraz önce bahsettiğimiz çözülmemiş krizler böyle bir planın gerçekleşmesi için en büyük koz.
Fakat bazı etkenler şimdilik Rusya'nın bu planına mani oldu. Bunlardan birisi Ukrayna'daki savaşın uzaması. Ancak Balkanlarda bu planın gerçekleşmesi için Rusya'nın en büyük kozu Sırbistan'ın Rusya tarafından biçilen bu role tereddüt ile yaklaşmasını da göze almak lazım.
Halen devam eden gerginlik bir savaşın kıvılcımı olabilir mi? Bu duruma da söz ettiğimiz perspektifinden bakmak lazım. Sırbistan milliyetçi söylemlerinden ve iştahından vazgeçmiş değil. Tarihte yaşanan çok acı tecrübelere ve hayal kırıklıklarına rağmen Rusya sevgisinden de vazgeçmiş değil. Ancak borç batağında bulunan bir ülkenin sevgisi ne kadar gerçekçi olur?
Kriz olmadığı zaman kara ticaret, para aklama ve yüksek getirisi olan tüm kara işler yürütülüyor. Kriz olduğu zaman kriz aktörleri biçilen rollere dönüyor. Meselâ barikatlarda duran insanların bunu yevmiye için yaptıkları bilinen bir gerçek. Bir kaç yıl önce bunu şahsen de tecrübe ettim. Barikatlarda eşiyle duran bir insanla konuştum. Bunu 30'ar avro yevmiye için yaptıklarını söyledi.
Genelde yapılan eylemler ile Kosova'nın egemenliğini tanımadıklarını göstermek istiyorlar. Halen devam eden kriz sırasında Mitrovitca şehrinde siren ve silah sesleri duyuluyor.
Bu tür eylemler ile psikolojik gerginlik daha da artırılıyor. Sahada gerçek bir çatışma yaşanmıyor.
Kosova'da yaşayan Boşnakların nüfusu çok az. Gerginliğin en çok hissedilen Mitrovitca şehrinde Boşnaklar Sırplar ile Arnavutlar arasında kalan Boşnak Mahalesi'nde yaşanıyor. Bir nevi tampon bölgesini oluşturuyor. Böyle bir durumda bulunmak hiç de kolay değil ve şu anda Boşnaklar Kosova'dan göç ediyorlar.
Balkanların barış anahtarı Sırpların elinde bulunuyor. Türkiye de bunun farkında ve çok temkinli davranıyor. Türkiye'nin diplomasisi çok aktif ve verimli olarak işleniyor. Şu anda Türk-Sırp ilişkileri tarihi bir noktada bulunuyor. Ekonomi, siyasi...
Ukrayna krizi mevcut Sırbistan iktidarını zor duruma düşürdü. Bir taraftan Avrupa'nın zorlaması, diğer taraftan Rusya'ya karşı duyulan kardeşlik hissi.
Türkiye'nin Ukrayna krizine karşı gösterdiği adaletli bir duruş Sırbistan'a umut ışığı gibi. Rusya'ya doğrudan bağlanmak ve destek vermektense bunu Türkiye üzerinden yapabiliyor. Türkiye'nin gölgesine sığınıp kendi duruşlarını bir nevi kamufle edebilirler.
Bu şekilde Türkiye'nin gücü sayesinde Rusya'dan vazgeçmeyebilirler. Bu da ne demek? Bu Rusya'ya serbest geçiş demek; bu gaz demek; bu petrol demek. En nihayetinde bu tahıl demek.
Nitekim her TV konuşmasında Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç, krizden ve kriz nasıl çıkacaklarından bahsediyor. Sırbistan konusunda Türkiye'nin işte bu spesifik durumundan faydalanması gerekiyor. Çünkü Sırbistan için Türkiye bir nevi 'Rusya kapısı' konumunda. Böyle bir durumda diplomasi ve soft power çok işleyebilir.
Sırbistan söz konusu olunca Türkiye'nin bu avantajlı pozisyonunu herkesin özellikle bu coğrafyada yaşayan yerli unsurların bilmesi ve Türkiye'nin işini kolaylaştıracak hamleleri yapması gerekiyor. Yoksa muhtemel bir savaş hiç kimseye bir getirisi olmayacak.