Katar'da 1996'daki darbe girişimi belgelerinin ikinci bölümü yayınladı

Yeni Şafak
22:2812/03/2018, Pazartesi
G: 12/03/2018, Pazartesi
AA
Al Jazeera  "Katar 96" adlı dosyanın ikinci bölümünü yayınladı
Al Jazeera "Katar 96" adlı dosyanın ikinci bölümünü yayınladı

Al Jazeera, 14 Şubat 1996'da dönemin Katar Emiri Hamed bin Halife Al Sani'ye darbe girişimiyle ilgili hazırlanan "Katar 96" adlı dosyanın ikinci bölümünü yayınladı. Darbe girişiminin mimarları arasında, Katar'a yönelik abluka başlatan ülkelerin başını çeken Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) olması dikkati çekiyor.


"Katar 96" adlı dosyada, eski Katar Emiri Hamed'in, 1995 yılında yurt dışı gezisinde olan babasını saray darbesiyle indirerek tahta geçmesi ve kısa bir süre sonra da kendisinin burun buruna geldiği darbe girişiminin perde arkasıyla ilgili belge ve tanıklıklara yer verilmeye devam edildi.

Darbenin mimarları 'abluka ülkeri'

Darbe girişiminin mimarları arasında, Katar'a yönelik abluka başlatan ülkelerin başını çeken Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) olması dikkati çekiyor.

Programın ikinci bölümünde, söz konusu dönemde Veliaht Prens olan mevcut Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife'nin, darbe girişimi sırasında Katar'da sabotaj eylemlerine destek verdiğine dair belgeler yayınlandı.

Katar'da kaos yaratmaya çalıştılar

Dosyada, 1996'da Katar Emiri Hamed'e yönelik darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından BAE ve Bahreyn'in Katar'da kaos yaratmaya dayanan ve herhangi bir darbe girişimine başarı sağlayacak başka senaryoları uygulamaya koyduklarına işaret ediliyor.

Belgelerde darbe girişiminde BAE ve Bahreyn'in ne derece etkin oldukları ve darbe girişimine kalkışan askeri ve siyasi kişilere sunulan BAE ve Bahreyn pasaportlarıyla kendilerine ayrıca siyasi bir koruma imkanı tanıdığına dair bilgiler sunuluyor.

Dönemin Katar istihbaratının en önemli isimlerinden ve darbe teşebbüsünün liderlerinden Fehd el-Maliki'nin darbe girişimiyle ilgili açıklamaları bu bölümde de paylaşıldı.

Emirlik tarafından çıkarılan afla geçen eylül ayında salıverilen darbe girişiminin liderlerinden Maliki açıklamasında, petrol istasyonlarında yangın çıkartılması yönünde direktifler aldıklarını, kundaklama yapılacak istasyonların birinde tesadüfen karşılaşılan dönemin Sağlık Bakanı Ali bin Said el-Kumeyt'in girişime karşı çıkması sonucu silahla yaralandığını anlattı.

Maliki'nin şu ifadelerine yer verildi:

  • "Ortaya konulan belgeler sonucu Sağlık Bakanı Kumeyt'in silahla yaralanması, darbeyle indirilen Şeyh Halife'yi öfkelendirdi ve o sıralarda ikamet ettiği BAE'den ayrılmasına neden oldu. Şeyh Halife, BAE'den ayrılarak Avrupa'da ikamet etmeyi tercih etmişti. BAE ve Bahreyn'e kaçan Katarlı darbecilerin başarısızlığının ardından kendilerinden ülke içinde bombalı eylemler yapmaları isteniyordu. O dönem henüz veliaht olan Bahreyn Kralı Şeyh Hamed bin İsa, bizzat kendisi Katar'da yıkıcı bombalı saldırılar düzenlenmesi için finansman desteği sağladı.
  • Katar'da aralarında pasaport dairesi de olmak üzere hassas bölgelerden 7 ayrı noktada bombalı eylem gerçekleştirmem karşılığında Bahreyn Kralı'ndan 100 bin Bahreyn dinarı (1 milyon Türk lirası ) aldım. Bu iş için birini görevlendirdim ancak pasaport dairesine yerleştirilen bomba güvenlik güçlerince fark edilerek etkisiz hale getirildi."

Darbenin öncülerinden Maliki, bu olaylara ilişkin bizzat Reuters haber ajansını arayarak olayı "Meşruiyetin Dönüşü Örgütü" adlı bir örgütün üstlendiğini bildirdiğini itiraf ediyor.

