Çekya’da yakalanan Suriye PKK’sı eski eşbaşkanı Salih Müslüm artık serbest. Çek yargısı, Interpol tarafından ‘kırmızı bülten’ istemiyle aranan ve Türkiye’nin talebiyle Prag’daki Marriot Otel’de önceki gece gözaltına alınan Müslüm’ü tutuklamaya gerek görmedi. Türkiye’de 2’si canlı bomba saldırısına ilişkin olmak üzere hakkında 4 ayrı dosya bulunan ve Suriye’de onbinlerce insanın ölümü, yaralanması ya da sürgününden sorumlu tutulan PYD eski eşbaşkanı Müslüm, kelepçeyle getirildiği mahkeme salonundan elini kolunu sallayarak ayrıldı. Skandal karar, Türkiye’ye karşı terör örgütlerini her platformda destekleyen ABD ve birçok Avrupa ülkesinin yanına Çekya’nın da eklendiğinin son kanıtı oldu.
Ankara, Müslüm’ün geçici olarak tutuklanmasını ve Türkiye’ye iade edilmesini istiyordu. İsmi, İçişleri Bakanlığı’nın ‘Terörden Arananlar Listesi’nde 4 milyon liralık ödülle kırmızı kategoride yer alan Müslüm, skandal bir kararla serbest kaldı. Kelepçeyle getirildiği mahkeme salonundan elini kolunu sallayarak ayrılan terör örgütü elebaşı hakkında yurtdışına çıkış yasağı da konulmadı. Savcılığın ‘tutuklansın’ talebine rağmen mahkeme, Müslüm’ü dosyasına bile bakmadan tahliye etti.
Küresel terör lobisini arkasına hisseden Müslüm, mahkeme sonrası küstahça ifadeler kullandı. PKK elebaşı, “Türkiye’nin hakkımdaki yakalama kararını biliyordum ama ciddiye almadım” dedi. Müslüm ayrıca Çekya’dan sonra nereye gideceğini bilmediğini, bunun yanında Finlandiya’da oturma izni olduğunu söyledi. Hakkında adli kontrol kararı da verilmeyen Müslüm, bu durumda istediği ülkeye istediği zaman gidebilecek.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Salih Müslüm skandalına ilişkin Türkiye’nin Çekya’ya nota verdiğini söyledi. Karar sonrası her türlü girişimde bulunulduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Mahkemenin bu kararının her şeyin bittiği anlamına gelmez. İşin peşini bırakmayacağız. Başka ülkeye giderse de peşini bırakmayacağız. Ortada kırmızı bülten var, mahkeme kararları da var” dedi.
Çavuşoğlu, “Kızılay Güvenpark’taki terör saldırısı dahil, Türkiye’deki terör saldırılarından sorumlu bir kişi. Bu konuda mahkeme kararı var sorumlu olduğuna dair. Dolayısıyla hukuka uygun bir işlem yapıldı ama mahkeme savcının tutuklama talebine rağmen serbest bıraktı ‘Avrupa sınırlarının dışına çıkamaz’ kararıyla. Teröristlerin hiçbirinin peşini bırakmayacağız. İster FETÖ olsun, ister YPG ister PKK fark etmez, hepsinin peşindeyiz. Salih Müslüm’ün de her zaman ensesindeyiz. Bundan sonra ona rahat hayat yok. Hukuk çerçevesinde gerekeni yapacağız” diye konuştu. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada ise “Çek Mahkemesi Müslüm’ü tutuklamak yerine serbest bırakma kararı alarak, onlarca masum sivilin terör saldırılarında hayatını kaybetmesini ve onların ailelerinin acılarını umursamadığını göstermiştir. Çekya Avrupa’da terörle mücadele söyleminin ne kadar samimiyetsiz ve inandırıcılıktan uzak olduğunun yeni örneğini vermiştir” denildi.
Çekya’nın teröristi açıkça kollayan skandal kararı Türkiye’de büyük tepki çekti. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Salih Müslüm’ün salıverilmesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bu karar, teröre çok net bir destek kararıdır” dedi. Çek yargısının uluslararası hukuka ve suçluların iadesine dair Avrupa sözleşmesine aykırı bir karar verdiğine dikkat çeken Bozdağ, “Çok net bir şekilde bu terör örgütlerine destek niteliği taşıyan bir karardır. Bu karar, Türkiye-Çekya arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyecek bir karardır. Bir terör örgütünün kurucusu, yöneticisi olan; geçmişte, halen de terör örgütü içerisinde etkin faaliyette bulunan, pek çok insanın ölmesine yol açan eylemlerin bizzat talimatını veren teröristbaşı maalesef serbest bırakılmıştır” açıklaması yaptı. Bozdağ şunları söyledi:
“Bir kişinin yaptığı veya yaptırdığı faaliyetlerin terör faaliyeti olması için daha kaç tane sivil masum insanın hayatını kaybetmesi gerekir, daha kaçının yararlanması gerekir? Terör örgütlerinin öldürdükleri Türk vatandaşı olursa veya Müslüman olursa o zaman onları öldürenler terör örgütü sayılmıyor mu? Bir örgütün terör örgütü olarak kabul edilebilmesi için ille de başka ülkelerin, AB üyesi ülkelerin veya ABD’nin vatandaşlarından herhangi birine zarar vermesi şart mıdır?”
