Yeni Şafak

Kışa dönen Arap Baharı 10. yılını geride bıraktı

21:0017/12/2020, Perşembe
G: 17/12/2020, Perşembe
Yeni Şafak
“Arap Baharı” adı verilen sürecin ilk kıvılcımı bundan 10 yıl önce Tunus’ta parladı.
“Arap Baharı” adı verilen sürecin ilk kıvılcımı bundan 10 yıl önce Tunus’ta parladı.

Tunus’ta seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin yerel polisten gördüğü aşağılayıcı muamele karşısında kendisini yakmasıyla fitilini ateşlediği “Arap Baharı”, aradan geçen 10 yılda sadece devrimlerin uğradığı ülkeleri değil tüm bir coğrafyayı yıllara uzanacak biçimde derinden etkiledi.

Tunus’ta seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin yerel polisten gördüğü aşağılayıcı muamele karşısında kendisini yakmasıyla fitilini ateşlediği “Arap Baharı”, aradan geçen 10 yılda sadece devrimlerin uğradığı ülkeleri değil tüm bir coğrafyayı yıllara uzanacak biçimde derinden etkiledi. “Arap Baharı” adı verilen sürecin ilk kıvılcımı bundan 10 yıl önce Tunus’ta parladı. Tunus kırsalındaki Sidi Buzid kentinde seyyar satıcılık yapan Muhammed Buazizi, 17 Aralık 2010’da polis karşısında gördüğü kötü muameleye dayanamayarak belediye binası önünde kendisini ateşe verdi. Söz konusu olay ülkesinde bir kıvılcım etkisi yarattı ve kitleleri “ekmek, onur ve özgürlük” talepleriyle sokağa döktü.

İkinci durağı Mısır oldu

  • Tunus’u 24 yıldır yöneten Zeynel Abidin bin Ali’nin 14 Ocak 2011’de yakın ailesini de yanına alarak ülkeden kaçmak zorunda kaldı ve böylece Arap Baharı’nın ilk devrimi gerçekleşmiş oldu. Tunus’taki devrim, daha fazla özgürlük, ekonomik kalkınma ve yolsuzluk karşıtı taleplerle Libya, Mısır, Suriye, Yemen ve birçok Arap ülkesinde gösterilere yol açtı. Arap Baharı’nın ikinci durağı Mısır’da 25 Ocak 2011’de başlayan halk hareketleri, 3 hafta gibi kısa bir sürede 30 yıllık Hüsnü Mübarek iktidarının sonunu getirdi.

Bahar kışa döndü

Suriye’de başlayan halk ayaklanmasının dış müdahalelerin yaşandığı uzun ve kanlı bir iç savaşa dönüşmesi ve Mısır’da demokratik yollarla göreve gelen yönetimin 2013 yazında askeri darbeyle devrilerek Abdulfettah es-Sisi liderliğindeki cunta yönetiminin ülkede uyguladığı baskılar, “Arap Baharı kışa döndü” yorumlarının sıkça dillendirilmesine yol açtı.
  • Libya ve Yemen’in de aynı şekilde iç savaşın ve dış müdahalenin yaşandığı ülkeler olarak öne çıkmasıyla, bu değerlendirme daha da pekişti. Arap Baharı isimli sürecin yol açtığı protesto dalgasını, halka sunduğu refah ve mali imkanları çoğaltarak ötelemeye çalışan Körfez monarşileri, devrimlerle sahneye çıkan aktörleri kendisi için bir tehdit olarak gördü. Körfez’deki petrol zengini monarşiler, devrimlerin iktidara getirdiği ya da koalisyon ortağı yaptığı İhvan yanlısı hareketleri, ulusal güvenlik tehdidi kabul etti ve karşı devrimler için yoğun ve maliyetli bir çaba içine girdi.
Mısır’da darbe sonrasında ve Bahreyn’de de ayaklanmaların bastırılmasının ardından yönetimlerin muhaliflere karşı baskıları ciddi biçimde arttı. Arap Baharı isimli süreçte bölge başkentlerindeki ayaklanmalar ve yönetimlerin devrilmesi peş peşe ve çok kısa bir zaman içinde yaşandı. Ancak, aradan geçen 10 yıllık süre içinde, farklı başkentlerde benzer taleplerle ayaklanmalar yaşanmaya da devam etti. Artçı protesto dalgası Ürdün ve Sudan’a 2018; Cezayir, Irak ve Lübnan’a da 2019 yılında ulaştı.
#Arap Baharı
#Tunus
#Mısır
#Libya
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.