
Tunus’ta seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin yerel polisten gördüğü aşağılayıcı muamele karşısında kendisini yakmasıyla fitilini ateşlediği “Arap Baharı”, aradan geçen 10 yılda sadece devrimlerin uğradığı ülkeleri değil tüm bir coğrafyayı yıllara uzanacak biçimde derinden etkiledi.
İkinci durağı Mısır oldu
- Tunus’u 24 yıldır yöneten Zeynel Abidin bin Ali’nin 14 Ocak 2011’de yakın ailesini de yanına alarak ülkeden kaçmak zorunda kaldı ve böylece Arap Baharı’nın ilk devrimi gerçekleşmiş oldu. Tunus’taki devrim, daha fazla özgürlük, ekonomik kalkınma ve yolsuzluk karşıtı taleplerle Libya, Mısır, Suriye, Yemen ve birçok Arap ülkesinde gösterilere yol açtı. Arap Baharı’nın ikinci durağı Mısır’da 25 Ocak 2011’de başlayan halk hareketleri, 3 hafta gibi kısa bir sürede 30 yıllık Hüsnü Mübarek iktidarının sonunu getirdi.
Bahar kışa döndü
- Libya ve Yemen’in de aynı şekilde iç savaşın ve dış müdahalenin yaşandığı ülkeler olarak öne çıkmasıyla, bu değerlendirme daha da pekişti. Arap Baharı isimli sürecin yol açtığı protesto dalgasını, halka sunduğu refah ve mali imkanları çoğaltarak ötelemeye çalışan Körfez monarşileri, devrimlerle sahneye çıkan aktörleri kendisi için bir tehdit olarak gördü. Körfez’deki petrol zengini monarşiler, devrimlerin iktidara getirdiği ya da koalisyon ortağı yaptığı İhvan yanlısı hareketleri, ulusal güvenlik tehdidi kabul etti ve karşı devrimler için yoğun ve maliyetli bir çaba içine girdi.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.