“Bütün dünya ve Çekya da biliyor ki PYD; YPG, PKK, DEAŞ gibi azılı, eli kanlı bir terör örgütüdür. Bu tür kararlar hukukla, delille izah edilemeyecek çok net siyasal kararlardır. Türkiye’ye karşı yapılan terör faaliyetlerine, Türkiye aleyhine destek kararlardır. Biz ülkemizin istikrarı için her türlü terör örgütüyle ve bunların teröristleriyle kararlı bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz.”
“Teröristlerin ve terör örgütlerinin rengi, dili, dini, cinsiyeti, inancı olmaz. Bunların hepsi terör örgütüdür, bunlarla beraber hareket edenlerin hepsi teröristtir. Bunlarla mücadele etmek bütün uluslararası toplumun ve ülkelerin ortak görevidir. Terör faaliyetlerinin her biri, bir insanlık suçudur. Biz bu insanlık suçlarıyla, bu eli kanlı katillerle, terör örgütleriyle ve onlara destek verenlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu tür kararlar bizim için sürpriz değil. Çekya’dan şimdi çıkan karar, Türkiye için şaşırtıcı bir karar olmamıştır, sürpriz de olmamıştır. Çünkü AB üyesi ülkelerin bu konularda Türkiye’ye bakışları ve Türkiye aleyhine terör faaliyeti sürdürenlere yaklaşımları ortadadır.”
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, PKK/PYD elebaşı Salih Müslüm’ün serbest bırakılmasını, “Çekya yargısından sözleşmelere, hukuka aykırı bir karar çıkmıştır. Konunun takipçisi olacağız. Muhataplarımızdan bu hatayı en kısa sürede telafi etmesini bekliyoruz” ifadeleriyle yorumladı. Uluslararası sözleşmeler gereği en az 18 günlük tutuklama kararı verilmesi gerektiğini ancak Çekya yargısından, sözleşmelere ve hukuka aykırı bir karar çıktığını söyleyen Gül, “Biz elbette konunun takipçisi olacağız. Türkiye Cumhuriyeti olarak Merasim Sokak’ta, Güvenpark’ta ve diğer eylemlerde güvenlik güçlerimize, vatandaşlarımıza yönelik terör saldırısı yapan bu örgütün elebaşlarına yönelik bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Biz muhataplarımızdan bu hatayı en kısa zamanda telafi etmelerini bekliyoruz. Bu asla kabul edilebilir bir durum değildir, hukuki değildir” dedi. Gül, “Bu kararı asla tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. Nerede olursa olsun, bu hususlarla ilgili yasal, uluslararası hukuktan kaynaklı tüm haklarımızı da kullanmaya devam edeceğiz. Bu elebaşı ve Türkiye’ye tehdit oluşturan bütün teröristlere karşı hukuki mücadele devam edecek. Türk yargısı daima enselerinde, peşlerinde olmaya devam edecektir” diye konuştu.
Çekya’nın Salih Müslüm kararı yorumlayan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Bizim için Salih Müslüm bir teröristtir, bir terörist elebaşısıdır. Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez. Terörist elebaşları da şunu bilsinler ki bugün mahkeme kararlarıyla kurtulduk zannetseler de Türkiye bir şekilde onların tepesine binecektir” dedi. Çekya’nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki Kudüs oylamasında da Amerika’nın tehditlerine boyun eğerek, ‘evet’ oyu veren ülkeler arasına katılamadığını ve çekimser kaldığını anımsatan Çavuşoğlu, Avrupa’nın son yıllarda teröristler için güvenli bir barınak haline geldiğine işaret etti. Türkiye’nin Prag Büyükelçisi Ahmet Necati Bigalı ise serbest bırakılma kararından büyük üzüntü duyduğunu, kararın Avrupa sözleşmesine aykırı olduğunu ve teröre destek anlamı taşıdığını kaydetti. Bigalı, mahkemenin serbest bıraktığı Müslüm’ün şimdi Finlandiya da dahil istediği yere gidebileceğine dikkat çekti.