"Darbe başarısız olduktan sonra niyetleri ortaya çıktı"

Belgesel daha sonra (1995-1998) arası ABD'nin Doha Büyükelçisi Patrick N. Theros'tan yapılan aktarmalarla devam ediyor. Belgeselde, Theros, "Darbenin başarısız olmasıyla bu girişimi destekleyen ülkelerin niyetleri ortaya çıkmaya başlamıştı. Bunun nedeni Şeyh Halife'nin görevden indirilmesi değildi, onları öfkelendiren ve onların asıl sıkıntısı Katar'ın bölgede onlardan ayrı bağımsız olmaya başlamasıydı ve bu kabul edilebilir bir şey değildi." ifadelerini kullanıyor.

Katar İstihbarat Teşkilatının o dönemki yetkililerinden Emekli Tuğgeneral Şahin es-Sliti de darbe girişimi sonrasında ülkeden kaçan darbecilerin bulundukları ülkelerde kendileriyle yapılan görüşmeler sonunda darbe girişimi, silahlı ve bombalı eylemlerde bulunduklarını dile getirdiğini belirtti. Sliti, Katar'a karşı yürütülen bu kaos planlarına dair itirafların kayıtlı olduğunu söyledi.

Sliti, yaşadıkları ülkelerde mülteci olarak bulunmalarından dolayı teslim edilmeyen bu kişilerin yapmış oldukları olaylara ilişkin deliller sunulduktan sonra bu ülkelerin suçluları teslim etmeye razı geldiklerini ifade etti.

Sliti, 1996'daki darbe girişimi dosyasının bu girişimin başı olan dönemin Katar Emniyet Müdürü Hamed bin Casim bin Hamed'in olay sonrasında Suriye'ye kaçıp ardından Beyrut Havalimanı'nda ele geçirilerek özel bir uçakla Doha'ya getirilmesiyle kapandığını hatırlattı.

Olayların ardından Katar mahkemesi tarafından suçlulara idam cezalarının verildiği ancak bunlarının hiçbirinin uygulanmadığı biliniyor. Son olarak Eski Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz'in özel talebiyle bu darbecilerin bazılarının Eski Katar Emiri tarafından affedilmesi olaylara dair son gelişmeler olarak kaydediliyor.

Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife geçen hafta, "Katar'da 1996 yılında gerçekleşen darbe girişimine Katar'a abluka uygulayan ülkelerin katıldığı" yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söylemişti.

Katar'da 1996'da ne oldu

Saray darbesinin ardından tahta geçen Hamed bin Halife Al Sani, hızla reform çalışmaları başlatmıştı ancak aradan geçen bir sene içinde kendisine karşı darbe girişiminde bulunuldu.

Subayların izinde olduğu ramazan ayının 27. gününe (kadir gecesi) denk gelen 16 Şubat 1996'da yapılması planlanan "Ebu Ali" kod adlı darbe girişimi, iki gün öne alınarak 14 Şubat 00.03'te düğmeye basılması kararlaştırıldı. Ancak orduda görevli bir onbaşının haber vermesiyle darbe girişiminden iki saat önce Katar'da olağanüstü hal ilan edilerek darbe bastırıldı.

Başarısız darbe girişiminin ardından tutuklanan 123 kişi, "devlete karşı silah kullanma ve meşru yönetimi devirme" suçlamasıyla sivil mahkemelerde yargılandı, 19 kişinin idamına 20 kişinin de ömür boyu hapsine hükmedildi.

Duruşmada şahit olarak dinlenen dönemin Başbakanı Hamed bin Casim de darbe girişiminin arkasında Suudi Arabistan ve Bahreyn'in olduğunu dile getirdi.

Katar Emirliği'nin özel affıyla serbest bırakıldılar

İdam cezalarının hiçbiri infaz edilmezken 2010'da eski Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz'in girişimiyle bazı mahkumların Katar Emirliği'nin özel affıyla serbest bırakıldığı açıklandı.

Eski Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz'in girişimiyle, Mayıs 2010'da 1996'daki darbe girişiminde yer aldığı gerekçesiyle mahkum edilen 30 kişi salıverildi. Serbest bırakılanlar Riyad'da veliaht prens tarafından karşılandı.

Son olarak Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin, 5 Haziran 2017'de Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri ve ülkeye ekonomik abluka uygulamaları, Körfez bölgesinde yeni bir krize yol açtı.

#Al Jazeera
#Bahreyn
#Katar